20/06/2014 | Yazar: Umut Stackhouse

Sen fetihten ne anlıyorsun tam bilemiyorum ama Cevahir’in mesela tepesine bayrak dikmen epey zor olacaktır, bunlara da hazırlıklı ol derim ben.

IŞİD hücrelerinin lideri Halis Bayuncuk’un, “Suriye’nin fethedilmesinden sonra sıra Türkiye’ye gelecek. İstanbul’u da alacağız inşallah” demesi teknik takibe takılmış, açığa çıkmış. Ben çok uzun zamandır dar bir alana sıkışmış olan ve Bağdat’tan Şam’a bu birbirini yiyip duran İslamcılardan sonunda böyle yeni bir açılım gelmesinin, bu inovasyonun diyelim önleyemeyeceğim bir şaşkınlığını ve heyecanını yaşıyorum.
 
İslam sıkıştığı Ortadoğu’da belini bir türlü doğrultamadı. Diğer dinler gibi kendini toparlayamadı. Dünyayı anlamaya, iktisadi veya ruhani düşünmeye dahi geçemedi. İslam “cihat” fikrinde bir şekilde saplandı kaldı. Belki Batı rasyonalizminde Ortadoğu’daki İslam’ın içinde bulunduğu bu piskoz; obsesif kompulsif kişilik bozukluğu olarak tanımlanabilirdi ve fekat Ortadoğu’da bu bilginin de bir karşılığı olduğunu zannetmiyorum. Ortadoğu’daki İslam’ın gündelik dilinde kullandığı kelimeler ancak “derdimi anlatacak kadar Almanca biliyorum” turizmi düzeyinde olsa gerek, “eee ben var cihat yapmak, ben var öldürmek, ben var tecavüz, sen Tanrı’ya inanıyor, ohhh sen çok mümin o zaman, gel yankee birkaç kâfir tecavüz katil, ben var cihat yapmak” gibi bir analoji kurabiliriz mesela. İşte o dil ile konuşmak gerekirse; dünyadaki herkes gönül verip inanmadıkça, kendi inançlarının gerçek olamayacağı paranoyası (ayhh Batı çık aradan!) yaşanıyor diye yorumlanabilir.
 
Bir şekilde ellerinde 1400 senelik bir rehber var, yüzde kaç IŞİD’linin okuduğunu bilemeyeceğimiz. Bu 1400 senede cereyan edenlerden ise tamamen bihaber oldukları açık. O yüzden bu mektubum IŞİD’li kardeşim için.
 
Çok şeyler değişti be IŞİD’li kardeşim. O kadar çok şey değişti ki, küresel sermaye aldı başını yürüdü. Küresel sermaye şimdi yeni “Tanrı” desek yeridir canım benim. Hani görmüyorsun, duymuyorsun belki oralarda ama inan o her şeyi görüyor, o seni duyuyor canımcım. Ve tüm tanrılar gibi onun bilmediği yok, senin şurana (alnına) ne yazdıysa o. Kısmet olur da Tanrı’nın izniyle İstanbul’a gelirsen, daha yakından tanıma fırsatı bulursun zaten kendisini. Yeni Mekke; Mecidiyeköy, Gayrettepe biliyor musun canım kardeşim. Gayrettepe’nin etrafında fakir taşlıyorsun, sonra takım elbiseni giyip plaza isimli ibadethanelerde hula hula ayin yapıyorsun.
 
Canım kardeşim, sana bu satırları bir gün gerçekten de İstanbul’u fethettiğini hayal ederek yazıyorum. Biliyorum ki okumayacaksın, zaten hayatında herhangi bir şey okusaydın belki bu “cihat” saplantından kurtulurdun. Çünkü sana bahsettiğim yeni tanrı haddini aşarsan yepisyeni bir Nuh Tufanı yaratır inan ki bana. Bu sefer biraz susuz olur, tepeden füze formatında senin ve şiddetini gösterebileceğin tek kişi olan amcaoğlunun kafasına indiriverir. İleride Hollywood denen arafta, filmini çekmek üzere sizlerden bir çift ayırır gemisine, kalanınızı tufanda toptan yok eder. Hâşâ kimse de hesap soramaz. Bu küresel sermaye yeni Tanrı canım kardeşim, hikmetinden sual olunmaz, sen amcanın oğlunu öldürüp kızına tecavüz ediyorsan, bil ki “O” izin verdiğindendir, “O” öyle uygun gördüğündendir.
 
