15/01/2014 | Yazar: Esmeray

Yok efendiler yok, o kirli ellerinizi ya bedenimizden çekin, çekmiyorsanız bizler öyle bir çekeriz ki ellerinizi, sizin o elleriniz felç olur.

Anam bacım, malumunuz son zamanlarda Bülent Ersoy’un, başörtüsüyle beraber transfobi nefreti açıkça her bir yanda kusulmaya başlandı. Ben buradan Bülent Hanım’ın kişisel yaptıklarıyla ilgili bir eleştiride bulunmayacağım. Ayrıca bulunma hakkını da kendimde bulmuyorum. Bunu bir kenara bırakalım.

Gelelim başörtü takma olayına ve sonrasına... Ayol benim anlamadığım, bu kadın yıllarca elbise, toplumsal kadını efemine gösteren tüm kıyafet ve takılarını takmıyor muydu, giymiyor muydu, ne oldu da başörtü taktığında böyle fırladınız yerlerinizden. Başörtünün kerameti ne, gerçekten anlaşılmıyorsunuz. Tepkiniz neye? Son derece transfobik olduğunuz ortada ama bunu neden başörtüsüyle bu kadar kustunuz. Çıyan gibisiniz.

Ayol burada başka bir şey daha çıkıyor. Ne uzmanmışsınız siz öyle, kim kadın kim erkek, ne kadar da bilginiz varmış bu konuda. Nasıl da haddinizi aşıyorsunuz, nasıl da bu kadar fütursuz olabiliyorsunuz. Kim bu hakkı verdi size? İnandığınız tanrınız mı yoksa kutsallaştırdığınız sembolleriniz mi sizlere diyor, kadının bedenine girin, rahmine kadar söz hakkını kendinizde bulun diye.

Yok efendiler yok, o kirli ellerinizi ya bedenimizden çekin, çekmiyorsanız bizler öyle bir çekeriz ki ellerinizi, sizin o elleriniz felç olur. Artık yeter, kendinize gelin, haddinizi bilin. Kadın mıyız değil miyiz bunu biz biliyoruz.

Gelelim olayın başka bir boyutuna...

Bu olaydan sonra, twitter mesajlarındaki en dikkatimi çeken ve en can yakan şu oldu: CHP Ankara İl Başkanlığı Hayvan Hakları Komisyonu Başkanı Oya Yurdakul Hanım’ın o haddini aşmış inanılmaz mesajını okuduğumda gerçekten inanamamıştım. Bir kadın nasıl bunu söyler? Hanımefendi demiş ki, “Erkek adam nasıl türban takar”. Vallahi Oya Hanım sizin bu söylediğiniz, ancak sokakta 18 yaşında ergen serseri bir erkek çocuğu söylemidir. Asıl vahim olan budur. Oya Hanım hızını alamamış kendini savunmaya geçmiş. Neymiş efendim, eşcinsellerin yarısı onun arkadaşıymış. Bu da ayrıca fütursuzca bir söylem. Bu nasıl bir cehalettir. Eşcinsellerin yarısı benim arkadaşımdır ne demek? Siz nereden biliyorsunuz eşcinsellerin sayısını? Bu nasıl bir kategorizedir. Siz bu zihniyetle bir de politikada öncülük yapıyorsunuz... Ha unutmadan, hayvan haklarını da savunuyorsunuz. Oya Hanım önce bir dön kendine bak, zihnini yokla. Ha yoklayamıyorsan zihnini, hem elinizi bizim üzerimizden çekin hem de zavallı hayvancıkların üzerinden... Şunu da belirtmek isterim; siz bir nefret söyleminde bulunarak suç işlediniz. Hem de çok ağır.

E, buradan CHP’ye de bir iki çift lafım olacak. Bildiğim kadarıyla CHP bir LGBT açılımı yapmıştı. Eğer CHP bu açılımında samimi ise, bu kadın hakkında neden yaptırım uygulamıyor? İşin başka can alıcı yanı da; benim için CHP tüm bu olanlara rağmen bir açıklama yapmıyor ise, yıllardır birlikte LGBT hareketinde politika yaptığımız CHP’den aday adayı olan arkadaşlarımız acaba ne düşünüyorlar? Tabii ki her LGBT bireyin her alanda politika yapmaya hakkı vardır. Buna hiçbir lafım yok, olamaz da; ama beraber ortaklaşa hukukumuz olduğu LGBT politikası yapan arkadaşlarımız halen bu zihniyetle beraber ise; bu ayrıca canımı yakar benim. Anam ne diyeyim, translar kadar başınıza taş düşsün Bülent Hanım’ın başörtüsü boğazınıza dolansın. 

Etiketler:
İstihdam