Bebekten katil yaratan zihniyetler ve tetikçileri

Bu yazıda karanlığın, ölümün ve kanla birbirine bağlanmış şiddet düğümünün görünür ve görünür olmayan oyuncularından bahsedeceğim. Dünya, yaşamla, yenilenmeyle, sevgiyle, bir nevi “sihirle” dolu olduğu kadar ölümle, şiddetle, nefretle ve dini ve ideolojik bağnazlıklarla dolu bir yer. Bu dünyanın bir parçası olan Türkiye’de de bu durum farksız. Aşağıda, bu yazı için seçtiğim zihniyetler ve bu zihniyetlerin apaçık katilleri ve görünür olmayan “dolaylı” katillerinin toplum içinde sıklıkla sarf ettikleri ifadeleri var. “Katil A” olarak kodladıklarım görünür katiller, “Katil B” olarak kodladıklarımsa, sözleriyle, saçtıkları nefretle, dolaylı olarak bu kanlı düğümün parçası olanlar. Şunu da eklemeliyim: Özellikle dolaylı “katiller” (Katil B) kısmına dikkatle bakın, hepimiz bu dünyada yaşıyoruz ve hiçbirimiz nefretten tamamen arınmış değiliz.

 

 

Katil A: “Biz Türkler tarihi yazan milletiz. Bu dünyaya hükmetmek için, yönetmek için geldik. Diğer toplumlardan kesinlikle daha üstünüz. Her şeyin en iyisini biz bilir, biz yaparız. Bize karşı gelenlere karşı tarih boyunca savaştık yine savaşırız, savaşacağız, gerekirse kanlarını da akıtacağız. Biz tarihi kalemle de kılıçla da kanla da tüfekle de yazmasını biliriz. ”

 

Katil B: “Elbette tüm insanlar eşit bunu kabul ediyorum, ama bir de biz Türklere bakıyorum ne tarih yazmışız be kaç imparatorluk kurmuşuz, Ermeniler, Rumlar ne güzel geçinmişiz Osmanlı zamanında. Biz Türklerin hoşgörü şemsiyesi altında ne güzel yaşıyorlardı. Hatta onların ibadet yapmasına bile izin vermiştik zamanında, yaşam hakkı tanımıştık, sonra çıkıp bize ihanet ettiler ya valla kargayı besle oysun gözünü, ...in Ermenileri...”

 

 

Katil A: “ Yüce Allah erkeği kadınla birlikte olsun diye, kadını da erkekle birlikte olsun diye yaratmış. Bu son zamanlarda bu eşcinseller yine hortlamış. Hepsini Taksim’in ortasına toplayıp yakmak lazım bunları, hayır bir de bunların haklarını savunanlar var: Yüce Allah’ın uyarısını hatırlasınlar, Lut kavmini hatırlasınlar. Hayır hadi din olayını geçelim, düpedüz ahlaksızlık bu. Hepsini gebertmek lazım bu sapıkların. ”

 

Katil B: “Hayır ‘GAY’leri de anlıyorum, homofobik değilim, benim de bir sürü eşcinsel arkadaşım var; ama yani sokak ortasında ayan beyan da olmaz ki. Aileler var, çocuklar da görebilir, kötü örnek olmamak lazım. Hayır, biliyorum ‘GAY’ler de seçmedi bu ‘eğilimi’ ama işte yani kimse onlara bir şey demiyor ki, gitsinler evlerinde ne yapacaklarsa yapsınlar. ”

 

 

Katil A: “Kadın erkeğe hizmet etmek için yaratılmış ikincil bir cinstir. Gerçi dini kitaplara pek inanmam ama orda bile diyor zaten kadın erkeğin kaburgasından yaratılmış diye. Kadın biyolojik ve psikolojik olarak zayıftır, bir erkeğin korumasına muhtaçtır. Kadın bedeni erkeğin neslini aktarabilmesi için dizayn edilmiş doğa tarafından. Kadın gerekirse dövülür de, sevilir de. Oldu ki ihanet etti, başka bir erkeğe yanaştı, öldürülür de! ”

 

Katil B: “Kadınlar kutsaldır ve çok değerlidirler. Bununla birlikte şu da unutulmamalıdır ki bir eğlenmelik kadın vardır, bir de evlenmelik kadın vardır. Bir nevi kadınları ikiye ayırabiliriz: Namuslu olanlar ve namussuzlar. Ne yazık ki günümüzde ‘zarını kaybetmemiş’ kadın bulmak - kız mı desem kadın mı desem bulmak - zor, yazık valla, yozlaşıyor bu toplum.”