Senin rehberde bir hadis mevcut: “İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, onu fetheden ordu ne güzel ordudur.” diyor. Valla biz 600 yıldır o hadisin Fatih’i kastettiğini düşündük hep. Eğer kastedilen sensen, hani ben kendi ahir ömrüm adına belki sevinirim buna tanıklık ettiğim için de 600 yıldır buralarda sen kadar piskozdaki dedelerimin büyük kandırılmışlığını hazmedemeyebilirim belki, bilmiyorum. Bakıcaz.
 
Hazır İstanbul’u fethetmişken bir çağ da sen açıp kapat lütfen. Artık metrobüsü denizden mi yürütürsün, Marmaray’ı köprüden mi zıplatırsın naparsın bilmem, fakat seni İstanbul konusunda uyarmak isterim. Sadece 1400 yılda değil, Fatih’ten bu zamana 600 yılda bile çok şey değişti. Artık 17 milyon kişi yaşıyor İstanbul’da. Mesela fetih için geldiğinde kesinlikle sabah 9’dan önce veya akşam 5’ten sonra burada olma. Kilometrelerce süren köprü trafiğinde inan değil İstanbul’u fethetmek, Kadıköy’den Alibeyköy tarafına geçmen dahi mümkün olmaz. Bence İstanbul’u fethetmek için en uygun saat gece 4 falan, yine trafik olur ama bir miktar rahat olur yine de.
 
Şimdi kenar mahallelerde gecekondu tipi evlere saldırıp rutininiz olan öldürmekti, tecavüzdü belki bunları performe edebilirsiniz arkadaşlarınla. Fakat Trump Towers falan gibi plazalarda işin çok zor be kardeşim. Kardeşim, artık yarı Tanrının evinde sayılırsın, artık bu topraklar efsunlu, kapitalizm efsunlu. Şimdi bir kere sağda solda sürekli ebat olarak senin yaklaşık 1 milyon katın büyüklüğünde AVM’lerle karşılaşacaksın. Sen fetihten ne anlıyorsun tam bilemiyorum ama Cevahir’in mesela tepesine bayrak dikmen epey zor olacaktır, bunlara da hazırlıklı ol derim ben.
 
Zaten saat 4’te geldin, Mecidiyeköy’ü buldun, Cevahire bayrak dikmeye kafayı taktın falan derken al sana saat sabah 8. Bir anda metrobüsten akın akın milyon milyon insan inmeye başlayacak. Endişe etme sakın, önünden de geçseler seni fark etmezler zaten, herkes kendi gailesinde yuvarlanırken senin cihat için süren daralmakta.
 
İnsanların kendi kapital Tanrılarının yolunda sabahın köründe transa geçmiş o adeta bir zikir halleri seni duygulandırmasın, bakarsın benim Tanrı’ya da aynı özveri ile taparlar diye ummayasın, zira senin için en önemlisini en sona sakladım…
 
Sevgili kardeşim, bizim Tanrı bizi dümdüz etti zaten. İstemediğimiz hayatlarda ışık hızıyla savrulup giderken cebimizdeki parayı çalanlara dahi aldırış edemiyoruz, seni Cevahir’in tepesine bayrak asarken görsek inan ikinci kere dönüp bakmayız, azıcık delikanlıysan helal der geçeriz. Ama senin Tanrı bizimki kadar hipnotik ve acı verici değilse şayet, hiç boşa şansını zorlama canım benim. Oralar sana güzel, amcanın oğlu ile idare et. Lakin iddialıysan ve diyorsan ki benim tanrım sizi silkeler, e o zaman bekliyorum karagözlüm...
 
PS: Belediye Galata Kulesinin önünü rezile çevirmiş, senin estetik algın için dahi çok kötü bir görüntü olmalı bu! Ola ki fetih işi falan yolunda gider de tamamlanırsa, sana zahmet oralara da bi el atıver be gözüm. Öptüm! 

Etiketler:
İstihdam