29/01/2015 | Yazar: Esmeray
İki ülke arasında çıkan en korkunç bir savaşta ölen insan sayısından daha çok kadın, LGBTİ öldürülüyor bir yılda bizim ülkemizde.
İşin matematiğini yaparsak, iki ülke arasında çıkan en korkunç bir savaşta ölen insan sayısından daha çok kadın, LGBTİ öldürülüyor bir yılda bizim ülkemizde.
Anam bacım; evimi sildim süpürdüm, tozları aldım, bulaşık filan derken, yemeği ocağa koydum. Geçtim bilgisayarın başına sanal âlemi ve sosyal medya ağlarını bir kolaçan edeyim dedim. Güzel haberler Yunanistan’da sol kazanmış; bi de adam ateist olduğu için papaz karşısında yemin etmemiş. Bizim solcular bir sevindirik. E, yalan yok valla ben de çok sevindim bu zafere. Çok güzel bir haber daha: Kobane direnişi kazandı, içim ferahladı, zılgıt atasım geldi; çok şükür. Artık cenazeler gelmesin, insanlar yerinden yurdundan olmasın. 17 yaşından küçük çocuklar ana kucağından dağa gitmesin, kadınlar savaşta tecavüze uğramasın. Kobane zaferi bizim ülkemize de nasip olsun.
Tam bu dilek ve dualar beynimin içinde dönerken, bir haber geldi Viyana’dan. Hande bir trans kadındı, seks işçisiydi, terk etmişti yurdunu… Ölümden kaçmıştı. KAÇMIŞTI. Hande oralara sığınmıştı. Fakat ölüm Hande’nin peşini bırakmadı. Kara bir kâbus gibi peşindeydi. Olmazdı Avrupa’nın göbeğinde demişti, rahat bir nefes almıştı. Çok yanılmıştı; oysa ölüm orada da enseledi Hande’yi.
Evet, Hande en korkunç bir şekilde öldürülmüştü evinde. Hiç ülke fark etmiyor kadın cinayetlerinde. Erkek cinsi kadın cinsini katlediyor. Cinskırım yapıyor her gün. Daha da katlayarak yapıyor. İşin matematiğini yaparsak, iki ülke arasında çıkan en korkunç bir savaşta ölen insan sayısından daha çok kadın, LGBTİ öldürülüyor bir yılda bizim ülkemizde.
Hevesim kursağımda kaldı yine. Anlık sevinç boğazımda düğümlendi. Kobane direnişi… Buna mı sevinsem yoksa Yunanistan’ın sol çıkışına mı… Bu kazanımlar neye yaradı ortada bu kadar cinayetler var iken. Yoksa sadece bizim ülkemizde mi oluyor bunlar. Yok anam yok, Hande Viyana’da öldürüldü. Ya sadece Hande mi, kim bilir kaç Hande!
Bir de önümüzde bir seçim var… Harıl harıl çalışılıyor. Adaylar yarışa girdi bile. Kim aday olacak kulisleri çoktan kurulmuştu zaten. Meclis’e girelim yarışı hız kazanmış. Ortalık, deyim yerinde ise, mahşer yeri gibi. Kimse kimseyi tanımıyor. Kim ön sıraya girecek kim listenin başında olacak teranesi… Şimdi sorarım ben, Meclis’e girilince kadın cinayetlerine dönüp bakacak mısınız? Cinskırım yapanları ne edeceksiniz, ortada bu kadar cinayet ve cinayetleri işleyen katiler var iken. Bunca günahın, vebalin altından nasıl kalkacağız acaba? Sahi kadın cinayetleri devrimden sonra mı duracak?
Etiketler:
