29/05/2018 | Yazar: Murat Sayan

Harry ve Meghan, kraliyet düğününde hediye yerine bağış yapılmasını istemişler. Bağış yapılacak organizasyonlardan birisi HIV ile ilgili; Çocukların HIV Derneği.

HIV’in kesin tedavisi için adım atmaya, yol almaya çalışmak bitmek bilmez bir süreçtir. Bilim insanları işlerini yaparlar.

Onlardan beklediğimiz; “HIV bitmek üzere, son çıkan ışıkları kapatsın!”dır ve çoğu insan için bu heyecan yaratacaktır. Oysa, şimdilik, belirsiz bir geleceğe kadar bu cümle şöyledir: “HIV’de kalıcı çözümler için doğru adımlar atılıyor.”

Her zaman yeni başlayanlar vardır ve onlara seslenmek gerekirse: HIV, insan bağışıklık sistemi hücrelerine - özellikle CD4 + T hücrelerine - saldırıyor ve onların üretimini durduruyor. Bunun yerine kendisini çoğaltıyor. Hepsi bu kadar değil. HIV’in çoğalması tedavi ile durdurulmayan kişiler, kolayca hastalanmaya başlıyor ve en sonunda fırsatçı enfeksiyonlar tıbbi duruma yol açıyor.

HIV’in varlığını neredeyse 35 yıldır biliyoruz. Gelinen aşama; her gün çok sayıda tabletten tek bir tablet içmeye geliş ve kolay tedavi uyumu oldu. Tıbbi duruma gidişin kolayca engellenmesi -aynı zamanda, tesadüfen, HIV'in başkalarına da aktarılmaması- için geçen bunca yıl kimine az, kimine çok gelecektir.

HIV ile yaşayan için beklenen yaşam kalitesi ve süresi, muhtemelen artık günde bir paket sigara içen kadardır. Öte yandan, düşmanını hiç düşünmemek, onu yenmek anlamına gelmez. HIV ile karşılaşmamış onca insanın HIV’i bilmesini bekliyoruz. İlgi gösterseler de olur.

Ancak bütün bu süreçler; geçmişi, gerçekliği ve sonuçları göz ardı ederek - yine de - herkesin HIV’in yakında biteceğini düşünmesine engel olamaz. Buna neden olan duygu – belki de haklı olarak – o an da bilimsel ilerlemenin zirvesinde olduğumuz yanılgısıdır. Buna inanmak isteriz...

Evrimsel süreçlerin insan bilincinde ileriye doğru giden bir yönde oluşturduğu zaman algısı, böyle hissetme nedenimiz olabilir.

Ne yanılgı!

Örneğin; Dr. Alois Alzheimer’ın kanıtlarıyla tanımladığı ve “bu kişiler psikyatrik hasta değiller, sadece unutuyorlar” dediği Alzheimer hastalığını açıklayan hipotez, hala 110 yıl önceki gibi duruyor. Oysa çok ama çok yol kat edildi bilimde. Alzheimer’ı örnekleme nedenim tesadüf değil. Şu an Alzheimer ile yaşayan insan sayısı HIV ile yaşayanlar kadar ve onu biliyor oluşumuz daha eskiye dayanmasına rağmen çözüme, karmaşıklığı nedeniyle uzakta olmamız.

Bugün de bilimsel ilerlemenin zirvesinde olduğumuzu hissediyoruz. Ortaya çıkan her yeni bilgiye yetişemiyoruz. Neredeyse, çok az kaldı sanki... Ancak bir olguya yön veren çok sayıda dinamikle yaşamaktayızdır. İmkansızlıklar, kapitalist üretim ve yarattığı ilişkiler, politik tutumlar ve sonuçları...

Elde ettiğimiz sonuçlar hayatımızın bir sureti gibidir. Suret, hayallerin çözümden uzakta olduğunu gösteriyor. En iyisi, anı ve dost biriktirmek.

Fotoğraf, AFP/Getty Images’dan Ben Stansall tarafından çekilmiş. Kraliyet düğünü başlamak üzere.

Harry ve Meghan, düğününde hediye yerine bağış yapılmasını istemişler. Bağış yapılacak organizasyonlardan birisi HIV ile ilgili; Çocukların HIV Derneği (CHIVA).

CHIVA, küçük bir hayır kurumu. İngiltere ve İrlanda'da aileleri ve HIV ile birlikte yaşayan binden fazla çocuğu destekliyor. Düğün, HIV konusunda küresel bir dürtme yaratmış olmalı.

Bu kurumu, kraliyet düğünü nedeniyle öğrenen birçok insan oldu. Çocuklar ve HIV başlıkları yeniden bir araya geldi. Bu şekilde seçilmiş bir dil, en önemlisidir. Karşılıksız, bir başkasını düşünmek umut vericidir.

**KaosGL.org Gökkuşağı Forumu’nda yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. Yazının KaosGL.org’ta yayınlanmış olması köşe yazılarındaki görüşlerin KaosGL.org’un görüşlerini yansıttığı anlamına gelmemektedir.


Etiketler:
İstihdam