31/03/2010 | Yazar: Esra Ummak

9 ay kiradaydım rahminde; sorgusuz, sualsiz, tasasız… Şimdi hayat boyu, (belki bir sonraki sonsuzluğa kadar) satın almak istesem yerimi, eski kiracına bir kıyak geçer misin anne?

9 ay kiradaydım rahminde; sorgusuz, sualsiz, tasasız… Şimdi hayat boyu, (belki bir sonraki sonsuzluğa kadar) satın almak istesem yerimi, eski kiracına bir kıyak geçer misin anne?
Sana söz olsun, (Kuran’ın üstüne de el basarım istersen) kapının önüne bile çıkmam… Parmaklarımın ucunda yürürüm… Çekerim perdelerimi… Beni kabul eden ve saygı duyan “ben”le aylar da geçer, yıllar da…
 
Ama şu dünyada “gün” bile geçmiyor anne... Eşcinselsin! diyor eli kalem tutan... Sapıksın sen! Dönmelisin çıktığın yere! Tonlarca ahkâmın altında bütün kaburgalarım kırık, nefesim kesiliyor anne!  Kalem sahibi rastgele sallarken kalemi beyaz sayfanın üzerinde, elinin gölgesi boğazıma yapışıyor, yutkunamıyorum anne! 
 
Anlatamıyorum iki elimin, bir burnumun, iki kulağımın olduğunu… Önce ben de şüpheleniyorum belki binlerce kez aynaya gidip kontrol ediyorum sonra gene söylüyorum ama anlamıyor anne… 
 
Hadi diyorum sen de göster, benim gibi iki eli, bir burnu, iki kulağı olana, bana bakıp gülüyor… Sadece gülüyor anne! O güldükçe, eli kalemi tutan daha da kükrüyor, terbiye edenim yok, bütün eşcinsel etlerini dizin önüme! İliklerime kadar kemiriyor anne!
 
Bilirkişi acıyor halime, çığlıklar atıyor, ama sesi dört duvardan, sanal uyarılardan öteye geçemiyor anne! Bilirkişi yazıyor, tıpkı eli kalem tutan gibi, ama yazdığını uygulayamıyor be anne!
 
Çıkış yok anne! Çıkarsam girdiğim gibi asla olamayacağım! Çıkarsam “ben” olmayacağım!
Eli kalem tutan zevkten dört köşe… -Çıkış yolu var! diyor...  -Az ilerde “heteroseksüel” (“normal”)  adında bir kapı var ancak oradan çıkabilirsin, o kapıdan çıkman için heteroseksüel olma şartın yok ama eşcinsellere de geçit yok…  Sanırım eli kalem tutan ilk defa doğru söylüyor anne…  -Bizden olabilmen için “mış” gibi yapman da durumu kurtarır!
 
Eli kalem tutan etimle doymuyor mesleğime dil uzatıp çerez keyfini sürüyor anne!  Öğretmenlik ve eşcinsellik ilişkisinde kompulsif bir labirent yaratıp, beni acımasızca içine atına atıyor…
 
Eli kalem tutanın yok saydığı elim, sayısız öğrenciye okuma yazma öğretiyor anne! Eli kalem tutanın yok saydığı beynim binlerce gence bilgiyi ve saygıyı aktarıyor... Eli kalem tutanın yok saydığı kalbim (ne kadar zehirlense de) umudun ve aşkın gücünü kaybetme! diye telkin denizinde nefes almadan koca koca kulaçlar atıyor!
 
Eli kalem tutan, adreslerini bulmalı diyor, yaymasınlar bu hastalığı gençlere! Sanırım dünya eşcinsel olursa ona da sen heteroseksüelsin, defol! demelerinden çok korkuyor anne!


Etiketler:
nefret