07/05/2015 | Yazar: Muteber Abla

Titre ve kendine gel ey lubunya, zira gelecek kolidedir!

Saygıdeğer okurlarım,
 
Lubunya neşriyatı Kaos GL’de yayınlanan ilk yazımın ardından meyil kutum (meyletmek gibi kullanarak söz sanatı yaptım sevgili editör. Sakın ha sakın düzeltme!) sizlerden gelen sorular ve yorumlarla doldu taştı. İlginize mazhar olmak beni ziyadesiyle bahtiyar etti. “Yer var mı?” ve “Profil?” gibi sorularınızı yanıtsız bırakmak zorunda kalsam da diğer sorularınızı peyderpey yanıtlamaya çalışacağım. Malumunuz 17 Mayıs Homofobi ve Transfobi Karşıtı Hafta hazırlıkları dolayısıyla çok vaktim olmasa da sizlere ayrılacak zaman her daim yaratabilirim. Ben de bu hafta kapsamında Ankara’ya teşrif edeceğim. Terzi terzi geziyorum kostümüm için. Her ne kadar ziyadesiyle gizli bir ablanız olsam da yürüyüşe güneş gözlüklerim ve abiye kıyafetimle katılacağım. Yakama konduracağım bir mavi baykuştan beni tanıyabilirsiniz kuzucuklarım…
 
Gelelim bu haftanın sorusuna. Bu hafta Pasif69 rumuzlu sevgili okurumun sorusunu dilim döndüğünce yanıtlamaya çalışacağım. Sevgili çocuğum Pasif69 cima etmekle ilgili her genç kızın, kızsının, oğlanın, erkeğin, madamın, madam gibi adamın kafasını kurcalayan bir memleket meselesine, kanayan bir yaramıza işaret etmiş:
 
“Sevgili Muteber abla, ben İstanbul’da ikamet eden genç bir eşcinselim. Yaşım henüz 26, meslek sahibi birisiyim, plazada çalışıyorum, gömleğimi kendim ütülüyorum. Bu yaşıma kadar birçok ilişkim oldu. Kiminde aktiftim kiminde pasif. Ancak pasif olmaktan çok fazla keyif alsam da bunu kendime ya da partnerime çoğu zaman itiraf edemiyorum. Gerildiğim için de pasif olmaktan keyif alamıyorum bazen. Ne yapmam lazım? N’olur yardım et ablacım. Ocağına düştüm.”
 
Rumuz: Pasif69
 
Sevgili çocuğum,
 
Sorunun cevabı kendinde saklı. Sen de ne güzel demişsin; gerildiğim için keyif alamıyorum diye… Bırak anal seksi, gerildiğin zaman bir çay içmekten bile keyif alamazsın. Bu hayatta her şey gerilmeyi bir yana bıraktıkça ve kendine güvendikçe keyifli hale gelir.
 
İlk etapta şu pasif ve aktif ayrımını kafandan sök at yavrucum. Yatakta olan yatakta kalır. Bırak yatakta bedenleriniz arzu ile birbirine kavuşsun. Keşfetmeyi dene kendini ve bedenini. Kalıplara sığmasın ateşiniz, yansın yataklar!
 
Bir kere partnerine güvendin mi ve karşındaki bedeni keşfetmeye başladın mı zaten gerisi kendiliğinden gelir. Yeni nesil lubunya arkadaşların unuttuğu kadim bir lubunya geleneğimiz var: Kimin kimi şey ettiğini bırak, dalgana bak!
 
Şimdi bu girizgahtan sonra sana önerim, ön sevişme denilen ama aslında sevişmenin hası olan dokunma, koklaşma, oynaşma, cilveleşme kısmını bir başka etaba geçiş gibi düşünme. Geçilmesi gereken bir durak değil; tadını çıkardığın, hakkını verdiğin bir süreç olsun. Bir kere gevşedin mi gör bak minçon da similyan da bilumum organın da nasıl şaha kalkıyor, nasıl arzuyla bambaşka dünyalar açıyor önünde.
 
Yavrukuşum senin yazdığın soruyu okurken geçenlerde izlediğim bir filmdeki bir kareyi hatırladım. “Stud fucks twink brutally” isimli İngiliz yapımı bu güzide filmde iriyarı bir laço ile sarışın bir lubunyanın aşk ve meşk hikayeleri dramatik bir tonda izleyiciye aktarılıyor. Esmer ve hafif kıllı laçomuz lubunyayı tuttuğu gibi şey ediyor… Bir sinirlendim ki sorma. Yeni nesil böyle yapımlarla mı bilgilenecek? Her şeyin başının eğitim olduğu günümüzde film endüstrisi de eğitime önem vermeli diye başladım yapım şirketine mail atmaya… Senin de kendini geliştirmen, işve ve cilve sanatında uzmanlaşman için o mailden bazı parçaları seninle ve saygıdeğer okurlarımla da paylaşıyorum:
 
Çok saygıdeğer film şirketi,
 
Çalışmalarınızı beğeniyle takip eden birisi olarak size bu mektubu yazmayı kendime vazife olarak görüyorum. “Stud fucks twink brutally” isimli filminizi izledim ve şok oldum! Nasıl böylesi korkunç bir hata yaparsınız! Gözlerime, kulaklarıma, o sırada naşlayan similyama, karıncalanan minçoma inanamadım!
 
Sizler toplumumuzu eğitmek için çok kutsal bir görevi yerine getiriyorsunuz. Bu filmin gerçekle uzaktan yakından alakası yok. Bir kere pasif olan o arkadaş niye öyle hiçbir şey yapmadan duruyor? Sanki masayı şey ediyor laçomuz… İşve ve cilve olmadan cima mı olurmuş? Hareketsiz duran lubunya koliden zevk mi alırmış? Esefle kınadım!
 
Aynı şekilde laço neden birdenbire atlıyor lubunyanın üzerine? İnsan birazcık hikayelerini anlatmaz mı? Nerede tanıştılar? İlk kim göz süzdü? Masa altında süpet alıkıldı mı? Bu detayları vermediğiniz zaman yeni nesil her şeyi yanlış öğreniyor vallahi.
 
Umarım hatanızı anlar ve daha güzel filmler çekersiniz…
 
Ha bir de unutmadan, filminiz çok kısaydı açıkçası. Beş dakikada ne öğreneceğiz de sonra uygulayacağız?
 
Elin film şirketine anlatamadığımı sana anlatayım şimdi: Evladım pasif olmak öyle tarlaya yayılır gibi yatmak demek değildir. Allah sana el vermiş kol vermiş; yetmemiş bacak vermiş bir de ayak eklemiş. Kullan onları. Bırak bedenin hazdan titresin. Titre ve kendine gel ey lubunya, zira gelecek kolidedir! 

Etiketler:
nefret