12/07/2011 | Yazar: Emre Korlu

Ne zaman Sezen gülümse dese. Ben ’Bizi hatırladınız mı?’ dedim. Baktım ortalık kalabalıktı. Davalar başladı. Kapı önünde gökkuşağı bayrakları...

Ahmet Yıldız’ın Anısına...
 
Biz oradakilerdik. Yalnızca bunu bilmenizi istiyorum. Hangi mecmuada haber olduk bilmiyorum. Belki de bizden hiçbir zaman bahsetmeyecekler.
Bir fotoğraf oluşturun kafalarınızda. Şimdi, şu an yapın bunu.
Biri, size göre yalnızca biri, gözlerime son bir kez baktı; başı kucağımdaydı. Anam,babam,kardeşim,dayım,teyzem,amcam,halam…
Hiçbiri değildi o, ama hepsiydi.

***
 
Siz onu hiç gülümserken görmediniz. Hani dedim ya, o an bir gazeteci geldiyse yanımıza, bir anlık gülümseyişini fotoğraf makinesine hapsetmiş olabilir. Lakin hangi mecmuada yayınlandı, bilmiyorum.
 
Sezen dinlerdik biz onunla ama en çok Sezen. Ne zaman ağlasa, Sezendendir derdim. Kızardım. Kısa boylu ama güzel kadın ağlatma artık sevgilimi...
 
***
 
O gün dışarı çıkmıştık. Mayıstı. Yağmur yağıyordu. Gümbür gümbür Sezenden şarkılar çalınıyordu; Pendik’te, pasaj içinde. Dondurma çekmişti canı. Limonlu ve vanilyalı...
İki külah dondurma yiyecektik.
Vallahi, yalnızca iki külah...
 
Nasıl da çekmişti canı.
 
***
 
Kalabalıktı. Göz gözü görmüyordu. Gözleri gözlerimde ’Üzerine limonata da içelim’ dedi. Gerekirse onun için canını bile verecek olan ben, gülümsedim. ’Bir bardak limonatanın lafımı olur. ’ 
Lakin giremedik o pastaneye. Bir gürültü koptu.
’Babam...’ dedi.
Eli ellerimde. Hiç bu kadar nefessiz kalmamıştım. Gözlerimin ışığı söndü. Cemal Süreyya az bile söylemiş. ’Siz hiç sabunluyken ağladınız mı?’ derken.
Ben ağladım.
Toplandılar başımıza. Telefona sarıldılar. Bu şehrin ambulansları erken gelmez. Bu şehrin akşamı bencildir. 
 
***
 
Kimsecikler bulamadı o adamı. Alt tarafı bir ibne vuruldu o gün, Pendik’te, o pasajda. Gazeteciler geldi. Ambulans yok. Polisler geldi. Ambulans yok. Bir berberden yükseldi Sezen’in sesi.
Söyleme a,kadın ağlatacaksın sevgilimi...
 
Yüzüme baktı. Göğsü kanıyordu. ’Gülümse’ dedi.
’Aramızda bir gülümsemenin lafımı olur’ diye ekledi.
 
***
 
Ne zaman Sezen gülümse dese. Ben ’Bizi hatırladınız mı?’ dedim. Baktım ortalık kalabalıktı. Davalar başladı. Kapı önünde gökkuşağı bayrakları...
Seni tanıyan-tanımayan herkes,  tekrardan gülümseye bilmen için el pençe divan.
Cenazeni bile kabul etmedi sözüm ona ailen, ama sen her şeye inat, bulunduğun cennette
Bir gün gülümseyeceksin.
 
 
Yukarıda okumuş olduğunuz ’Deneme’ nefret cinayetine kurban giden Ahmet Yıldız’ın anısına kaleme alınan bir kurgudan ibarettir.

Video Haber İkon  İlgili Video:


Etiketler:
İstihdam