07/06/2016 | Yazar: Tanju Tariz

Her mekanda koli kesilir, cici naşlatılır, süpet alıkılır ama zamanını ve yerini iyi kollayacaksın. Tam da bu yüzden yıllar önce Kaos jel dememiş miydi ‘eşcinsel gettolar değil kentin tamamını istiyoruz’ diye…

Anne kız ilişkisinin beldeli koli üzerinden kurulduğunu idea eden seks işçisi aktivistler olsa da; ben, annelerim ve kızlarım tatü adabı almış kızlar olarak anne-kız ilişkisi içerisinde hiçbir çıkar yatmadığını biliriz. Feministlerin her kadını hetero sayıp geliştirdikleri “kız kardeşlik” kavramına benzediğinin altını çizmek isterim. Ha bu arada ayol kim kız kardeşini severdi! Evdeki yetmezmiş gibi aynı sosyo-ekonomik koşullara sahip bütün kadınlara kız kardeşim derler. Ayol lezbiyenliğin mi suyu çıktı lezbiyenlerin mi? Kadınlar yırtınıyor yıllardır kadın kadını sevebilir diye. Bi yandan heterofeministler “kız kardeşim” diyorlar, diğer yandan pasif geyler iki pasif eşcinselin ilişkisi üzerinden “lezbiyen miyiz biz” diyorlar. Garibim Kaos GL’nin gönüllülerinden Baran pasif bir geyle flört etmeye çalıştığında da o geyin “ayol napcaz, kadın kadına am ama mı tokuşturacağız” diye çocuğu bozduğunu kulaklarımla duymadım ama bu bilinçte olmadığım için minçomla gülmüştüm.

Ayol erkek erkeğe öpüşen iki geyi ilk kez gören taze lubunya gibi siz bakınca ben de ne yazacağımı ne konuşacağımı unutuyorum. Ama bunu da yazmadan edemeyeceğim. Similyasının boyu ile ünlü olan ama işlevine ilişkin hiçbir duyum alamadığımız bir lubunyanın taşralı sevgilisi bunun similyasını görünce, “Herkesin bu kadar mı” demiş. Eğitim şart! Bundan 15 sene önce de bir lubunya başka bir lubunyaya bu soruyu soruyordu. Kaos’taki pasif agresif lubunyalar neden hem pasif hem agresif oldu zannediyorsunuz? Tam da bu yüzden! Akıl almaz soruları dünyanın en mantıklı ve zihin açıcı sorusu gibi sorup, “ap ap” yüzünüze bakmazlar mı? İşte Kaos GL bugünlere bu şartlarda geldi. Ben de bu lubunyaları izleyen antropolog gibi her daim hem bu “ab–ap” zihniyetli lubunyalara; hem de bıkıp usanmadan bu lubunlara cevap veren Kaostaki %100 gey ve lezbiyenlere hayretle baktım.

Ayol yaşlılık başa bela! %100 gey ve lezbiyen dedim diye, Kaos’takilerin cevap hakkı doğacak şimdi. Ali Erol “abla kı” diye konuşacak! Hiç çekemem… Yıldız da sanki İstanbul’da barınamadığı için Kaos GL’ye sığınmak zorunda kalmamış gibi ve Kaos GL ile ilişkisi daha 3 yılı bile doldurmamış gibi 22 yıl öncesine cevap vermeye çalışacak! Evet kızlar, %100 gey-lezbiyen Lambdaistanbul’un dergisi idi. Kaos’un dergisinin adı Kaos GL idi. Haa bu arada o “ap”lere ilk anlatılmakta zorlanan şey de “neden Kaos GL” olduğudur. Bu arada bir Kaos GL’liyi sinir etmek istiyorsanız yapmanız gereken ilk şey “kaos jel” demeniz. İkincisi de bir iki cümle içinde “kaos” ve “kargaşa” kelimelerini karıştırırsanız karşınızdaki Kaos GL’li iki saat boyunca sizi ikna etmek için uğraşır duyur. Bir ara şunu düşünebilirsiniz, “ay beynimi kolileyene kadar beni kolileseydin”. Ancak emin olun her birinin kolisi şu maruz kaldığınız iki saatlik safsatadan daha kötüdür!

                Yeni yazarımızın rol modeli olduğunu düşündüğümüz Kraliçe Victoria

Ay neyse geri dönüyorum! Ha bu arada daha dönemedim! Dönmem gerekiyor mu? Neye döneceğim onu da bilmiyorum ama. Neyse bu dönme meselesine de daha sonra döneriz. Anne kız ilişkisinden bahsediyordum. Anne kız olmak için orospu olmaya gerek yok. Örneğin benim iki annem var. İkincisi çok popüler bir isim ve benim gibi bir çocuğu olduğu için utanıyor. Beni lubunya sosyal ortamlarda “kızım” diye tanıtmaktan hep imtina ediyor. Ancak bir tuborg extraya durum değişebilir belki ama ben de tuborg kokan bir lubun anne istemiyorum. İkinci annem ise Kuytu Başak. Yiyebileceği kadar similyayı yedikten sonra hayatına “ap bir gey” olarak kaliteli bir şekilde devam etmeye karar verdi ve ortamdan çekildi.

