19/01/2010 | Yazar: Buğra Tokmakoğlu

Bedavadan birliktelikler bir yerde onu tatmin etmeyince, işin paralısını keşfetmiş. Paralı işi kimden mi öğrenmiş, en yakın arkadaşlarından tabii…

Bedavadan birliktelikler bir yerde onu tatmin etmeyince, işin paralısını keşfetmiş. Paralı işi kimden mi öğrenmiş, en yakın arkadaşlarından tabii…

O bir eskort, para karşılığı seks yapan, insanlara yatak arkadaşlığı yapan biri; aynı zamanda o bir eşcinsel, hayatı karmakarışık.
***
Çarşıda kalabalık içerisinde yürürken, belediye otobüsünde koltukta otururken, alışveriş merkezinde vitrinlere bakarken, süpermarkette alışveriş yaparken, akşam işten eve yetişirken, metroda ya da vapurda zamanın geçmesini beklerken, arkadaşınızla bir yerde konuşurken, durakta, manavda ya da pazarda o da sizin gibi yaşamın rutinini sürdürüyor.
 
Eğer sizin de farklılıklar dikkatinizi çekiyorsa, ona dikkatli bir biçimde bakmışsınızdır.
Bir doksana yaklaşan boyu, incecik vücudu, uzun siyah kirpikleri, yeşil lensleri ve her daim sert jöle ile jölelenmiş biçimli saçları; genellikle kadın reyonundan, saatlerce düşünülerek, tek tek aynaya bakılarak alınmış hafif, üzerinde küçük kalan pembe, mor, turuncu gibi dikkat çekici renklerden seçilmiş kıyafetleri; iki kulağındaki ikişer küpesi, kaşındaki peercingi, göz çevresindeki kapatıcıları, bazen de yüzündeki allık…
 
Nasıl dikkat çekmesin ki! Her gün her yerde gördüklerimizden farklı o. Hepimizden farklı. O yüzden o sokakta yürürken insanlar şöyle bir afallayıp dönüp tekrar bakıyorlar. O ise kahkahasını esirgemiyor kimseden, kimse onun için önemli değil. O kendi yaşamına bakıyor, tek değer verdiği ise biricik annesi.
***
Toplum olarak farklılıklara yaklaşımımız her zaman sorgulanması gerekenlerden olmuştur. Ne hoşgörü vardır bizde ne de saygı. Osmanlının torunları, hoşgörünün evlatları olarak hoşgörü karnemiz zayıf. Bir şey olağandan farklıysa, bize göre “anormal” ise dönüp mel mel bakarız. (Daha kabasını da kullanmak isterdim.)
 
Bir türlü vazgeçemeyiz bu huyumuzdan, türlü türlü yakıştırma yapmayı da çok severiz. Bizler bizden olmayanı sevmezken, biz ve ötekiler diye sınıf sınıf ayrım sözcükleri yaratırız.
***
Annesi ve babasının ciddi sorunları var, baba sevgisini aynı evde olmasına rağmen pek tadamamış. İkiz kardeşi ve ablası ile beraber yaşarlarken aklı hep dışarıdaymış.
 
Yatılı gittiği okulda kendini keşfettikten sonra kimse durduramamış onu, kimle tanıştıysa onun gibi olmaya çalışmış, hep kendinden ödün vererek, başkaları gibi…
 
Üçüncü sınıf barlarda, eller havaya müzikler eşliğinde çıplak, seksi danslar yaparken kimden ne koparabilirim diye sormuş kendine. Hayat her anında para istiyor. Parasız yaşanılmıyor herkes farkında...
 
Bedavadan birliktelikler bir yerde onu tatmin etmeyince, işin paralısını keşfetmiş. Paralı işi kimden mi öğrenmiş, en yakın arkadaşlarından tabii.
 
Para ile birlikteliklerin ne kadar değerli ve kazançlı olduğunu anlaması zor olmamış. Genellikle yaşı büyük amcalara muamelesi iyi, tipi de dikkat çekici olunca oradan oraya işe gider olmuş. Genellikle tek başına bazen birkaç arkadaşı ile beraber…
 
Okul bir yandan sürüp giderken evden kaçmalar başlamış. İnternetin de yardımıyla Türkiye’nin dört bir yanından tanıştığı, parası bol, yaşı büyük erkeklerin evlerinde zaman geçirmek keyif verir olmuş. “Günlük 1000, bazen daha fazla harcamak, doyasıya alışveriş yapmak özgürlüğüm oldu” diyor. “Zaten evde de mutsuzdum. Mutluluğu bu adamlarda buldum.”
 
Kendinden olan arkadaşlarıyla bir araya geldiği bol sigara, alkol tüketilen ve jargonda “gullüm” diye geçen gecelerde kadın kılığına girip arkadaşlarını eğlendirmiş. Gecenin sonunda ise kendine vereceği en güzel hediye misafirlerin en yakışıklısıymış.
 
Doyumsuz geçen günlerin ardında ailenin değerini çabuk anlamış. “Kardeşim, babam önemli değil, benim olmazsa olmazım annem” diyor. “Üniversiteden terkim, askerlik yapmak istemiyorum. Bundan sonra ne yaparım bilmem ama annemden ayrılmayacağım.”
Ara ara işe çıkıyor yine, haydan geleni huya dağıtmakta üstüne yok.
 
Gelecek nedir diye sorarsanız ona, gelecek diye bir kelime lügatinde yok onun.
Yıllar çabuk geçiyor, güzellik ve fizik de haliyle. Hayatın bir yerinden tutman lazım, nereye kadar sürecek bu düzen meçhul…


Etiketler:
2024