05/09/2013 | Yazar: Kürşad Kahramanoğlu

Gözlerime inanamadım! İstanbul’da son oturduğum evin yakınındaki bir merdiven baştan aşağı gökkuşağı renklerine boyanmış. Pek yakışmış!

Gözlerime inanamadım! İstanbul’da son oturduğum evin yakınındaki bir merdiven baştan aşağı gökkuşağı renklerine boyanmış.

Pek yakışmış! Lakin hangi cüretkâr bu gey bayrağını buraya sermiş diye merak ederken, gece gelen karanlık güçler şipşak griye çeviriverdiler gökkuşağının renklerini. Sosyal medyadaki itirazlar sonucu ve Gezi direnişinden az biraz dersini almış belediye başkanı çevre halkına sordu: “Merdivenlerinizi gökkuşağı renginde istiyor musunuz?”. Tabii ki istiyoruz... Belediyede boya çok. Hemen geri geldi “merdiven bayrağımız”. Şimdi memlekette bir trend başlamak üzere – herkes çevresine bir gökkuşağı bayrağı istiyor!

Bugün size bu renkli bayrağın tarihçesini ve hikâyesini bazı tecrübelerimle karışık yazayım istedim: Gökkuşağı Bayrağının hikâyesi uzun. Her ne kadar bazı Hıristiyan kaynaklar ilk Gökkuşağının İncil’e göre, Tanrı tarafından Nuh Peygamber’e dünya da bir daha böyle büyük bir sel felaketi olmayacağını müjdelemek için yaratıldığını söylese de; Güney Amerika’da, Peru ve Ekvator’da, İnka bölgelerinde kullanıldığını biliyoruz. Bugün bile Peru’nun, Cusco şehrinde Gökkuşağı Bayrağını resmi binalara çekilmiş görmek mümkün.

18. Yüzyılın sonunda İngiliz asıllı, ABD’li siyaset adamı Thomas Paine Gökkuşağı Bayrağını denizlerde tarafsızlık göstergesi olarak kullanmayı önermiş.
 
1885-1886’da Sri Lanka’da Budizim’i temsil etmesi için tasarlanmış. 1950’de Dünya Budist Birliği, Gökkuşağı Bayrağını her türlü Budizim’i temsil etmesi için benimsemiş.
 
1921’de İsviçre’nin Bazel Şehrinde Kooperatif hareketi dünya kooperatif hareketlerini bir bayrak altında toplamak için Gökkuşağı Bayrağını kendisine sancak bilmiş.
 
1924’te Hindistan’da Meher Baba, bir Gökkuşağı Bayrağı tasarlamış. Her sene Meherabad’daki türbesi yakınında ölüm yıldönümünde göndere çekiliyor. Baba’ya göre bayraktaki kırmızıdan (şehvet ve hırsı temsil ediyor) gök maviye (tanrıyla bir olmayı temsil ediyor) yükseliyormuş.
 
İlk defa 1961’de İtalya’da bir barış yürüyüşünde boy gösteren Gökkuşağı Bayrağının üstünde “PACE”, yani İtalyanca barış yazıyordu. O gün bugündür, bayrağımız bütün anti-nükleer yürüyüş ve protestoların ayrılmaz parçası oldu.
 
Yine 61’den başlayarak bazı Musevi örgütlenmelerde Gökkuşağı Bayrağının renklerini kendi mezheplerince yorumlayarak kullandılar. Mesela Rusya’daki Otonom Yahudi Oblast hareketi.
 
Yine Rusya’daki Rus Milliyetçileri Partisi’nin bayrağı da bir Gökkuşağı Bayrağıydı. Ekvador’daki Pachakutik Partisi’nin bayrağı gibi. Daha birçok dini ve politik hareket Gökkuşağı Bayrağını kullandı ve kullanıyor. Bunların hepsinin ortak yönü bu bayrağı farklılıkları kucaklayan, barış sembolü olarak görmeleri.
 
Günümüzde bütün dünyada en çok tanınan, kullanılan Gökkuşağı Bayrağı Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Transları temsil eden ve adına da bazen “Gurur Bayrağı” bazen de “Özgürlük Bayrağı” denilen “LGBT Gökkuşağı Bayrağı”dır. Dünyada bu bayrağı gördüğünüz işyerleri LGBT bireyleri hoşgörü ile karşılayan ve onlara hizmet etmekten mutluluk duyacaklarını deklare eden işyeri demektir. Eğer bayrak Belediye, Devlet Dairesi gibi bir binada göndere çekilmişse, o yerde LGBT’lere ayrımcılık yapılmıyor, bütün diğer vatandaşlarla eşit bir şekilde hizmet bekleyebilirler demektir. O hükümet veya belediye LGBT mücadelesini destekliyor demektir.
Bu bayrak 1978’de San Fransisco’lu bir sanatçı olan Gilbert Baker tarafında tasarlanmış, o günden bugüne kadar bütün LGBT yürüyüş, işyeri ve medeni dünyanın resmi binalarında kullanılmaktadır. 1994’te meşhur Stonewall Başkaldırısı’nın 25. Yılını kutlamak için New York’ta BM Binasından başlayan, 1.5 milyonun üstünde insanın katıldığı ve hemen hemen bütün ülkelerin temsil edildiği, benim de konuşmacı olarak davetli olduğum büyük yürüyüşte 1 mil= 1.609344 m. uzunluğunda dünyanın en büyük “Özgürlük Bayrağı” açılmıştı. Ali Kırca denilen spiker “Bizimkiler de yürüdü!” diye, ana haber bülteninde beni ve NY’da yürüyüşe katılan bir avuç Türk’ü millete şikâyet etmişti! Daha sonra İngiltere’ye dönünce bizim Deniz Türkali’den bayrakla ilgili bugüne kadar aldığım en güzel mesaj beni, telesekreterimde bekliyordu. Hey gidi hey, ne günlermiş? Özgürlük bayrağı, sokaklarımıza hoş geldin.

Etiketler:
İstihdam