07/10/2012 | Yazar: Barış Sulu

Durun bir iki dakika düşünün, ‘mavi gözlüsünüz’ diye sizin canınızı yakmak isteyen insanların olduğunu aklınızdan geçirin. Ne kadar tuhaf değil mi? İnsan hiç ‘mavi gözlü’ diye canı yakılmak istenebilir mi? Ne kadar mantıksız, ne kadar akıl almaz?

Yaklaşık bir ay önce çalışma hayatında lezbiyen, gey, trans bireylerin yaşadığı sorunlar ile ilgili bir araştırma yaparken seks işçiliği yapan trans arkadaşlarla da görüştüm. Sorduğum sorulardan birisi de “kendinizi korumak için, güvenliğinizi sağlamak için ne gibi önlemler alıyorsunuz”du. Çoğu önlem almadığını söyledi ve şu yanıtı verdi, “kelle koltukta yaşıyoruz”
 
Evet bu cümle zaten olayı özetliyor.
 
Bilmeyenler için bir öğretici bir yazı olacak bu,
Bilenler içinse bir tekrar...
 
Translar da seks işçiliği yapmasın deniyor. Kolayca çıkıveriyor bu cümle ağızlardan. Evet yapmasın, zaten temas halinde olduğum ve seks işçiliği yapan bir çok trans arkadaşım da seks işçiliği yapmak istemiyor. İş bulamadıkları için, iş bulamayacaklarını düşündükleri için seks işçiliğinden başka seçenek bırakılmadığı için seks işçiliğine yöneliyorlar.
 
Konu biraz daha önceye dayanıyor elbette, eğitim hayatında (ilkokul, lise, üniversite) sen bir insana farklı olduğunu sürekli hissettir, yoksay, el kol hareketlerinden, konuşmasından dolayı dalga geç, dışla, ötekileştir ve sonra da eğitimini tamamlamasını bekle. Diyelim tüm bunlardan kaçabildi, kendisini koruyabildi, diplomasını alabildi… Üniversite sınavına girerken transların ne yaşadıklarından haberi olan var mı? Üniversite sınavına girenler bilirler nasıl üst düzey bir güvenlikten geçtikten sonra o soruları çözmeye başladıklarını, transsın, kimlikteki fotoğrafın/görüntün değişik olabilir, kimlikte yazan ismin farklı olabilir, pembe kimliğin olması beklenirken mavi kimliğini çıkartınca o güvenlik görevlilerinin önyargılarını aşmayı bir dene bakalım, bunu kaçınız biliyor? Ya da kaçınız bunu yaşadınız? Evet trans arkadaşlarımın tümü bunu yaşadılar, sadece sınava girerken de değil, hayatlarının kimlik kullanılması gereken tüm alanlarında “acaba sorun çıkacak mı” sorusunu sormak zorunda bırakılıyorlar. Bankada, hastanede, otelde, yolculukta, okulda, sınavda, noterde, devlet dairelerinde, barda… Tüm bu alanları kullanırken binbir sıkıntı çekiyorlar. Soğuk terler döküyorlar. Bunları yaşatmaya ne hakkınız var?
 
Üniversite sınavına girebildi diyelim tüm bu stresi atlatıp soruları rahatça çözebildi, sonuçları geldi, tercihini yaptı ve sonra bir üniversiteye yerleşti, tüm sorunlar bitti mi? Bitmedi ama hızlı geçelim bu kısmı da, üniversiteden de mezun olabildi… Trans bir birey diplomalı…
 
Çevremdeki seks işçiliği yapan birçok arkadaşım bu kısımları sorunlu da olsa atlatmışlar, diplomalarını da almışlar, evde saklıyorlar… Çünkü iş veren birileri yok.. Devlete de memur olamıyorlar, cinsel kimlikleri yüz kızartıcı suç kapsamında çünkü. Çoğu trans arkadaşım da bu kısımları atlatamamış ve liseden ayrılır ayrılmaz seks işçiliğine başlamış. Şimdi sorun bu kişilerin seks işçiliği yapmalarında mı seks işçiliği yapma kararı verene kadar yaşadıklarında mı?
 
Cinsiyetin ile ilgili ortada bir sorun olduğunu düşünüyorsun. Ama bir de bakmışsın ki sana bu toplum bedenini satmaktan başka alan bırakmamış… Bunları mı düşünüyordu acaba trans arkadaşlar çocukken. Büyüyünce seks işçisi olacağım, her gece şiddet yaşayacağım, varoluşum nedeniyle benden nefret eden insanlarla uğraşacağım, sabah bana laf atan akşam koynuma girmek isteyen ikiyüzlülerle karşılaşacağım…. Bunları mı hayal ediyorlardı sanıyorsunuz?
 
Kelle koltukta yaşamayı kim hayal eder ki?
 
Durun bir iki dakika düşünün, “mavi gözlüsünüz” diye sizin canınızı yakmak isteyen insanların olduğunu aklınızdan geçirin. Ne kadar tuhaf değil mi? İnsan hiç “mavi gözlü” diye canı yakılmak istenebilir mi? Ne kadar mantıksız, ne kadar akıl almaz? 

Etiketler:
nefret