14/11/2013 | Yazar: Kürşad Kahramanoğlu

Yeter artık ama! Başbakanımız çok yıpratılıyor

Yeter artık ama! Başbakanımız çok yıpratılıyor. Adama her yönden saldırıyorsunuz. Gemi azıya aldı. Kendi partisi içinden de, en çok destekçisi olduğunu sandığımız medya mensupları tarafından bile eleştiriliyor. “Abim” dediği insan bile “asparagas dedi. Hoş hemen ertesi günü ağzının payını aldı ya. Halbuki ne güzel sık sık başbakanı dinlerken gözleri doluyordu. Şu seçim sathına girereken hukuğu falan hatırlmanın sırası mı? Nagehan Alçı, Nazlı Ilıcak hatta hatta Mehmet Barlas bile kızlarımızın namuslarını korumaya çalışan Başbakanla ters düştüler. Vefasızlığın bu kadarı olur. Kimin sayesinde oralardan ahkâm kesebiliyorsunuz acaba? Başbakanımız Finlandiya’da Türkiye’ye yatırım yapsınlar diye Finli işadamlarını ikna etmeye çalışırken, aksanlı bir Finli gazeteciye hem de Türkçe, bu namus meselesi konusunda soru sordurttular. Pes doğrusu; en yakın yol arkadaşlarından Cumhurbaşkanı’nın tam seçim dönemine girerken hacca giderek attığı golden bile büyük vallahi.

Nedir yani Türk ailesinin babaları kızlarını okutmak için büyük şehirlere gönderecekler, onlar da erkeklerle aynı evleri paylaşacaklar! Bunları korumak devlete düşmez de kime düşer? Zaten bu Gezi zırvasından sonra tutturmuşsunuz bir “özel hayat”, “özel hayat”. Ya bu kızların bekaretleri bozulursa? Hepsi evde mi kalsın istiyorsunuz? Hem bak İçişleri Bakanımız da açıkladı; terör örgütleri kız-erkek ilişkilerini kullanıyorlarmış. Soralım bakalım babalara “kızlarınızın namusunu başbakan korusun mu, korumasın mı?”. Çoğunluk tabii ki Başbakan’ın yanında. Nedir yani yoksa kızlarımız teröristler tarafından yem olarak mı kullanılsın? Bu işte bir Kürt parmağı var galiba.

Bu münafıklara hiç yaranılmıyor! Hafızaları kısa! Demokrasi ve insan haklarının gereğini yapıp daha yeni başörtülü milletvekilleri meclise girmedi mi? Kadınlarımızı yıllardır içinde bulundukları Kemalist cendereden çıkartıp, özgürleştiren kim? Neymiş efendim “kadın bedeni üzerinden politika yapıyormuş”. Neymiş efendim “insanların tercihlerine karışıyormuş”. Neyse ki bacılarımız unutmayacak, önümüzde ki seçimlerde görürsünüz: Bütün bu iman eden kadın ordusu Başbakan’ı oyları ile tekrar seçecek...ve öteki dünyada Başbakanımız ve kurtardığı bacılarımız cennette zevki sefa içinde ilelebet yaşamaya devam ederlerken sizler cehennemde kıllı topuzu belinize, belinize yiyeceksiniz.

Aslında yeni kanun falan da çıkartmaya gerek yok.1930 tarihli ve 1593 sayılı UMUMİ HIFZISSIHHA KANUNU Madde 253 diyor ki: “Nüfusu elli binden fazla olan şehirlerde belediyeler ikametgahların sıhhi şartlarını daima nazarı teftişte bulundurmak üzere bir meskenler idaresi tesisine mecburdurlar. Bu idareler azami iki odayı havi evlerle daha büyük olmakla beraber kiraya verilen evleri, bekar ikametgahlarını ve pansiyonları ve ameleye tahsis edilen veya odaları, bodrum ve tavan aralarında bulunan ve icara verilen ikametgahları teftiş ve murakabe ederler.”*

Birçok AKP’li yakını bile bu maddeyi, başbakanımızı bu namus ve terör meselesi konusunda desteklemedikleri için kendisine göstermemişler herhalde. Tam da yerel seçimler öncesi belediyelere bir genelge...Zabıtalar üç beş tane bu potansiyel fuhuş ve terör yuvalarını bassınlar. Yatak odalarında, pansiyonların banyolarında bir “murakabe=denetleme” yapsınlar. Çıksın ortaya rezaletler gazetelerde çarşaf çarşaf. Karışık evlerde yaşayan erkek gençlerin terör bağlantıları incelenmeli. Belki de bu karışık öğrenci evlerindeki kızları, anayasanın koruyucu kanatları altına alabilmek için, adli tıbba göndererek bekaret testi de yapmak gerekir. Bak o zaman AKP yerel seçimlerde belediye sayısını ikiye katlıyor mu, katlamıyor mu?

*1930 tarihli ve 1593 sayılı UMUMİ HIFZISSIHHA KANUNU’nu bana hatırlatan öğrencilerime teşekkürler.

Etiketler:
nefret