01/02/2013 | Yazar: Jekaa Evgeni

Dinsel ya da çevresel her türlü etkiyi bir tarafa bırakın; sizin de eşiniz, çocuğunuz ya da en çok değer verdiğiniz kişilerin eşcinsel olduğunu öğrenseydiniz ne yapardınız, öldürür müydünüz?

Hepimizin hayatları farklı bu dünyada, tüm insanların olduğu gibi tüm eşcinsellerin de… Fakat biz hikâyemizi yaşamakta zorlanıyoruz birçoğumuz hikâyelerimiz için öldürülürken birçoğumuz da sesimizi çıkaramıyor ya da ortamın içinde usulca kayboluyoruz. Aslında sessiz sessiz ÇIĞLIKLARIMIZ var bizim. Bir gün çoğalıp duyurmak için sabırsızlanıyoruz.
 
Bizlerde de iki göz iki kulak bir kalp el kol bacak hepsi var yani biz de insanız. Ne doğa üzeri varlıklarız, ne de yerin dibine kadar itelenebilecek sürüngenleriz. Biz destek beklemiyoruz herkesten, biz aramızda zaten destek veriyoruz birbirimize sadece bunun normal bir kişilik olduğunu ve hayat tarzımızın bu oldugunu artık aşılamak istiyoruz gerici ve yobaz beyinlere.
 
Okuduğum birçok yazıda hastalıklardan falan bahsediliyor, eşcinselliğin sözde hastalıkla alakalı olduğuyla ilgili… Bu nasıl bir hastalık ki teşhisi konulamıyor! Ben adlî tıbbın bir kolunda görev alacağım, sağlık dersleri görüyorum ve hastalıklardan ya da psikolojik-nörolojik hiçbir sebebin sonucunda eşcinselliğin olduğunu varsayan bir konu işlemedik. Bununla birlikte tanıdığım birçok üniversite okuyan ayrıca seçkin üniversitelerde seçkin bölümlerde okuyan arkadaşlarım var, bunlar da mı hasta? Hadi bunlar hasta diyelim peki bunların yanında lise mezunları işçiler manavlar çöpçüler eczacılar gibi her iş alanında eşcinselin varlığı ortada. Hepimiz mi hastayız?
 
Biz diyoruz ki artık bir düşünün. Dinsel ya da çevresel her türlü etkiyi bir tarafa bırakın; sizin de eşiniz, çocuğunuz ya da en çok değer verdiğiniz kişilerin eşcinsel olduğunu öğrenseydiniz ne yapardınız, öldürür müydünüz? Peki, en çok değer verdiğiniz bu insan bu güne kadar eşcinseldi ve siz bu kimliği bilmeden onu çok sevdiniz; kimliğini açıkladığında ne değişti de nefret ettiniz ya da edeceksiniz? Şimdi her bahaneyi bir köşeye bırakalım. Elinizi vicdanınıza koyun sizin hayat tarzınız her neyse biz saygı duyuyoruz peki siz ne yapıyorsunuz? Öldürüyorsunuz, şiddete başvuruyorsunuz, yaralıyorsunuz…
 

Peki, bunlar sizi yüceltiyor mu? İnsanlık böyle mi oluyor? 


Etiketler:
2024