31/03/2010 | Yazar: Serdar Acar

Ömrümüz boyunca canımızı acıtan bir durum var. Karşılıksız aşk... Ben bir çok kere, karşılıksız bir başka insana aşık olmuşumdur.

Ömrümüz boyunca canımızı acıtan bir durum var. Karşılıksız aşk... Ben bir çok kere, karşılıksız bir başka insana aşık olmuşumdur. Neden bir insanı, bana aşık olmadığı halde kendimin o insan veya insanlara aşık olduğumu sorgulamadım. Biliyorum ki bunun bir cevabı yok. Çoğu sizler de bunun cevabını bilmiyorsunuz. Kendinizi kandırmaya lüzum yok. En azından ben lüzum görmüyorum. Lüzum olan aşık olmak. Aşk, yani bunu tadabilmek diye düşünüyorum. Bir insanla tanışırsınız. Kur yaparsınız. Hatta karşılıklı flörtleşe bilirsiniz. Ama bir yerde herşey tıkanıyor. Zaman geçiyor ve artık msn adresinizde var olan ama asla olmayan biri daha hanenize ekleniyor. O artık diğerlerinden farksız olmuyor. Birçoğunuz msn adreslerinize baktığınız da bu insanları görebilirsiniz. Bir deneyin, bir şey kaybetmezsiniz.
  
Oysa aşk bumudur? Peki ya bir sevgili için ağlayıp sızlayanlar, gerçekte istediğiniz bu mu? Hiç sanmıyorum. Bazen de karşılıksız olan aşklar cazip gelir. Cazibesi karşısında başımız döner, yalpalar ve pembe hayaller kurarız. Ta ki o hayaller mosmor oluncaya kadar. Hiç ummadığınız anda, karşılıksız aşk beslediğiniz insandan mosmor bir cümle duyarsınız. Artık hayatınıza mor bir gözle bakabilirsiniz. Şiddetin sözle uygulanması buna denir. Kalbimiz kırılır, ruhumuz daralır. Bir nevi hayal gücüyle öldürdüğümüz aşkların katiliyiz. Şuna inanıyorum ki, hepimiz katiliz. Peki öldürülen kaç ruh'u hatırlıyorsunuz. Hiç mi? Peki ya öldürülen sizin ruhunuzsa? Hepiniz ruhsuz insanlardan ibaretseniz...
 
Bence hepimiz ruhsuz birer insan olma yolunda ilerliyoruz. Aldatılmak, ağlatılmak, terkedilmek ruhsuz insanlar olmamız için geçerli sebepler mi? Hiç sanmıyorum. Bir şarkı değil mi bizleri ta derinlerinden vuran? Artık unutulması gereken çok şey var. İntikam mı almak istiyorsunuz? Bir yerde okumuştum. ''Unutmak, en iyi intikamdır'' diyordu. Bu bazı durumlar için geçerli olabilir. Ama bundan yanlış anlam çıkarmanızı istemiyorum. Canınızı acıtan ne varsa unutun, yeni hayatınızı değil. Yeni bir aşk, yeni bir el, yeni bir yüz, yeni bir öpücük ve yeni bir ''seni seviyorum''. Ne dersiniz kulağa güzel geliyor değil mi? Öyleyse ruhunuza da iyi geleceğini unutmayın.
 
Şimdi arkanıza yaslanın ve içinizdeki bütün kötü dürtülerden kurtulun derim. Ben öyle yapmaya çalışıyorum uzun zamandır. Bana gösterilen tarafa değil, beni mutlu eden tarafa bakıyorum. Aşk yoktur diyenlere inat aşk vardır diyorum. Aynı benim şu an gecenin 01:07'sinde yazdığım yazıya aşık olduğum gibi, aşık olduğum köpeğim gibi, aşık olduğum annem gibi ve aşık olduğum şarkıların var olduğuna inandığım gibi inanıyorum. Son olarak aşk içimizdedir. İnansanız da, kendinizi kandırmaya devam etseniz de, her neye inanmak isteseniz de içimizdedir. Aşk bir ''seni seviyorum'' diyecek kadar, dudaklarımızın arasındadır.


Etiketler:
İstihdam