21/04/2010 | Yazar: Esra Ummak

Kibar erkek ne demek ya bence o düpedüz ‘’ibne’’ idi.

Kibar erkek ne demek ya bence o düpedüz ‘’ibne’’ idi. Aman Allah’ım bu saç, bu makyaj
 
‘’satanist’’. Dini bütün bir insan mı? Vazgeç, bunların hepsi ‘’terörist’’.- Bak oğlum namus
 
iki bacağın arasında değildir ama gelin getireceksen ilk senin olmalı… Lezbiyenler mi, o ne
 
ya? Bence, karşısına hakiki bir erkek çıkmamış çirkin, zavallı tipler… Bu konuyu karımla
 
paylaşmak mı? Kadın kısmı bundan ne anlar ki?
 
Kaçımız bu kelimelerin paranoyasına kurban gitti? Kaçımız önyargılar denizinde acımasızca
 
paçasından aşağı çekildi? Yada Kaçımız ‘’Yüreğime yapışan bu etiketler!!! Lütfen kopartın
 
alın onları, çıkartın bedenimden’’ diye sessiz çığlıklar attı?
 
Kalıp yargılar, ön yargılar ve ayrımcılık üçgeninde sıkışıp kalan küçücük beyinler!!! Tehlikeli
 
bir virüs gibisiniz; gözle görülemeyecek kadar küçük ama bir o kadar da güçlüsünüz. Sizin o
 
küçücük beyninizi besleyenler, sorgulamadan kabul ettiklerinizdir. Sürü psikolojisi içerinde
 
takdir toplama, kabul görme isteğinizdir. Kendi içinizdeki engellenen yanlarınızı
 
saldırganlıkla sizden daha güçsüzlere yöneltme eğiliminizdir. Ve bunu da herkese
 
yapıyorsunuz; komşunuza, arkadaşınıza, oğlunuza, kızınıza, çoğu zaman da deli gibi sevip
 
üstüne titrediğiniz hayat arkadaşınıza…
 
Peki eğitim bu işin içerisinde nerede? Eğitimli insanlar, eğitimsizlere göre daha az mı
 
önyargılara sahipler? Galiba,evet. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki yüksek eğitim alanlar
 
daha az kalıp yargılarına sahipler. Ama ümit ederim ki, en azından benim tanıdığım, birebir
 
 şahit olduğum üniversite öğrencileri ve eğitimciler bu araştırmalara denek olmamışlardır;
 
yoksa durum oldukça vahim olurdu…
 
İlgili mi ilgisiz mi karar sizin  küçük ama taptaze bir anı:
 
Annem bir fast food ustası ve cafe tarzı bir yere yeni başladı. Çalıştığı işyerinde bir erkek
 
aşçı, üç tane de erkek garson var. İşyerinin prensibine göre herkes herşeyi
 
 
yapmalı yani usta sadece yemek yapmak değil, gerektiğinde bulaşık da yıkamalı (idi).
 
Annemin işe başladığı ilk gün herkes birbirine yardım ediyor; ustanın siparişi yoksa
 
bulaşıklara geçiyor, bulaşık da yoksa öbür ustaya yardım ediyor ve tabii ki garsonlar da
 
müşteri durgunsa çıkan bulaşıkları azaltmaya çalışıyor. Fakat, annemin işe başladığının
 
ikinci günü ve onu takip eden diğer günler  bulaşık sadece ‘’kadın usta’’ olan annemin
 
tekeline girivermişti. Diğer usta ve garsonlar boş olduğu halde bile bulaşığa yanaşmıyorlardı
 
çünkü bulaşık işi gerçek sahibine takdim edilmişti. Bir kadına...
 


Etiketler:
İstihdam