10/02/2014 | Yazar: Seçil Uyar

Toplumda her an her yerde karşılaştığımız homofobi dışında, erkek egemenliğinin de her alanda gözümüze ve zihnimize sokulduğunu söyleyebiliriz.

Geçen gün internette bir sokak röportajına denk geldim. “Desteklediğiniz belediye başkanı adayı eşcinsel olduğunu açıklarsa tepkiniz ne olurdu?” sorusunu soruyorlardı. Tahmin edilebilen homofobik cevaplar dışında benim takıldığım nokta daha farklı.
 
Bir kadın, desteklediğini belirterek “Bence daha iyi olur, hem kadın hem erkek yönünden bakar” diyor. Adayın eşcinsel olmasının onun için hiçbir kötü yanı olmadığını belirtiyor. Evet, hanımefendinin kötü bir niyeti yok. Ama amacım bu cümleden yola çıkarak biraz daha toplumsal bir sonuca varmak.
Cümlede takıldığım ilk nokta “daha iyi olur” bölümü. Bu anlayış birçok LGBTİ (lezbiyen, gey, biseksüel, trans ve interseks) bireyde de mevcut. Neden daha iyi olsun? Bir belediye başkanı adayını neden eşcinsel olduğu için destekleyelim? Tabii ki lgbti bireylerin politik konumlarda rol almasını destekliyorum ama desteklemekteki tek nedenimiz kişinin lgbti olması ise durup bir düşünmemiz lazım.
 
Diğer bir nokta da, eşcinsel denildiğinde akılda beliren figürün efemine eşcinsel erkek olması durumudur. “Hem kadın hem erkek yönünden bakabilir” cümlesi bana bunu çağrıştırıyor. Çünkü çok büyük ihtimalle hanımefendinin de zihninde beliren eşcinsel başkan adayı, kadınsı bir erkek. Kadın yönünden bakabilme kabiliyetini de yıllardır televizyonlarda kafamıza kakılmış olan kadınların en iyi arkadaşı, modadan, makyajdan çok iyi anlayan kadınsı eşcinsel erkek kalıbından alıyor. Buradan da her zamanki gibi kadın cinselliği gibi kadın eşcinselliğinin de göz ardı edilmesine varabiliriz. Bunu söyleyenin bir kadın olması da erkek hegemonyasının kadınlara bile kendi cinselliklerini unutturduğunun bir kanıtıdır.
 
Erkek egemen toplumda eşcinsellik aşağılayıcı, utanılacak bir durumdur. Çünkü erkeklik sertlikten taviz verilmeyecek bir haldir ve eşcinsellik erkekleri kadınsılaştırır. Kadınsılaşmak bir erkek için kabul edilemeyecek bir durumdur. Tabii ki bu da utanç vericidir. Kadın eşcinseller ise tam tersi erkeksileştikleri için ortada bir sorun yoktur. İşte bu yüzden eşcinsellik denince ataerkil toplum bireylerinin akıllarında bir erkek belirir.
 
Eğer biraz daha farklı bir yönden bakarsak, zihinde erkek figürünün belirmesinin nedeni meselenin belediye başkanlığı adaylığı olması olabilir. Yıllardır kadın politikacı kavramı toplumumuzda Tansu Çiller’le sınırlı olduğu için bir belediye başkanının kadın da olabileceği ilk etapta akla gelmiyor. LGBTİ mücadeleyi bu tip ortak yanlar bakımından feminist mücadele ile birlikte düşünmek yanlış olmayacaktır diye düşünüyorum.

Sonuç olarak, bu soruya verilen yanıtlardan yola çıkarak, toplumda her an her yerde karşılaştığımız homofobi dışında, erkek egemenliğinin de her alanda gözümüze ve zihnimize sokulduğunu söyleyebiliriz. 


Etiketler:
nefret