19/07/2012 | Yazar: Eleni Karamelek

Sayın Başbakan Recep Tayip Erdoğan Bey, bir konuşmanızda ‘ben onlara da yapılan muameleyi doğru bulmuyorum’ demiştiniz. Anayasa yapıyorsunuz biz bu Anayasanın neresindeyiz?

Size bu gün biraz para karşılığı cinsel ilişkiye zorlanan insanlardan bahsedeceğim yani LGBTT bireylerinden ve bu kesiminde en mağdur topluluğu olan Travesti ve Transeksüel bireylerden.
 
Gerçi günümüzde bunun adına bazı sivil toplum kuruluşları seks işçiliği diyor ama ben bunu doğru bulmuyorum ama onlara da sözüm yok düşüncelerine saygım var.
 
Ben bugün kendimi örnek göstererek ne düşündüğümü yazmak istedim, kendi cinsiyet kimliğimden hiç bir şikâyetim yok. Ne kadar baskı görsem de ne kadar haksızlığa uğrasam da ben buyum ve böyle olduğuma da memnunum. Öyle değil midir, insan ya göründüğü gibi olmalı ya olduğu gibi görünmeli, o yüzden en azından ikiyüzlü değilim neysem oyum.
 
Beni rahatsız eden nokta insanların para karşılığı cinsel ilişkiye zorlanıp sonrada genel ahlak deyip yargılamaları, ikiyüzlü olmaları.
 
Başka bir işte çalışmak için elimden geleni denedim, çünkü insan bedeninin değeri parayla ölçülemez. Bu konuda İstanbul LGBTT ve Emekçi Hareket Partisi’nden arkadaşlarım destek oldu. Eğer eğitim hakım engellenmeseydi sağlık sektöründe olmak isterdim. Onlar da bana T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Türkiye İş Kurumu İl Müdürlüğü ve İstanbul Sürekli Eğitim Merkezi işbirliği ile bir kurs olduğunu, buraya gidip istersem başvurmamı söylediler.
 
Ben de gittim, kaydımı yaptırdım, sonra benim kontenjanın dolu olduğunu, 2. dönem kursiyerleriyle katılacağımı söylediler. Tamam dedim ertesi gün telefon açtılar 1 kişi gelmedi istersen gel dediler. Gittim 300 saatlik teori ve uygulamalı eğitimden geçtim, öğretmenlerim benden memnundu. Kurstaki arkadaşlarımla aram çok iyiydi, gerçi önce biraz yadırgadılar ama kendimi kabul ettirdim. Sınav günü geldi, en yüksek puan 100 puandı ben 80 puan aldım. Başarmıştım, çok mutluydum, içimde çok büyük bir coşku vardı.
 
Birinci adımı tamamlamıştım sıra ikinci adımda, uygulamalı eğitimdeydi. Kendime çok güveniyordum, bizleri uygulamalı eğitim için Medical Park’ın değişik yerdeki hastanelerine gönderdiler. İlk engeli burada karşıma çıkardılar, öğrenci sayısının fazla olduğunu söylediler. Ben de geri dönüp kurs yönetimine anlattım, yardımcı olacaklarını söylediler. Bu konuda da benim en büyük yardımcım Şişli Etfal Hastanesi’nde hala görev yapmakta olan Dr. Gülsüm Önal’dır. Kurs yönetimiyle konuştu, bunun haksızlık olduğunu söyledi, onun da baskısıyla beni T.C. Beykoz Kaymakamlığı Mavi Defne Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’ne uygulamalı eğitime gönderdiler.
 
Önceleri orada da cinsiyet kimliğim yüzünden yadırgadılar ama kendimi kabul ettirdim. Kendime güvenim de bir o kadar artmıştı. Uygulamalı eğitimin de sonuna geldim onlar da bana belki biraz iş bulmam kolaylaşır diye bir yazı verdiler; “Kurumumuzda 3 Temmuz - 12 Ağustos 2010 tarihleri arasında 6 hafta uygulamalı yardımcı sağlık personeli eğitimi alan E.... D..... başarılı ve disiplinli çalışması ile göz dolmuştur. Kurum Müdürü Halil Dündar 12 08 2010”.
 
Buradan her konuda bana yardımcı olan Kurum Müdürü Halil Dündar Beyefendiye ve bana her konuda destek olan beni sınavlara çalıştıran Hocam Gülsüm Önal’a teşekkür ederim.
 
Olmadı, başaramadım, izin vermediler, transeksüel olduğum için iş vermediler. Hep biz size döneriz dediler dönmediler, aslında transeksüelsen sana yaşam hakkı yok, git bedenini sat sonrada biz seni “genel ahlak” deyip yargılayalım dediler.
 
Sayın Başbakan Recep Tayip Erdoğan Bey, bir konuşmanızda “ben onlara da yapılan muameleyi doğru bulmuyorum” demiştiniz. Anayasa yapıyorsunuz biz bu Anayasanın neresindeyiz?
 
İş istiyoruz, yaşam hakkı istiyoruz, eğitim hakkı istiyoruz. Ve benim gibi yüzlerce LGBTT birey bunları istiyor. Biz bu toplumda varız, siz kabullenseniz de kabullenmesiniz de, yok saysanız da biz varız! Toplumda ahlak, genel ahlak deyip geçinenler, iş vermeyerek bizi bedenlerimizi satmak zorunda bırakanlar, kim daha ahlaklı! Bizler mi sizler mi düşünün.

Etiketler:
İstihdam