18/06/2015 | Yazar: Kürşad Kahramanoğlu

Türkiye’de LGBTİ’yi programına alıp dillendiren ilk parti seçimin yegane galibi çıktı ya artık bütün partilerin sırayla meşreplerine göre LGBTİ’ye sıcak bakmaya başlayacaklarını bekleyebiliriz.

Editör notu: Seçimler bitti, koalisyon olasılıkları konuşulmaya başlandı. Biz de hükümetsiz hava sahasından faydalanıp Gökkuşağı Forumu yazarlarımıza sorduk: Seçimi ve sonuçlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Umut’u kıramadım seçim sonrası duygu ve düşüncelerimi yazıyorum: HDP’nin başarılı olacağını sosyal medyadan yazıyordum zaten. “Bir ülkede LGBTİ bir partiye oy veriyorsa değişim başlamıştır” diye @PEMBEKIZIL, Twitter hesabımdan kaç kere yazdım. Herkes kadar mutluyum; AKP zihniyetine kan kaybettiren her sonuç makbulümdür. Ve lâkin zilleri takıp oynamak ruh halinde değilim.
 
Memleketin üzerinde bir kara bulut gibi duran AKP zihniyetinin başı, sembolü, LGBTİ’nin hiçbir işine yaramamış, Erdoğan, hiçbir şeyin hesabını vermeden Cumhur’un başı olarak, diş gibi duruyor!
 
Avrupa Parlamentosu tarafından Arnavutluk’un başkenti Tiran’da 20-21 Kasım’da gerçekleştirilen “Temel Haklar, Ayrımcılık Yasağı ve LGBTİ…” başlıklı seminer için Arnavutluk’a gidip, toplantılara katılmayan, AKP’li Mehmet Metiner gibi birçok azılı homofob milletvekili hâlâ bütün nefretleriyle mecliste. Metiner’den daha kurnaz olan tescilli homofob Kuzu ise “Bu tablodan hükümet çıkmaz. Koalisyon bile çıkmaz. Erken seçim kaçınılmaz gözüküyor” diyor. Yâni bu sefer katılamadığı seçimlerden bir şey çıkmaz, erken seçimle geri gelecek!
 
BirGün’deki köşemde yazmıştım belki hatırlarsınız: Birbirlerine sen homosun, hayır ben değil sen homosun diye giren Dengir Mir Mehmet Fırat HDP’den, Haluk Koç CHP’den 25. dönem milletvekilleri. Bunlar daha benim takip edebildiklerim; kısacası, anlayacağınız yeni meclisimiz homofob dolu. Hem de bütün partilerden. Hangi zili nereye takıp oynayayım?
 
Umut LGBTİ’nin ekmeği, ye Kürşad ye! Yani her şey de o kadar kötü değil tabi. Türkiye’de ilk defa programında ve söylemlerinde LGBT’yi dile getirmiş bir partinin, hem de etnik bir grupla özdeşleştirilip, iktidar tarafından hedef alınmasına rağmen meclise 80 milletvekili sokabilmesi iyi haberdir. HDP liderliğinin LGBTİ konusunda söylediklerini dikkatle takip edip gündemlerinden düşmemesini sağlamak bizim görevimiz. Selahattin Demirtaş’ı seviyoruz, beğeniyoruz ama bir Obama olamadı. Hatırlarsanız Obama son seçim zaferinden sonra LGBT’İ’ye açık ve seçik şekilde teşekkür etmişti. Bizimki ise adını bile duymadığınız “fringe” guruplar dahil herkeslere desteklerinden dolayı pek güzel teşekkür etti de; LGBTİ’yi unutuverdi!
 
İleriye dönük öngörüm de şudur: Türkiye’de LGBTİ’yi programına alıp dillendiren ilk parti seçimin yegane galibi çıktı ya artık bütün partilerin sırayla meşreplerine göre LGBTİ’ye sıcak bakmaya başlayacaklarını bekleyebiliriz. Netice de homoları konuşmak oy kaybettirmiyor!
 
Politika pis iştir. İnsanlar kolay harcanır, iktidar için hiç beklemediğin şeyi yaparlar. Son seçim süreci de benim için böyle oldu. AKP’nin yıllar sonra Ayşe Böhürler’i kullanılmış bir mendil gibi harcayıvermesine şaşırmadım ama üzüldüm. Muhsin Kızılkaya’nın milletvekili olduğuna sevindim ama midesinin AKP’yi nasıl kaldırdığına hayret ettim.
 
Biz ancak kendimize güvenebiliriz. Ancak iyi organize olmuş, hiçbir çeşit ayrımcılığa pirim vermeyen ve dayanışma içinde bir LGBTİ hareketi gelecek için güzel şeyler vaad eder. 

Etiketler:
İstihdam