27/07/2012 | Yazar: Halil İbrahim Dinçdağ

Son günlerde İzmir’in köklü kulübü Altay’ın ismi değiştirilmek isteniyor. Buna gerek İzmirliler, gerekse Altay taraftarları büyük tepki gösteriyorlar. Tarihiyle ülke futbolumuzun en köklü kulüplerinden biridir Altay.

Merhabalar, 
Belki de uzun sürmesini arzuladığım, benim için yeni olan bir alan olan, yazarlığa adımı da atıyorum. Hakemliğe dönme mücadelemde, kalemim de bundan sonra benim yardımcım olacaktır. Sizlere elimden geldiği kadarıyla kendimi, dünyamı ve futbolu anlatmaya çalışacağım.

Türkiye futbol tarihine adını altın harflerle yazdırmış olan pek çok kulübümüz bulunmaktadır. Bunların bazıları günümüzde üst düzey liglerde mücadele ederken, bazıları alt liglerde varolma mücadelesi vermektedir. Bazı kulüplerimiz ise yanlış yönetimler yüzünden tarihin tozlu raflarında yerini almıştır.

Adını dahi hatırlamadığımız ama geçmişte pek çok başarısı olan kulüplerimiz, bazı insanların şahsi çıkarları ve hırsları uğruna yok olup gitmişlerdir. Bazı kulüplerimiz, sürekli başarı ve kâr amaçlayan sahte düzene dürüstlüklerinden dolayı ayak uyduramamış ve kapanmışlardır.

Günümüzde kapitalist düzen, takımları öyle bir hale getirmiş ki ya onların kulu kölesi olursunuz yada yok olursunuz. Geçtiğimiz yıllarda özellikle basketbol, voleybol gibi spor branşları kapitalist sermayenin kölesi olmuş ve isimlerini değiştirmek zorunda kalmışlardır. Ya o firmanın ismini sizin köklü, şanlı isminizin önüne koyarsınız, ya da yok olur gidersiniz. Bu yıl Beşiktaş kulübünün erkek voleybol takımı maddi imkansızlıklardan ve sponsor bulamamaktan dolayı kapatıldı. Yıllarca kendi çıkarları için kulüpleri yanlış yöneten onları zarara uğratanlar cezalandırılmıyor, ama yaşanılan süreç sonucunda maalesef kulüpler ve onların vefakâr taraftarları bunun ceremesini çekmek zorunda bırakılıyorlar.

Son günlerde İzmir’in köklü kulübü Altay’ın ismi değiştirilmek isteniyor. Buna gerek İzmirliler, gerekse Altay taraftarları büyük tepki gösteriyorlar. Tarihiyle ülke futbolumuzun en köklü kulüplerinden biridir Altay. Bu kulübün isminin başına veya sonuna farklı bir isim konulup onunla telaffuz edilmesi hiç de hoş bir olay değildir. Altay spor kulübü tarihten günümüze bu isimle gelmiştir ve öyle devam etmelidir. Altay taraftarların açmış olduğu imza kampanyasına destek vermek yaşamın her alanını kara çevirmek isteyen sermeyaye karşı gelmek anlamından da önemlidir. İmzacı sayısını yukarı çıkartalım hep beraber.

Kulüp yönetici ve idarecileri bu işi yapamıyorlarsa bırakıp gidecekler ve bu yaptıklarında hesabını vererek. Türkiye futbolu zaten dibe vurmuş durumdayken bu firmaların aç kurtlar gibi kulüplerin bu durumunu menfaate çevirmeleri tamamen kabul edilmez bir durumdur. Yöneticilerin dibe getirdiği futbolu, şirketler kendi aralarında paylamaktadır şu an. Gençlerbirliği taraftarların müdahalesiyle, takımın isminin şirketlenmesi bir süreliğine de olsa engelenmiştir.

Ülke futbolunun son yıllarda sorunlarını çözmekte aciz olan yöneticiler çırpındıkça batıyorlar. İşin kolayını bulan bazı yöneticiler, kulüpleri iflas ettirip sonrada farklı isimle yola devam etmelerine ne demeli? Örnek olarak: Yeni Malatya Spor, Van BLD Spor vs., bunları çoğaltabiliriz. Gerek kulüplerimizin ve gerekse federasyonların artık ülke futbolundan ellerini çekmelerinin vakti geldi de geçiyor. Artık yeni, genç, dinamik, vizyonu ve misyonu olan insanların işin başına gelmesi gerekmektedir. Şu an taraftarlar içersinde futbolu yeniden, emekten yana, hiç bir ayrımcılığa izin vermeksizin örmek isteyen genç inslar var.
 
Bugüne kadar futbolu yönetenlere diyeceğim şudur; çekin o kirli ellerinizi futbolumdan, kulüplerimden ve bütün kurumlardan…

Etiketler:
İstihdam