01/06/2015 | Yazar: Murat Kandemir

İktidar ’ideal kadın’ kodunu hem erkeğin hem de kadının bilinçaltına o kadar sağlam bir şekilde kodluyor ki...

İktidar ’ideal kadın’ kodunu hem erkeğin hem de kadının bilinçaltına o kadar sağlam bir şekilde kodluyor ki; hayatın hemen hemen her alanında kadın kendiyle alakasız bir kadın olmak için sürekli çatışma halinde.
 
Hatta bazen bu çatışmanın boyutu o kadar korkunç bir hal alıyor ki; kadın gök gürleyince yağmurun yağma ihtimaliyle bile çatışma yaşayıp kendi kendiyle amansız bir kavgaya girebiliyor.
 
Bir de aynı kadının aynı psikolojiyle sinemada sevgilisiyle iş yerinde mesai arkadaşlarıyla evde aile bireyleriyle uzlaşma ihtimalini düşünelim.
 
Kendiyle barışık olamayan yani barışık olmaması için her türlü örtülü ve pasif egemen erke maruz bırakılan kadının çevresiyle uzlaşma ihtimalini...
 
Emin olun ki ortaya milyonda bir olasılık çıkıyor.
 
Evet kadının kendisi olarak kendisi kalarak mutlu olma ve yaşamının geri kalanını mutlu bir şekilde idame ettirebilme olasılığı milyonda bir.
 
Ne kadar korkunç bir şey değil mi?
 
Şüphesiz ki bunun arkasında kadının uyumsuzluğundan ziyade bir yandan iktidarın bir yandan kapitalizmin bir yandan tüketim kültürünün bir yandan da eril zihniyetin kendi iktidarını meşrulaştırmak için kodlanmış bir koalisyonla kadın gerçekliğini ortadan kaldırıp yerine ideal kadını getirebilme çabası yatıyor.
 
Evet kadına kolayca bu kadar büyük bir kötülük yapılabiliyor, hatta bütün bunlar alenen ve cebren yapılırken eril zihniyetin vicdanından zerre-i miskal kadar da olsa esame okunmuyor.
 
Çünkü kadın gerçekliğinin hastalıklı, mutsuz, kendiyle savaşan bir parya haline getirilmesi hepsinin ayrı ayrı işine geliyor.
 
Nihayetinde evde koca zihniyeti rahatça nüfuz edebiliyor.
 
Sokakta iktidar rahat rahat diş geçirebiliyor
 
Fabrikada patron geniş geniş sömürebiliyor.
 
İşin acı tarafı da bu çirkin dayatmada bu onursuz ortadan kaldırmada hiç hem de hiç zorlanmıyorlar.
 
Çünkü her şey o kadar profesyonel kodlarla yapılıyor ki kadınlar bununun için kendini yırtıyor hatta yırtmakla kalmayıp kendini yerden yere vuran kadın sayısı azımsanmayacak kadar fazla.
 
Neden mi?
 
Akademide ünvan almak, işyerinde yükselmek, evde takdir edilmek, yatakta onore edilmek bunlardan sadece birkaç örnek. 

Etiketler:
İstihdam