Biz umudun ta kendisiyiz!

Türkiye siyasi tarihinde bir ilke imza attık, bu bir köşeye lütfen not edilsin: “İlk defa açık kimliğiyle bir lezbiyen milletvekili aday adayı oldu.” Bir de üzerine eklensin, ilk defa genel seçimlerde feministlerin siyasi adaylığı bu kadar görünür oldu ve altı çizildi. Umuyoruz ki HDP o barajı yıkacak ve meclise açık kimliğiyle bir LGBTİ (lezbiyen, gey, biseksüel, trans, interseks) olamasa da en az bir feminist girecek!

 

Biz kadınlara siyasetin eril dili yıllardır aynı nakaratı söyleyip duruyor: “Elinin hamuruyla siyasete karışma!” Bu söyleme karşı biz kadınlar da inatla her yerel ve genel seçimlerde bir şekilde tüm bu eril tahakküme rağmen siyasi mücadelemizi artırarak devam ettiriyoruz. LGBTİ’ler içinse durum biraz daha farklı elbette, siyasetin eril heteroseksist dili bu alanda çok daha fütursuz olabiliyor. “LGBTİ’ler mi, onlar da kim, onlar kim siyaset kim?” denebiliyor ve biliyoruz ki hâlâ bu cümleleri sarf edenler var. “Toplum buna hazır değil, iyisiniz hoşsunuz da partinin tabanı buna hazır değil” gibi çeşitli sözlerle karşılaşmak hâlâ olası! Her şeye ve herkese rağmen ilk defa LGBTİ öznesi olan adaylar, bu kadar görünür bir şekilde siyasette de varız dediği için kendi açımdan çok gururlu olduğumu belirtmek isterim.

 

Bildiğiniz üzere HDP’den Ankara milletvekili aday adayı oldum. Süreçte pek çok tecrübe edindim, pek çok insanın yüzündeki gülümsemeyle güçlendim. Başta feministler ve LGBTİ’ler olmak üzere ziyaret ettiğim tüm kurumlara, beni destekleyen örgütlere ve kişilere, aileme, arkadaşlarıma ve partideki tüm yoldaşlarıma teşekkür ediyorum. Yola çıkarken, adaylık kararını verirken biliyordum ki ben sadece bir adım atıyorum, bu daha başlangıç. Aday olurken amacım inandığım partiye elimden geldiğince destek vermek, feminist ve LGBTİ politikasının sesini yükseltmekti. Partinin beni aday göster(e)memesini saygıyla karşıladığımı belirtmek isterim. Benim için mücadele hiçbir zaman kişisel olmadı, olmayacak da. Özgürlük ve eşitlik mücadelemizde umudum olan HDP’nin hepimizin desteğiyle barajı aşacağına inanıyorum.

 

Açıklanan listede özellikle LGBTİ alanı üzerinden yöneltilen eleştirileri anlıyor ve bu konuda da görüşümü belirtmek istiyorum. Birkaç gün önce gerçekleştirilen bir panelde söylediğim gibi LGBTİ’lerin parti içerisinde yer alması, sorumluluk alması çok önemli ancak diğer taraftan partinin de sadece ilkesel düzeyde kalmayıp LGBTİ’lere de alan açması gerekiyor. Parti içerisinde bir eleştiri-özeleştiri mekanizmasının işletilmesi için elimden geleni yapacağımı belirtmek isterim. Bu süreçte asla bir başka parti ile kıyaslama yanılgısına düşmemek gerektiğini, HDP’nin ve öncesinde de BDP’nin LGBTİ hakları için ne kadar samimi adımlar attığını hatırlatmak isterim. Evet, HDP’den beklentilerimiz fazla çünkü umudumuz HDP ve bu umudu karşılıklı kırmadan büyütmek için hepimize sorumluluklar düşüyor. Umuyorum ki önümüzdeki seçimlerde çok daha fazla feminist, çok daha fazla LGBTİ arkadaşımız aday olur ve birlikte çok daha fazla çalışma yürütebiliriz.

 

Bizler HDP’ye oy vererek kendimize oy veriyoruz, bizler HDP umudumuz diyoruz çünkü bizler umudun ta kendisiyiz. Faşizme inat o barajı hep birlikte yıkacak, dönüşümü hep birlikte süreç içerisinde gerçekleştireceğiz, bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.

 

Dayanışma ve direnişle…