26/09/2011 | Yazar: Ali Baydaş
"İnsanların delirme hakkı olması lazım. Yaptığımız şey biraz da delilik. Deliyiz biz de. Bizce bunda sorun yok. Kim deli değil ki bu coğrafyada ya da dünyada? Gerze’deki halk da delidir. Hopa’daki insanlar da delidir. Tekel işçileri de delidir. Tüm LGBTT hareketi zaten baştan delidir."
- Bandista Grubu adına söyleşi yapılan grup üyesi şunları söyledi: “İnsanların delirme hakkı olması lazım. Yaptığımız şey biraz da delilik. Deliyiz biz de. Bizce bunda sorun yok. Kim deli değil ki bu coğrafyada ya da dünyada? Gerze’deki halk da delidir. O kadar polisin karşısına çıkılır mı? Hopa’daki insanlar da delidir. Tekel işçileri de delidir. Tüm LGBTT hareketi zaten baştan delidir. Çünkü neyle karşılaşacağını bile bile çıkıp bir şeyler yapıyorsun. Siz de en azından bizimle sohbet ettiğiniz için, delisiniz. Yok mu başka işiniz kardeşim!”
- Ramazan’da lüks otellerdeki iftarları protesto için, o otellerden bazılarının önünde, sokakta iftar açan bir grubu eleştirenlerden Başbakan’ın eski basın danışmanı Akif Beki ne yazdı, biliyor musunuz? “Herkesin ahlakı kendine!” Evet, yanlış duymadınız. Her Allah’ın günü, “genel ahlak”, “Türk toplumun değerleri” cart curt diye farklı olanların üstüne gelen AKP’nin medya avukatlarından biri, işin ucu kendi sahte muhafazakârlıklarının ortaya dökülmesine dokununca, birdenbire demokrat kesiliyor ve “Herkesin ahlakı kendine!” deyiveriyor. Vay canına! Delirmeye devam...
- Futbol Federasyonunun cezalı maçlarda seyircisiz maç oynatmak yerine, tribünleri kadın ve çocuklarla ayırma kararı çok tartışıldı. Bunun kadınlara yapılan bir ayrımcılık olduğu görüşüne katılmıyorum. Toplumda var olan ayrımcılığı veri olarak alıp, buna karşı bir pozitif ayrımcılık olduğu kanısındayım. Nitekim ilk uygulama sonunda, tribünlerin küfür, kavga vb. maço çirkinliklerinden özgürleşmiş ve olması gerektiği gibi, bir bayram yerine dönüşmüş olması, anlayana ders olabilirdi ama erkekler bunun yerine, kadınların futboldan anlamadığını iddia eden lakırdılarla, kendilerini savunmaya kalktılar. Siz hödö hödö maç izlemeye devam edin. Demek ki, kimi erkeklerin öküzlükleri olmasaydı, bunca kadın da maçları tribünlerde izleyecek ve tribünler hep bayram yeri olacaktı ama yok, “futbol erkek işidir, küfür de edilir, kavga da” diye ergenlikten vazgeçemeyenler, ondan sonra, “kadınlar matinesi, haremlik selamlık” yorumları yapmasın hiç. Kabahat sizin… Fenerbahçe – Manisa maçından önce televizyonda bir spor programında, ciddi ciddi, “ya erkekler kadın kılığında tribüne girerse” diye tartışılıyordu. Keşke kadın kılığında gelselerdi. Erkek olacağız diye kasılmaktan kurtulur, maço kültüre ve transfobiye ağır bir darbe vurmuş olur ve tribünleri daha da şenlendirirlerdi. Ne deli bir şey olurdu…
- Kamerun’da 10 yıldır LGBT’leri savunan 66 yaşındaki Alice N’kom, homofobik saldırılara karşı bir kampanya başlattı. Bu güzel insanın davasına yardım etmek için imza verelim. O da bizim gibi bir deli sonuçta: http://allout.org/en/actions/cameroon
- 30 Eylül – 1/2 Ekim tarihlerinde, Meşrutiyet Caddesi Ayma Otel Ankara’da Antikapitalist Forum var. İlk gün Pres filmi, oyuncusunun katılımıyla izlenebilir. 2. gün olan Cumartesi sabah 11.de “Gökkuşağındaki Kızıl” toplantısında bendenizin de bir sunumu olacak: “Türk aile yapısı” hakkında. Program aşağıda. Söyleşmek üzere tüm delileri beklerim. Program: http://antikapitalistforum.files.wordpress.com/2011/09/antikapitalist_forum_
Etiketler:
