09/02/2012 | Yazar: Umut Güner

Eşcinsel, biseksüel, transseksüel olmayı ifşa edilecek bir durum gibi göstermek ya da eşcinsel, biseksüel ve trans bireylerle yan yana gelme hallerini hakaret gibi algılamaktan vazgeçtiğimiz ölçüde özgürleşebiliriz ve adalet yerini ancak o zaman bulur.

Sanırım yakında “adalet mülkün temelidir” cümlesinin bize yansıması bu; “Adaletin bu mu dünya!”…
 
kaosgl.org okuyucuları hatırlayacaktır; Erol Köse twit atmayı öğrenince süper egosunun uzun süredir tatilde olduğunu hepimiz gördük. İnsanların mahremiyet haklarını yok sayarak cinselliklerini yaftalayan Erol Köse hakkında Pembe Hayat ve Kaos GL dernekleri suç duyurusunda bulunmuştu. Kaos GL’nin başvurusu reddedilmişti.
 
Şahan Gökbakar da Erol Köse’nin cinsiyetçi, transfobik ve homofobik açıklamalarının hedefindeydi. Tarlabaşı’ndan travesti aldığı iddiasını mahkemeye taşıyan Şahan Gökbakar’ın talebini mahkeme değerlendirecek.
 
İnsanların cinsellikleri üzerinden bel altından vurulmak istenmesine karşı çıkan Kaos GL’nin talebini reddeden Türk, hetero, erkek mahkemeler “travesti” ile birlikte olmayı hakaret gerekçesi olarak kabul edebiliyorlar. Teknik olarak her iki mahkemenin aynı mahkeme olmadıklarını biliyorum, ancak cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ayrımcılıklarının bu kadar kişisel inisiyatiflere indirilmesinin sorunlu olduğunu söylüyorum.
 
Erol Köse’nin de, Şahan Gökbakar’ın da, Kaos GL’nin davasını reddeden mahkemenin de, Gökbakar’ın davasını kabul eden mahkemenin de idrak etmesi gereken noktaların başında şu geliyor: “Cinsel yönelimi kiminle yattığımız değil kime ne hissettiğimiz belirliyor.”
 
Benim yüzlerce “travesti” arkadaşım bir kısmı Tarlabaşı’nda oturuyor, bu arada Tarlabaşı’nda oturan “travesti” olmayan da arkadaşım var. Ve o yüzden bir çok arkadaşımı Tarlabaşı’ndan alıyorum ya da oraya bırakıyorum. “Travesti almak” ne zaman deyimleşti bir hakaret sözcüğü olarak…
 
Hadi Tarlabaşı ve travesti kelimeleri seks işçiliğini çağrıştırıyor diyelim. Fuhuş bu ülkede suç değil, seks işçileri öcü değil, ayrıca hayatlarımızın o kadar dışında tanımadığımız, bilmediğimiz insanlar değiller. Akrabalarımız, komşularımız, ablamız, ağabeyimiz ya da en yakın arkadaşımız olabilirler. Seks işçilerinin bir kısmı da transseksüel olabilir, bu durum bu kadar “korkunç”, “hakaret” sayılacak bir durum değil.
 
Umarım Gökbakar’ın avukatları mahkemede, muhafazakâr, trans bireyleri, seks işçilerini genel ahlak ablukasının içine itecek bir yerden değil, Gökbakar’ın mahremiyet hakkının ihlali üzerinden gider.
 
Eşcinsel, biseksüel, transseksüel olmayı ifşa edilecek bir durum gibi göstermek ya da eşcinsel, biseksüel ve trans bireylerle yan yana gelme hallerini hakaret gibi algılamaktan vazgeçtiğimiz ölçüde özgürleşebiliriz ve adalet yerini ancak o zaman bulur.
 

Etiketler:
nefret