14/09/2016 | Yazar: Deniz A

Göç yazıldığı gibi kısa değil maalesef.

“Sürekli köklerinden koparılmak için bir kere köklerinden sökülüp atılmış olmak yeter insana”

Mourid Barghouti

Aklımızı kurcalayan sorular, şevkimizi kıran, nefesimizi kursağımızda bırakan kuşkular, kararlığımıza çomak sokan devlet-liderler ve nefesi militarizm kokan insanlara inat mücadele, erdem ve yeniden inşanın verdiği umutla direnişe devam!

Suriye’de yaşanan krizler, iç savaşlar ve şiddet nedeniyle, son yıllarda pek çok insan, evini ve yurdunu terk etmiş, bunların büyük çoğunluğu komşu ülkelere, bir bölümü ise ölmeyi göze alarak denizi aşıp Avrupa, Amerika, Kanada gibi uzak ülkelere sığınmışlardır.

2. Dünya Savaşı’ndan sonra yaşanan en büyük göçmen kriziyle karşı karşıyadır dünya. Göç yazıldığı gibi kısa değil maalesef.

Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Suriye’deki çatışmalarda 18 Mart 2011’den bu yana 301 bin 781 kişinin yaşamını yitirdiğini duyurdu. Ölüm, acı ve yas çığlıklarıyla büyümeyen büyümesini istemediğimiz yarınlar için mücadele saflarını Ortadoğu’da örecek olanlar ezilen, yok sayılan halklardır. Halkların umudunu yeşerten kadınlar, çocuklar ve Ortadoğu’nun özgürlük savaşçılarıdır.

                                                         Foto: Yasin Akgün

İnsan Hakları Gözlemevi raporlarına göre ölenlerin 86 binden fazlasının sivil olduğunu, yaşamını yitirenlerin 15 bin 99’unun çocuk, 10 bin 18’inin ise kadın olduğu ifade edildi. Ölen Suriyeli “muhalif” sayısı 52 bin 359, Suriyeli asker sayısı ise 59 bin 6 olarak açıklandı.

Gözlemevi’nin açıklamasında; 4 bin kişinin kimlikleri tespit edilemedi. Irak, İran ve Lübnan gibi ülkelerden gelen Suriye devleti yanlısı savaşçılardan da 48 bin 48’inin öldüğü iddia edildi.

IŞİD ile El Kaide bağlantılı El Nusra Cephesi’nden de 52 bin 31 kişinin öldüğü duyuruldu ve ölenlerden 3 bin 645’inin ise kimliğinin belirlenemediğini belirtti. 

Savaştan, ölümlerden kaçan binlerce mülteci plastik ve derme çatma tekneler ve kayıklarla yolculuğu göze alıyor. Türkiye ve Avrupa’da imzalanan pazarlık anlaşması ölümleri arttırdı, Cenevre Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliği’nin verilerine göre, 2014 yılında 3500 mülteci hayatını kaybederken bu sayı her geçen gün arttı ve 2015 yılında ise 3771 mülteci Akdeniz ve Ege’de boğularak can verdi.

Hayatın gerçek yüzünü, masum ve savunmasız gül kokulu çocuklardan esirgemeyin. Savaşsız, ölümsüz ve yeşil bir gelecek için bu gün “SAVAŞA HAYIR” demekten daha çok yapmamız gereken şeyler var. Direnmek, inanmak ve savaşsız bir dünya için mücadele saflarını büyütmek…

Dünya; barış için atılan çığlığın sesini duymalı… Dünyanın toprağına koyulan sınırı aşmalı ve sınırsız, ölümsüz bir dünya hayaliyle mücadele saflarını büyütmeliyiz…


Etiketler:
İstihdam