03/03/2014 | Yazar: Yıldırım Türker

Bizim abimizi, kardeşimizi bizden alıp kaybedenleri ortaya çıkartıp, bu gerçekliği aydınlatacak mısınız?

Cüneyt Aydınlar, şanlı devletimizin geleneklerine uygun olarak tam 20 yıl önce gözaltında kayıp edildi. Aramızda olsaydı, bu ayın 15’inde 43. Yaş gününü kutlayacaktık. Diyarbakır doğumluydu. Kürt siyasi hareketi içindeydi. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi 3. sınıfta okumakta iken, 1994 yılının 18 Şubat’ında Kemal Göngü isimli arkadaşıyla buluşma anında İstanbul Emniyeti Terörle Mücadele Şubesi polislerince gözaltına alındı. Aynı operasyonda 14 kişi daha gözaltına alınmıştı. Arkadaşı Kemal Göngü, bir mektubunda yaşadıklarını anlatıyordu:
 
Olayın üzerinden 19 yıl geçti. Cüneyt Aydınlar 18 subat 1994’te İstanbul Ömür de saat 13.10 civarında gözaltına alındı. Gayrettepe’de de oradaydım. Yapılan işkenceden dolayı hareket bile edemez haldeydik. Cüneyt Aydınlar da aynı durumdaydı. Gözlerim bağlı olmasına rağmen gözbantımı gevşetiyor, çevremde olup bitenleri gözlemlemeye çalışıyordum. Sıraya koymuşlar, her seferinde birimizi işkence tezgahına götürüyorlardı. Her götürülen de ölüm sınırında geri getiriliyordu. Yine böyle bir durumda Cüneyt’i geri getirdiler. Yerinden bile kıpırdayamıyor, nefes almakta zorlanıyordu. Yanlızca hırıltılı bir ses çıkarıyordu. Belli bir süre sonra “su” diyebildi. Yakınında bulunan bir arkadaşa su vermesini söyledim. Kendi başına içebilecek durumda olmadığından, suyu veren arkadaş içirdi. Öyle yerde yığılıydı. Cüneyt’i alıp götürdü polisler. Bir daha da ne kendisini görebildik, ne de ondan bir haber alabildik. Sorduğumuzda kaçtığını söylediler. Tabii inanmadık. O durumda bir insanın kaçabilmesi imkansız. Yerinden kıpırdayamıyordu. Nasıl kaçsın?...”
Gözaltı süresi içerisinde Cüneyt’e yer göstermeler yapılmıştı. 28.02.1994 tarihinde saat 19.30 sıralarında Cihangir Kadirler Yokuşu Ekmekçibaşı Camii sokağında bulunan bir evin önüne getirilmiş ve yer gösterme esnasında kaçtığı, “dur” ihtarlarına rağmen durmadığı, kovalama sonucu yakalanmadığı İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi polislerince tutanak altına alınmıştı.
 
Oysa, diğer tutuklular 6 polisin Cüneyt’i “ölüme hazır mısın, ölüme gidiyorsun” diyerek koma halinde yerde sürükleyerek götürdüğünü, kendisinden bir daha haber alınamadığını ve başına geleceklerden Gayrettepe Siyasi Şubenin sorumlu olduğunu belirterek kamuoyunun harekete geçmesi çağrısında bulunmuşlardı.
 
Bu basın açıklamasının ardından Gayrettepe Siyasi Şubesinde bilgi almaya giden İHD İstanbul şubesi avukatına “bu adam kaçtı” yanıtı verildi. Bunun üzerine olayı araştıran İHD avukatı, Aydınlar’ın götürüldüğü eve gitti. Ev sahibi Esmer Bardakçı, Cüneyt’in çok kötü işkence gördüğünü, ayakta duramadığı için onu sürekli ayakta tutmaya çalıştıklarını Cüneyt’in kendisine “Teyze bu beni götürdükleri 25’nci ev. Ne yapmak istiyorlar anlayamadım” dediğini anlattı. Bardakçı daha sonra polislerin eve gelip “Çocuk elimizden kaçtı, bunu imzala” dediklerini ve bir kâğıda bir şey yazıp karakola götürüp parmak bastırdıklarını söyledi.
 
Mahallenin çocuklarıyla görüşen İHD avukatı Eren Keskin’e çocuklar, polislerle Cüneyt’i inşaatta gördüklerini ve daha sonra silah sesleri duyduklarını aktardı.
 
Cüneyt Aydınlar’dan bir daha haber alınamadı. Ailesi onu her yerde aradı. Ama “böyle biri yok” denildi. Oysa Gayrettepe Siyasi Şube’de kaydı vardı.
 
Dönemin Emniyet Müdürlüğünde görevli olan Hüseyin Kocadağ ve Gayrettepe Siyasi Şube Müdürü, Cüneyt Aydınlar’ın babasına “28 Şubat 1994 tarihinde oğlunun yer göstermeye götürülürken kaçtığını ve kayıplara karıştığını” söyledi.
 
Baba Abdulkadir Aydınlar, İstanbul’daki tüm mezarlıklara baktı. Mezarlık yetkilileri; ”polisler tarafından getirilen cesetlerin genelde gece apar topar gömüldüklerini, cesetlerle ilgili polislere hiçbir şey sormaya yetkilerinin olmadığını” söyledi. Annesi Menekşe, babası Abdulkadir onca zamandır Cüneyt’ten haber bekliyor.
 
Ve ailesi soruyor. Sadece vahşi devlete değil. Sağ kalan hepimize: Bizim abimizi, kardeşimizi bizden alıp kaybedenleri ortaya çıkartıp, bu gerçekliği aydınlatacak mısınız? 

Etiketler:
İstihdam