Bu yazıda annelik ilişkisinden bahsetmeyeceğim “teyzelik makamından bahsedeceğim.” Benim teyzem Gözüm ablaydı. Teyze anne yarısıdır derler ya yok biz lubunyalarda öyle değil, teyze 4 anne gücünde olabiliyor.

İlk kez Kaos GL’li varoşlarla İstanbul’a gittiğimde, çok utanmıştım. Herkes varoş; kimse deniz görmemiş, herkes Eminönü’nde balık ekmek yiyelim diyor. Ayol balık ekmek Sakarya’da da var. Bir kere bile Sakarya’da balık ekmek yediğinizi görmedim. O şimdi beton olan havuz başında aç aç oturup koli beklerken hiç kimse balık ekmek demiyordu. Neyse bunlardan kaçtığım gibi Gözüm ablayı aradım. Ka kadın tabii ki sekreteri çıktı telefona. “Şimdi kolide” dedi. “Sanırım 69 yapıyordur iki dakikaya boşalmış olur. Ben sizi arattırırım.” Ayol dedim kime 69 yapıyor? Kaç cm’miş? Neyse sekreter kız, “mahremiyet hakkı nedeniyle yanıt veremem” dedi. Ayol dedim, Mahremiyet Hakkı diye bir travesti mi varmış? Ben neden tanışmamışım. Neyse telefonu kapattım. Gözüm ablam 69’u bitince beni aradı. Sanki iki dakika önce but similyayı yalamamış da uykudan yeni uyanmış gibi konuştu. “Kız varoş” dedi, “Akşam seni Sahra’ya götüreceğim. Orası ka bir mekandır. Laçoların en hası gelir. Beni orada da rezil etme” dedi. “Gece 12:00’de bana gel” dedi. Gece 12:00’de Gözüm ablayla birlikte Sahra Bar’a gittik. Hayatımda ilk kez bir travesti barı ve travesti barında travestiler görüyordum! Ayol aynaya bir baksam travestinin hası karşımda ama neyse! Ben şok! Gözüm abla elimden tuttu. Bir laçonun similyasını elletti. Dedi ki, “Kızım yeni geldi taşradan, hiç erkek similyası ellememiş sizinkini elleyebilir mi?” O gün barda sanırım 3 saat kaldık ve ben Gözüm ablamın katkısıyla bir 100 tane erkeğin similyasını elledim. Böylece bir travesti barında, erkek kılığında bir kadın olarak nasıl rahat hareket edeceğimi öğrenmiş oldum. Ha bu arada Gözüm abla bana dedi ki: “Aşkım gey barda muamele ile buradaki farklıdır. Eğer gey bar muamelesini burada çekmeye kalkarsan biraz önce ağzına alırken başını okşayan laço boynunu kırar. Haa buradaki numarayı da gey barda çekmeye kalkarsan herkes seni pasif beller. Kimse kolilemez bir de varoşluğunla kalırsın.”

Peki nereden çıktı da bunları yazıyorum? Geçen sene kocamdan boşanmadım ama kızlarımın ikisi beni terk etti. Çok üzüldüm. Çok acı çektim. Şimdilerde evde kalan son kızıma örf ve adetlerimizi öğretmeye çalışıyorum. Ancak fark ettim ki bu örf ve adetler yazılı değiller. Ve taze genç lubunyalar nerede nasıl davranılacağını bilmiyorlar, her yerde göze batıyorlar. Oysaki her mekanda koli kesilir, cici naşlatılır, süpet alıkılır ama zamanını ve yerini iyi kollayacaksın. Tam da bu yüzden yıllar önce Kaos jel dememiş miydi “eşcinsel gettolar değil kentin tamamını istiyoruz” diye…

Bundan sonra aklıma estikçe, anılarımı, örfümüzü adetimizi size yazacağım! Gelecek yazılarımdan birkaçının başlıklarını sizinle paylaşmak istedim:

Laçoya gülünmez! Mi’yle teşekkür edilir!

Gey barda çok içilmez.

Ayı isen kenarda çam yarması gibi duracaksın!

Gey bara 12'de gidilir 3’te çıkılır

Giderken karanlık olduğu için renkli ve açık şeyler giymelisin

Stratejik bir nokta seçmelisin bara giren herkesi görmelisin!


Etiketler:
İstihdam