22/12/2009 | Yazar: Emre Korlu

"Hani diyorum ya bir sıfır yenik başlamak hayata. Tartaklanmak; okul sıralarında ezilmek, kendini anlamak ve anlamlandırmaya çalışmak.

"Hani diyorum ya bir sıfır yenik başlamak hayata. Tartaklanmak; okul sıralarında ezilmek, kendini anlamak ve anlamlandırmaya çalışmak. Dizlerinin titremesi; ilk sevişme öncesi baş dönmesi. Açılmalar başlar sonra…"

Gözyaşı için bir yer mi bulunması gerek, illa… Bir hayat aralığı; yorgan altı ve kapı eşiği. Ağlamaktan yorulmak için canının yanması mı gerekir. Bir ihanete uğramak veya sadakate kurban mı olmak…
 
Ben hiç yer aramadım. Tutamadım da gözyaşlarımı. İnsanların arasındayken de ağladım, bir otobüsün camına yaslıyken de... Bir yazı okudum, ağlamaktan yoruldum. Bir dert dinledim düşüp kaldım. Ne gerek vardı değil mi, başka bir insana üzülmek için, üzülmenin…
 
Oysa gerek vardı. Hani diyorum ya bir sıfır yenik başlamak hayata. Tartaklanmak; okul sıralarında ezilmek, kendini anlamak ve anlamlandırmaya çalışmak. Dizlerinin titremesi; ilk sevişme öncesi baş dönmesi. Açılmalar başlar sonra. Kime söylesem, kime anlatsam dertleri. Nereden başlanır ki bunu anlatmaya, çözümsüzlükleri...
 
Eşcinsel olmak; böyle bir şeydir aslında. Daha duyarlı olmaktır. Daha içine kapanık durmak. Ömrünün sonunda yalnız başına öleceğini düşünmektir. Siz hiç yalnız başına öleceğinizi düşündünüz mü?
 
Çoğu zaman aşklar hep kısa sürer. Çoğu zaman yemek inmez boğazınızdan, suyun tadını unutursunuz. Sevişilip bir kenara atılırsınız. Hemen birinin aşkı oluverirsiniz. Daha beş dakika dolmadan. Aktif veya pasifliğiniz sorgulanır. Uyarsa uyar, uymazsa kapı dışarı edilirsiniz. Bazen de değişir bu. Bıçaklanırsınız. Kanlarınız yere akmaya başlar. Kaç kesik var sayamazsınız. Patinaj dönersiniz çevrenizde. Kanınızdan ayaklarınızın kayışıyla olur bu. Ama öldürülene kadar o bıçak darbelerine dayanmanız gerekir. Kim kurtarır sizi. Hiç kimse.
 
Eşcinsel doğmak; böyle bir şeydir. Şiirleri her zaman daha iyi yazarsınız. Heteroseksizmden eleştiri yağmurları yağar üzerinize. .Yokmuşsunuz gibi davranılır. Siz sevemezsiniz âşık da olamazsınız. Olsanız da karşı taraf istemez. Herkes düzene ayak uydurmuştur bir kere. Siz sevginizle baş başa kalırsınız.
 
Sonra yine açılmalar başlar. İlla ki ben buyum deme zorunluluğunu hissedersiniz. Dahası korkular sarar başınızı, ailenizi arkadaşlarınızı kaybetmekten korkarsınız. Hep ürkerek yaşanır mı, öyle yaşarsınız. Kalıbına sığmaz hayat. Size bazen verdiği tek şey boş bir oda ve ağlamak için mahzen aralığı. Ağlamak mubah değildir aslında, sorduklarında "bir neden" bulamazsınız.
 
Hiç mi akla gelmez, neden saklanır bu kadar eşcinsellik. Neden illa bir gelin girmek zorundadır kapıdan. Her şeyin yaşı vardır da bir açılmanın yaşı yoktur. Bu en büyük açılımdır aslında ama devlet başka kapıları açmakla meşguldür.
 
Eşcinsel ilişkiye girmek böyle bir şeydir aslında ve ilişki hep iki tarafın da paylaşımı gibi gelir. Ama kendi içinde bir dünya düzeni paylaşma halidir. Dostluktur, kazanmaktır, öldürmek değil yaşatmaktır. İlişki özünde insanlar arası iletişimdir…
 

Etiketler:
İstihdam