18/06/2014 | Yazar: Selçuk Candansayar

Utanmadan sıkılmadan IŞİD vahşetinin Büyük Ortadoğu Projesi’nin iflas ettiğinin kanıtı olduğunu yazabiliyorlar. İyi de BOP’un eşbaşkanı diye güzelleme yazdıkları kimdi?

Musul Konsolosluğu IŞİD güçleri tarafından basılıp, görevliler aileleriyle birlikte rehin alındığından bu yana AKP medyasının ‘İslambilir’ ve ‘Ortadoğu uzmanı’ köşe yazarlarını okudukça, televizyonda yorumlarını dinledikçe artık iflah olmayacakları anlaşılıyor.
 
Sadece ar damarları çatlamış değil. Daha derinden marazlanmış olmalılar. Yazılara sinen korkuları satırlardan fışkırıyor. Altı üstü birkaç paragraf olan bir köşe yazısında bu denli tutarsız olabilmek için insanın ahlaken malul olması yetmez; korkudan dimağ çatlamasına uğraması gerekir.
 
Taha Akyol’un programında Murat Yetkin’in itiraz eden şaşkın bakışları arasında Şiilik ve Sünnilik üzerine döktürüyor iki ‘uzman’, ardından Akyol’la birlikte Irak Şiilerinin lideri Sistani’ nin ne kadar barışçı ve şiddet karşıtı biri olduğunda fikir birliğine varıyorlar. Ertesi gün Sistani, Şiilere cihat çağrısı yaparak silahlanma fetvası veriyor!
 
Al Bayramoğlu, aynı yazıda AKP dış politikasının hatalarını ardı ardına sıraladıktan sonra yazısını son 10 yılda Türk dış politikasının geçmişten daha başarılı bir düzeye çıktığına bağlıyor!
 
Ahmet Kekeç, Fehmi Koru, Hakan Albayrak, Salih Tuna sanki ortaklaşa yazmışlar gibi, IŞİD’ in Amerikan işgalinin eseri olduğunu, bu gün AKP politikalarını eleştirenlerin geçmişte ABD’nin Irak işgaline onay verenler olduklarını yazarak AKP’yi aklamaya çabalıyorlar. Kendi kendilerine ABD’nin Irak işgalinde Türkiye topraklarını kullanması tezkeresini TBMM’nden AKP’nin geçirmeye çalıştığını hatırlatmıyorlar mı acaba?
 
Utanmadan sıkılmadan IŞİD vahşetinin Büyük Ortadoğu Projesi’nin iflas ettiğinin kanıtı olduğunu yazabiliyorlar. İyi de BOP’un eşbaşkanı diye güzelleme yazdıkları kimdi?
 
En tiksindiricisi ise her şeyin sorumlusunun Şiilerin Sünniler üzerinde kurdukları baskı olduğunu alttan alta işlemeleri. Mesele birkaç bin IŞİD üyesi değilmiş, Irak Sünnileri aslında Maliki Şiiliğine isyan ediyorlarmış! Huylu huyundan vazgeçmez, içlerindeki mezhepçilik bu koşullarda bile dillerinin ayarını bozuyor. Demek ki Konsolosluk baskını olmasa himayelerindeki Haşimi’ nin yaptığı gibi bu ‘sünni isyanı’ nı alkışlayacaklar.
 
Üstelik vicdansızca! Orada yüze yakın insan, aralarında yaşını doldurmamış bir bebek, hangi koşullar altında oldukları bilinmeden, rehin durumdalar. Hem de Türkiye toprağı sayılan Konsolosluktan çıkarılıp rehin alınmışlar. ‘Bunlar’ hala bu işten Reisleriyle birlikte nasıl kendilerini kurtaracaklarının telaşındalar. Aman Reislerine kem söz edilmesin, aman aklığına kara çalınmasın. Konsolosluk görevlilerimizin güvenlik sorunu yok diye twitterda cıvıldamasından birkaç saat sonra konsolosluğu basılan Dışişleri Bakanlarına, aman kimse dil uzatmasın!
 
Ortaya çıkan asıl başka bir gerçek var. Bu adamlar hakikaten entelektüel olarak da çapsızlarmış. Ne ilahiyat bilgisi, ne tarih ne siyaset; ne Ortadoğu dinamikleri ne devlet yönetimi. Ömürlerini bilgisizliklerinden ama en çok da hasetlerinden fışkıran aydınlanma, laiklik ve cumhuriyet düşmanlığıyla geçirmişler. İnsan azıcık da olsa bilmeye başlarsa o bilginin verdiği bir ahlaka ve cesarete de sahip olmaya başlar.
 
Şimdi olup bitenleri hem anlayamıyorlar hem de içten içe giderek denetimlerini yitirmelerine neden olan bir korkuya boğuluyorlar. Korktukça zihinleri bulanıyor, kafaları karışıyor. Bu gidişle öyle bir an gelecek ki, kendi yazıp söylediklerine kendileri de inanamayacaklar. Yazık değil, çünkü müstahak. 

Etiketler:
İstihdam