15/06/2016 | Yazar: Beren Azizi
Nerede bir homofobik/transfobik/fobik cinayet işlenirse orada bir ‘gizli eşcinsel’, nerede bir tecavüz olursa orada bir ‘sapık/hasta’ vardır. Annesinin aslanları, babasının koçları, sevgililerinin kahramanları, kardeşlerin ağabeyleri sağlıklı heteroseksüel/cis erkekler tecavüz etmezler, homofobik olmazlar.
Orlando saldırısı sonrası düşünceler...
Nerede bir homofobik/transfobik/fobik cinayet işlenirse orada bir “gizli eşcinsel”, nerede bir tecavüz olursa orada bir “sapık/hasta” vardır.
Annesinin aslanları, babasının koçları, sevgililerinin kahramanları, kardeşlerin ağabeyleri sağlıklı heteroseksüel/cis erkekler tecavüz etmezler, homofobik olmazlar.
O erkekler ki bu eril sistemin toplumsal kimlik hiyerarşisinde en tepede yer alırlar, onlar “aslında” tüm katliamlarına rağmen günün sonunda masumlardır. Katiller ötekidir.
Erkeksen zaten avantajlısındır; ama bir de hem heteroseksüel/cis hem de sağlıklıysan günün sonunda her zaman masumsundur.
Zaten tüm kötüler (bir kötü olarak kadın da dahil buna) heteroseksüel erkeğin biyolojik ve çevresel bozulmuş/eksik halleridir. Eşcinsel erkekler mesela… Her eşcinsel erkek, heteroseksüel erkeklik fıtratı üzerine doğmuştur. Bu fıtratı genler, çocuklukta maruz kalınan şiddet hikayeleri, baskın anne rolleri, babasızlık falan filan bozmuştur. Sonra bu heteroseksüel erkek “sapık” olur, kah eşcinsel kah pornocu kah seks işçilerinin müşterisi olan ama her daim sağlıklı heteroseksüel erkeklikten sapmış erkekler oluverirler.
Evlilik kutsal bir müessesedir. Kadınlar da çiçektir. Bu iki metafor birleştiğinde eğer ortada bir şiddet varsa, bir koca karısını dövüyorsa “kadına el kaldıran erkek adam olmadığı” için o da çoğu zaman “gizli eşcinsel”dir. Kutsallığın içindeki bu çiçeğe (kadına) şiddetle yaklaşan “adam” da “yarım adam”dır. Kendinden aciz bir varlığa nasıl olur da el kaldırır, adam dediğin onu korumalı, kollamalı ya…
Sağlıklı heteroseksüel erkek, beyaz atlı prens olduğu için bu yakışıklı, kahramanımızın o kendiliğinden, o özünden gelen masumiyeti bozulursa feminizm başlıyor çünkü. Feminizm başlamamalı. Ayrıca katillin/tecavüzcünün masumiyetini elinden almak için tez elden “sağlıklı” ve “heteroseksüel/cis erkek” kimliğini elinden almalıyız ki egemen erkeğin heteroseksüel/cis/sağlıklı erkek olduğu bu sistemde haklılık payımız olsun. Yoksa suçlayamayız, eğer bu kimliğini elinden almadan suçlarsak ucu bize dokunur. Kim ister ki böylesine “kirlenmek”, e o halde halihazırda “kirli” bir alana atalım biz bu katilleri/tecavüzcüleri. Hem erotik dünyamız/masallarımız bozulmadan devam etmiş olur hem de faile hak ettiği cezayı vermiş oluruz. Sevmediğimiz, kötü adamların işi ne heteroseksüel-cis erkeklikte, başka kapıya gitsinler, biz egemen erkekleri çok seviyoruz.
“Ama bilimsel veriler, ama istatistikler, ama kanıtlar var. Adam sapık, adam seks işçilerinin müşterisi, adam eşcinsel sitelerine giriyor, adam gizli gey işte.” iddiaları hala varlıktan öncesinin, ruhun heteroseksüel-erkeğin ta kendisi olduğunu iddia ediyordur aslında. Halbuki belki de “en” beyana dayalı olan heteroseksüel erkekliğin kendisiyken ve bu erkekler bu beyanlarını gündelik hayatımızın her anında gözümüze sokarken, ne zaman ki bu erkekler suçlu olduklarında, heterosekseül erkek olduklarına dair beyanları hiçe sayılarak bu erkeklerin kimlikleri heteroseksüel-cis erkek alanın dışına atılır, artık günün ve suçun koşullarına göre nereye düşerse; sapık olur, gizli eşcinsel olur, hasta olur, manyak olur, gizli trans olur…
İşte bu iddia heteroseksisttir. Bu heteroseksist-cis erkek egemen iddiayı reddediyorum.
Etiketler:
