06/09/2011 | Yazar: Tuğrul Güven

Kayseri’ye gidilir de hamam sefası yapılmadan gelinir mi sorusuna verilecek en güzel yanıt evettir.

Kayseri’ye gidilir de hamam sefası yapılmadan gelinir mi sorusuna verilecek en güzel yanıt evettir. Nereden eser bilmiyorum ama Kayseri’ye gidildi mi hamama gidilmeden edilemiyor iki seferdir...
 
Bendeki teşhircilik katsayısı yaşadığım şehirden farklı bir şehre gittiğimde mevcut olanın üç ila beş bin misline çıkıyor, sürekli horny versiyonum ile sizlerle oluyorum, hiç olmayacak kişilere sulanıyorum ve bu aslında benim için pekte hayırlı olan bir durum değil.
 
Bu seferki Kayseri yolunun temel amacı yine hem "0"nu görmek olsa da hem de hediyesiz geçen doğum günümü hediyelerle zenginleştirmek olsa da aynı zamanda çalıştığı şirketin web sitesinin revizyonu için yapılacak olan çalışmalardı. Bu arada tabii ki bilgisayarı alt-üst edildi ve bulunamayan çıplak erkek fotoğrafları ile rahat bir nefes alındı.
 
Cumartesi günü bir pikniğe davetliydi ve bende eski eş durumundan kendimi zorla davet ettirdim, gittik filan. Sonrasında hamama gidelim dendi.
...
"o", durumu hâlâ inatla reddedip kendisini "anormal" olarak nitelendirirken, göreceği göt-göbek profillerinin onu tahrik edeceğinden korkarken ben tabii ki böyle bir fırsatı kaçıramazdım.
...
Bizi pikniğe götüren otobüsün kaptanından bahsetmem gerekirse sizlere, yaklaşık 1.80, 90kg civarında, harika dar kesim bir gömlek ile dapdar kesimli lacivert bir pantolonla rugan ayakkabılar giymiş, gülünce harika bir imaj çizen biriydi. Eğilip kulağında "bizimle hamama gelsene" demeyi bile düşündüm. Neyse. Korumam gereken bir iffetim var hâlâ.
...
Piknikte tanıştığımız ve gri eşofmanının önünü bir çaddır misali kalkık; güneş gözlüğümün ardından organizasyon boyunca kesilen arkadaş ile aynı kabinde soyunduğumuzu size söylemeyeceğim. O neydi yarappim! Bu sefer hiç çekinmedim. Erkekiz, n’olcak; güzelce soyunduk, gülüş-cümbüş hamama girdik.
 
İçerisi ağır çekim video gibiydi. Götlü-göbekli kıllı amcalar ile dolu olan hamamın orta taşında önü sadece peştemalle kapalı olan bir tanesi yatıyordu. Profil şöyle: +40, +100, 12cm, ap.
 
Tanrı beni sınıyor olmalıydı. "o"nun bu işten kaçtığı kadar vardı durum. Benim peştemalim de yavaşça pot yapmaya başlamıştı. Evet, istedim. Hem de çok. Mıncıklanmak, yoğrulmak, dokunulmak. Uzanıldı göbek taşına, çözüldü peştemal (çözülürken küçük frikikler verilmesi ihmal edilmedi). Nasıl yoğuruyor, nasıl mıncıklıyor! Belime dokunmasa diye içimden dualar gönderiyorum önce kraliçeye sonra tanrıya! Bacaklarımı sabunlarken eli değiyor filan; sonra korkulan oluyor. Belime dokunduğu zaman kendimi fazla kastığımdan mı nedir bir inilti çıkıyor dudaklarımdan. "SALAK! NAPIYOPSUN! GEY HAMAMI DEĞİL ORASI!" Tamam, bir-iki kıvranmış da olabilirim. Belime dokunmaya devam ettikçe yine gözlerim kararıyor; aklıma sokmamaya çalıştığım düşünceler giriyor ve en son el değmesi ile yüz üstü yatarken ...
 
Herşey gayet açık, net ve güzelken ve verdiğimiz 20TL’nin hakkını elde etmeye çalışırken bir sauna-bir şok havuzu kombinasyonun deniyoruz. İğrenç derecede iğrenç birşey. Bir soğuk-bir sıcak. Çıkmazdan hemen önce havuzun basamaklarına adımı attığım zaman olanlar oluyor ve ayağım kayıyor, göbek taşının yanına şılap-şılap-şılap ederek, bir lastik top gibi düşerken en son basamakta durduğumda bütün hamamın içi bir kırbaç sesi gibi bir şaklama ile inliyor. Gören hamamcının eline bir kırbaç alarak beni kırbaçladığını sanırdı; ben o kadar acizce yerdeydim; o o kadar sahip tavrıyla tepemde.
 
Peştemalim sıyrıldığında psikolojik olarak yaşadığım ani travma sebebiyle çadırı dikmiş olmama şükrediyorum. Sonrasında gayet doğal biçimde kalkıldı ve (yine frikikler verilerek) peştemal yeniden bağlanıp kurnanın başına geçildi (kesin göbek taşında başıma gelenler sebebiyle oldu bu). Göz ucuyla kesen amcaların önünde kah firikik verilerek, kah utanılarak yıkanıldı ve çıkıldı.
 
Sonuç olarak, şu anda sol başparmağım kullanamayacak derece ağırıyor; ayağım burkuldu ve künyem kırıldı. En çok buna üzüldüm (derdim başka birşey değilmiş gibi). Yine elim boş döndüm ve yine yalnızım.
 
Bu kadar.

Etiketler:
İstihdam