12/03/2018 | Yazar: Murat Sayan

Bıkkınlık derecesindeki bir sürgit içerisinde, yabancılaştıran HIV midir? Yoksa her gün ilaç içme eylemi mi?

“Ancak bundan sonra var olduğun sürece ilaç içeceksin!” Sarsıcı bir ifade değil mi? Yeni bir durum. Alışmayı gerektirecek türden...

HIV ile yaşarken anlamlı bir gelecek inşa etmeye çalışan ergenler için (13 -24 yaş arası) bu söylem ne kadar doğru?

Başlangıçta sağlığın yeniden tesis edilmesi için var olan ilaç içme eylemi sonrasında rutine -her gün kendini tekrar eden eyleme-, yıllar sonra da bıkkınlık ya da bağlamından kopacak kadar yabancılaşmaya yol açıyor olmalı. Çünkü bir ergen çok uzun yıllar ilaç içecek. Şimdilik...

Aslında sağlıklı olmayı istemek değerlidir. Canlılık barındırır ve insan bu uğurda yapılacak her şeyi içselleştirir.

Yaşam deneyimlerimizde etrafımız saran çok sayıda sürgit vardır. Bunlar kendilerini her gün yeniden ve yeniden üretirler. Haberler, reklamlar, politika, para, inanç, ilişkiler... Bütün bunlara bir anlam yükler ve uygun ya da katlanır hale getiririz. Ancak hayatınız boyunca kontrol etmeniz gereken bir olguyla iç içe iseniz durum değişir.

Kendisi için bir anlam ifade etmeyen her eylemde kişi, giderek kendisine yabancılaşacaktır. Bıkkınlık derecesindeki bir sürgit içerisinde, yabancılaştıran HIV midir? Yoksa her gün ilaç içme eylemi mi?

Bu sürgit içerisinde iyisi mi bunun farkında olup değiştirmek için güç bulmalı. Eğer her gün aynı rutini tekrar ediyorsanız buna bir anlam katıp önce basitliğe sonra da saflığa dönüştürmeniz mümkündür.

Misal; ilaç içme, bir başkasının (doktorunuzun) istediği bir eylem midir? Yoksa sizin kavrayışınızın sonucu mu?

İlaçla kurulan ilişki değişmek zorundadır. İroni gibi; eskinin ilaçları sıkıntılıydı ancak HIV ile yaşamaya daha geç başlanıyordu. Şimdilerde ilaçlar daha iyi ancak ergenlerde HIV artmaya başladı. 

Fotoğraf Cesar Dezfuli tarafından 2016 yılında, İtalya’da çekilmiş. 

Fotoğraftaki kişi Malik Jeng, 19 yaşında, Gambiyalı bir genç. Hikayesine the Guardian gazetesinde rastladım. 

Eskiden Hotel Colibri’nin resepsiyonu, şimdilerde ise Malik’in odası olan bu yerdeki şey yalnızlık.

Mülteci yalnızlık.

Malik, bir petrol tankeri içinde Mali, Libya gibi yerleri geçmek zorunda kalmış. Tutuklanmış, para vererek serbest kalmış. Akdeniz’i geçmiş. Onca tehlikeden sonra hayatına anlam verebilmek için bulunduğu yere kadar gelmiş.

Şimdi bekliyor. Malik, isminin anlamına zıt; hiçbir şeye sahip değil artık.

Korkunç bir sessizlik olmalı bu. Onu saran bir sürgit yok, her gün üstleneceği bir rutini de. Anlam yükledikleri ise çok uzakta, geride kaldılar.

*KaosGL.org Gökkuşağı Forumu’nda yayınlanan yazılardan yazarları sorumludur. Yazının KaosGL.org’ta yayınlanmış olması köşe yazılarındaki görüşlerin KaosGL.org’un görüşlerini yansıttığı anlamına gelmemektedir.


Etiketler:
İstihdam