22/07/2013 | Yazar: Esmeray

Okuduğunuzda hoşunuza gitmeyecek gerçek olaylardan bahsedeceğim sizlere

Anam bacım şimdi yazacaklarımın hepsi bu ülkede gerçekleşmiştir. Okuduğunuzda hoşunuza gitmeyecek gerçek olaylardan bahsedeceğim sizlere. Görmezden gelip susma hatta yalanlarınızla gerçeklere yeniden şekil verme hakkına sahipsiniz. Ama eğer bir vicdanınız varsa (ki ben artık olduğuna inanmıyorum) silkelenin ve kendinize gelin artık!

8 Temmuz 2013’te birçok insan yaralanıp, gözaltına alındı. Bu insanların elinde ne taş ne sopa, ne satır ne pala, ne flama ne döviz (ki flama ve dövizlerle eylem ve gösteri yapma hakkımız anayasal olarak güvence altına alınmıştır!) vardı. İnsanlar, mutlu Valimizin Gezi Parkı’nı bizzat halka açacağını duymuş ve onun üzerine Taksim’e gelmişlerdi. Mutlu Valimiz kendi parkı zannettiği Gezi Parkı’nı, yetmiş yıldır zaten halka açık olan Gezi Parkı’nı yeniden halka açtı ironik bir şekilde. Yalnız bu hareketinden, yaklaşık iki saat sonra pişman oldu ve kendi parktan çıktıktan sonra parka gelen halkı polislerin zoru ile dışarı attırdı. Parkta insanlar ne mi yapıyordu? Yaşlı teyzeler ellerinde örgüleri banklarda oturmaktaydılar, çocuklar özgürce koşup oynamaktaydılar, günlerdir Gezi Parkı’nın park olarak kalması adına mücadele edenler Gezi Parkı’na gelmişti... Mahkeme bile Gezi Parkı için mücadele edenler tarafındaydı. Mahkeme kararı ile önceki gün yürümek isteyen ve Gezi Parkı’na girmek isteyen insanlara da polis saldırmıştı. Artık bu kadar hukuksuzluk mide bulandırıyor.

Vali bir bataklığın içinden konuşuyor artık, konuştukça batıyor, konuştukça çamur her yerine bulaşıyor. Bu kadar pislik içinde, bugünlerde oruç da tutacak, kardeşlikten, sevgiden de bahsedecek! Yiyenler olur elbet ama aynaya, kendine, inandığı Allah’a bakmaya cesaret edebilecek mi? Kendini kandıramaz insan! Ne diye çıkarıyorsun açtığın parktan insanları? Amacın ne? Günler önce Gezi’den vahşice ve polis şiddeti ile çıkarılan insanlar dağıldıkları 40 parkta neredeyse her akşam gerçekleştirdikleri forumları belki de burada yapacaklardı. Forum’un ne demek olduğundan da bihaber Valimizin gönlü elvermedi parkına kendinden başkasının girmesine. Parka halkın girmesinden bu kadar korkan bir vali başka hiçbir ülkede olmasa gerek! Korku Vali’ye, Vali’ye emir verenlere, hükümete çok korkunç şeyler yaptırmakta.

Efendiler, bizi gördünüz, bizi halka yalanlarınızla gösterdiğiniz imajın bizi yansıtmadığını sizler de bal gibi biliyorsunuz? Zaten bildiğinizden bu korkunuz! Sizin polisleriniz, MOBESE kameralarınız, sivil polisleriniz, topunuz bizi biliyorsunuz. Bizim halk olduğumuzu biliyorsunuz. Bize şiddeti bilerek ve isteyerek uyguladığınızın farkındasınız! Bu nereye kadar sürecek diye de oturup düşünmüşlüğünüz de yok anladığım kadarı ile! Ne sanıyorsunuz?

Bu insanlar bu kadar yaralı ve ölümler yaşamışken, şiddeti bu kadar açık ve net yaşamışken, evlerinde oturup bekleyeceklerini ve siz adım atmadıkça bir şey yapmayacaklarını mı sanıyorsunuz? Sizler özür dilemedikçe, sorumlularınız istifa etmedikçe, veya sorumlularınızı görevden almadıkça bu halk öyle sus pus oturacak mı sanıyorsunuz?

Gezi Parkı’nın açılacağını düşünerek Taksim’e gelen ve polis saldırısında gaz fişeğiyle başından yaralanan 17 yaşındaki çocuğun beyni ağır hasar görmüş durumda, halen yoğun bakımda ve bilinci kapalı. Şimdi bu çocuğun yakınları neden sussun? Şimdi bu çocuk yaşındakiler bu ülkede olanları görünce neden sussun? Şimdi bu çocuk gibi kadını, yaşlısı, genci birçok insanı, halkı yaralanmış ve ölmüşken neden sussun? Susması için insanların sakinleşmesi için ne yaptın ki sussun? Parkı güzelleştirmişsin! Ee, bu insanlar buna karşı çıkmasa idi, oraya AVM yapacaktın. Senin halka teşekkür etmen lazım, gaz sıkman, canlara kastetmen değil!

Bir tekliktir gidiyor. İradeye saygı, milletin iradesine saygı... Ne milleti ayol, tek bir iradeye saygı, o da Başbakan’ın fermanlarına saygı! Millet kimlerden oluşur? Biz kimiz? Biz ve siz ayrımını oluşturmaktan gayeniz nedir? Polislerinizin yetmediği yerlerde böyle konuşmalarla ve provokasyonlarla eli satırlı, palalı, bıçaklı insanlara ceza bile vermeyerek çoğalmalarını sağlamak ne? Sevin ya da sevmeyin, bu ülkede hukuku işletmek zorundasınız! Bu ülkede oyunu aldığınız ve kandırdığınız insanlar için de, herkes için de eşit hukuksal düzeni sağlamak ve buna uymak zorundasınız! Vicdanlarınızdan vazgeçtim artık!

Etiketler:
İstihdam