05/03/2015 | Yazar: Eyşan Bozkurt

Hem tehlikeli, hem de ezilen ve aşağılanan bizler, bize karşı yapılan şiddette, saldırılarda ‘madilik’ yaparak cevap verip, gündüzler de geceler de bizim demeliyiz.

Mücadele verdiğimiz alanları, kendi içerimizde tanıyıp benimsememiz gerekiyor. Benimseme meselesi bittikten sonra alanlarımızı, çevremizi genişletmek ve topluma, devlete ya da her şeye karşı ısrarlı bir şekilde “bakın, ben burdayım!” dememiz çok önemli. Bir şeylerin arkasına saklanarak değil, tam da olayın yani dikenin üstüne basıp güçlü olduğumuzu göstermeliyiz. Bundan sonra olay “görünürlük” meselesine dönüşüyor. Görünürlük mücadelesi, zor bir iştir. Her şeyi, herkesi karşımıza aldığımızın resmidir. Görünürlükten bir hayli nasibini almış olanlar trans ve natrans kadınlardır. Çünkü Türkiye’de ve dünyada eril sistem hegemonyasını oluşturmuş ve sürdürüyor.
 
Peki, biz trans ve natrans kadınlar olarak ne yapabiliriz? Nasıl bir tavır almalıyız ve pratiğe dönüştürmeliyiz? İlk başta bahsettiğim gibi bunun yolu güçlü ve görünür olmaktan geçer ve yetersiz kaldığı durumlarda lubunya kültüründen gelen “madilik” devreye girer ve bir kez daha gücümüze güç katar. Eril sistem, ezmeyi ve aşağılamayı ilk olarak trans ve natrans kadınlar üzerinde uygulamaya başlar. Çünkü; biz erk sistem için tehlikeyizdir. Hem tehlikeli, hem de ezilen ve aşağılanan bizler, bize karşı yapılan şiddette, saldırılarda “madilik” yaparak cevap verip, gündüzler de geceler de bizim demeliyiz.
 
2010’larda, transların sokakta daha rahat yürümesini şuna bağlıyorum. 80’lerde, 90’larda televizyon ve gazetelere manşet olan “Travesti Terörü”, “Travesti Dehşeti”, “Dönmeler orda/şurda olay çıkardı.” cümlelerini gördük. Olaya bu yönden de bakmak gerekir; “terör çıkartan” travestiler, “çevreye dehşet saçan” travestiler, “olay çıkartan” travestiler olmasa, var olma ve görünürlük mücadelemizi kazanmayabilirdik. O zaman direnen, herkesi karşısına alıp görünür olmak için mücadele eden koca yürekli insanlara borçluyuz aslında... Sokakta rahat yürümemizi, okuduğumuz okullarda verdiğimiz trans varoluş, seks işçiliği dışında diğer mesleklerde de başarılı olduğumuzu göstermeyi hem varlığımızla, hem de geçmişin deneyimiyle başardık.
       
Erk zihniyete sahip olan toplum ve devletle mücadele etmek  için “madilik” yapmamızın önemini vurgularken, kendi aramızda dayanışma içerisindeyken “gullüm”le madiliği birbirine karıştırmamayı da unutmamalıyız!  

Etiketler:
nefret