28/01/2016 | Yazar: Irmak Keskin

O bunun için, bu onun için ‘erkek’ olmadığı üzerinden kendini pazarlar ve satmaya çalışır, bir memleket insan da ‘Bağdat Caddesi’nde tecavüz’ haberine şaşırır ve Bağdat Caddesi’nde "bile’ der.

Kadınlara önce bedenlerini saklamaları gerektiği öğretiliyor, sonra sevmemeleri gerektiği, sevmedikleri halde preporsiyonlarına göre belli yerlerini açmaları ve kendilerini sergilemeleri, ama bu arada da taciz edilmeyen namuslu kadınlar olmaları şartları getiriliyor. 

Birçok kadın rahmini sırf hamile kalmamak için aldırmak istiyor. Doğum kontrol haplarının endüstriyelliğini, bedenini bunlarla zehirlemek istememesini, prezervatiflerin na-vegan olmasını ya da başka başka nedenlerle tercih etmeme hakkına sahipler. Bu durum için de “e hem bunları yapmayıp hem de hamile kalmak istemiyor mu yani” diyen o ‘erkek’ zihniyetinizi görüyorum ve diyorum ki: bir kadının rızası dışında içine boşalmak da *tecavüzdür*! Kullanmayı bilmediğiniz aletleri, edevatları pek ala öğrenmeyi biliyorsunuz, gidin ve kendi aletinizi de kullanmayı öğrenin o zaman canım. Böyle bir durumda karşınızdaki kadının rahmine bile mal olabilecek ertesi gün haplarından, tüplerini bağlatmalarını istemeye bir tahakkümdür ve o ellerinizi ve dilinizi bedenlerimizden çekmeyi öyle ya da böyle öğreneceksiniz. 

Çok basit birşey söyleyeyim: o klozet kapaklarını kaldırmıyorsunuz ya, gene penislerinizi kullanmayı bilmediğiniz için işemek bile büyük bir olay haline geliyor. Ne oraya buraya sıçramış, ne de klozetteki sidiklerinizi görmek, zorunda, hele hele üstüne hijyenik olsun diye, çünkü gene kendimizi korumak zorunda bırakılmış oluyoruz, her seferinde silmek ve temizlemek zorunda hiç değiliz.

Öyle ev işlerinin paylaşımıyla falanla gelmiyor ve gitmiyor yani erkeklik denen meret! 

Çok çalışan kadınlara “aman o da yemek bile yemiyor, bu kadar çalışmaya ne gerek var” demek de kolay sizin için mesela ve bu kadar çalıştığı için “itici” yaftasıyla dışlamak ya da iletişim alanlarını kapatmak falan da kolay. Siz sevgili erkeklerin yaptığınız işlerde “yapmama” hakkınız var. Oysa bir kadın, mesela yüksekte yapılması gereken bir iş varsa ve yükseklik korkusu varsa “kadın olduğu için işte” denilerek gene kolayca ayrımcılığa uğrayabilirken bir erkeğin yükseklik korkusundan dolayı o işi yapmaması oldukça sıradan bir durumdur, o zaman gider başka bir işi yapar ve konu kapanır. Hem “kadın gibi” olduğunuz için gözler üzerinize dikilir, hem de “kadın gibi” olmadığınız için… Bakımlıysan flörtlerle mücadele etmeye başlaman, biraz daha salaşsan “naber bro”larla uğraşman gerekir. Öyle sıradan bir yaklaşım ya da düz bir diyalog kurmak için uğraşırsın, gene bir yerde “kadın” olursun…

Annesindir, ilk bebeğin cinsiyetini sorarsın, feminist falan olmak da kar etmez bu noktada. Oğlun olur, bilmem kaç yaşına gelir, hatta yalnız yaşıyordur belki ama “yapamaz o şimdi yemek falan” der, önüne yemeğini koyar, çamaşırını yıkar-ütüler hazır edersin. Buna da türlü türlü bahane bulursun, ne zamandır görmemiştim’den, zaten hep kendi yapıyor’a, aman nolacak elime mi yapışır’a… Sonra bu adam evlenir ve kendisine yeni bir anne bulmanın sevinciyle playstation'ını oynamaya devam eder...

Lezbiyensindir, "amaaan nefret cinayeti yok sizde kız, kolay sizin hayatınız" bile denir. Britney Cosby’i ve sevgilisini de kimse duymamıştır buralarda…

Biseksüelsindir, daha “lipstick”sen zaten bir fantezisindir o pornografik erkek dünyasında, biraz daha “butch”sundur “bununla olan erkek” derler…

Trans kadınlar bile bir birine “aman bizimle olanın niye olduğu bellidir bacım, boşver takma” derkenki öğrenilmiş çaresizlik kimsenin gözüne batmaz; çünkü bellidir kimlerin olduğu ya da hiç fark edilmiyordur, çaktırmıyordur dönme olduğunu, maşallah…

Sonra bütün bu adamlar birleşir biri Kürt olduğu için, biri solcu olduğu için, öbürü beyaz olduğu için, beriki okumuş olduğu için, o bunun için, bu onun için “erkek” olmadığı üzerinden kendini pazarlar ve satmaya çalışır; bir memleket insan da “Bağdat Caddesi’nde tecavüz” haberine şaşırır ve Bağdat Caddesi’nde "bile” der. 

Bir grup “feminist” çağrı yapar, kadınlar ve LGBTİ’ler diye, erkeklerimizin erkeklikleri incinir, nasıl istenmediklerine dair, “ama gayler gelebiliyor, belki geyimdir” der, bu sırada geylerin erkeklikleri bir kez daha “az erkeklik” haline getirilmiş olur tabii önce çağrıcılar tarafından, biseksüel erkekler toptan silinmiş olur gene falan “ama” derken derken bunları bırakır kenara ve oturur neden istenmediklerini anlatmaya çalışırsın ve herşey big bangle başlamıştır, bir toz bulutuydu önce ve sonra…. 

En sonunda da “erkek düşmanı” olarak yaftalanmış, ayrımcılık ve cinsiyetçilik yapmış olarak çayını bitirir, kalkar, gidersin - cinsiyetlerin saçmalığını, bu tartışmaların anlamsızlığını, kadınlığın erkekliği, erkekliğin kadınlığı beslemesinin çelişkisiyle beynin çorba olmuş halde, bir gün cinsiyetsiz bir dünyada sadece kendin olabileceğini hayal etmiş ve tükenmiş olarak…


Etiketler:
2024