19/07/2017 | Yazar: Deniz A

İki yıl önceydi, çantalarımızda umut dolu oyuncaklarla düşmüştük yollara.

Gülüşleriyle ruhumuzu ısıtan, direnişleriyle büyüsü bozulmuş dünyayı büyüleyen, varlıklarıyla yaşamımıza kudret ve neşe katan "her daim düşleri peşinde koşan sabırsızlık zamanının güzel çocuklarına" selam olsun.

Yeniden inşa ve insanlığa dairdi her adımımız. İki yıl önceydi, çantalarımızda umut dolu oyuncaklarla düşmüştük yollara.

Uzandım...

Tahrip edilmiş topraklara kelimeler düştü ceplerimden

Tek tek toplayıp sırtıma aldım hepsini; cümle oluşturmadan..

Yalınayak, karnım aç üşenmeden yollara düşüyor öksüz bırakmıyordum kelimeleri.

Beni onlar doyurmazdı biliyorum

Zaten doymaya gerek de yoktu, doymak açlığa çözüm getirmiyordu

Ellerimi toprağa her değdirdiğimde özgürlük parmak uçlarımdan bedenime karışıyordu

                                        Foto: Ateş Alpar / Kaos GL

Yeni bir şeyle tanışmanın verdiği ürpertiyle titriyordum

Düşüncelerimi topraklamıştım

Kendimden bir şeyleri eksilttikçe doyuyordum

Garip, ben doymak istemiyordum.

Garip, ben yeniden inşanın temeliydim..

Garip, ben 33 kurşundum!

Garip, ben düş yolcusuydum...

Bileklerimden bir şey sızıyordu kan değil ter değil bambaşka bir şey...

Sızan her damla ölü kelimeleri diriltmiş arşa yükseltiyordu

Yorgundum kalan son gücümle sol avucumu sıkıp gökyüzüne kaldırdım.

33 çağdaş kawanın düşlerinde buluşalım.

Hiçbir çaba Cebo'nun, Keke'nin başında beklediğim saniyeleri silemeyecek... 


Etiketler:
nefret