16/01/2017 | Yazar:

Tüm dernekler ve aktivistler savaş verir ve bir teaser 58 saniyede bu çabaları boşa çıkarır.

Orçun Benli'nin yazıp yönettiği; Gökhan Yıkılkan, İnan Ulaş Torun, Gürkan Uygun, Tuna Orhan, Deniz Uğur, Ali Çatakbas, Cenk Ertan, Ali Keçeli ve diğer oyuncuların oynadığı HEP YEK 2'nin teaser'ları sosyal medyada dönerken bütün kadrosuyla beraber gözüme çarptı, içlerinden ilk tıkladığım da zaten milletin en fazla paylaştıklarından biriydi...

Gökhan Yıkılan bir cenaze arabasında oturuyor, papaz kılığında yanında da Altan ismindeki arkadaşı İnan Ulaş Torun, replik aynen şöyle başlıyor: “Altan, Altan, şunlara bak Altan”. Bu sırada kaldırımdan yürüyen arkası dönük iki hanım görünüyor, Altan'dan çıkan replik ise aynen şöyle "Ay, ay, ay, ay" tabii o "ay"daki erkeksiliği hepiniz tahmin edersiniz... İki genç kadının arkasında takılmış cenaze arabasındaki iki papaz vardır ve kızlara laf atılır, ardından kızlardan sarışın olan döner ve o kalın bariton, bas bariton, çok bariton sesi ile konuşmaya başlar "Titretiriz anammm!" hayatımda o kadar travesti tanıdım, o kadar CD gördüm de bu kadar kalın seslisine erkekler arasında bile rastlamamıştım. Ardından hemen cevap erkeklerden gelir “İsmail abi, siz napıyorsunuz burada be, sizi kahvede okeye bekliyorlar”. Ardından diğer travestiden cevap “Okey sevmem gel bilardo oynayalım canım” tabii o iğrenç el işaret ile...

Şimdi eğri oturup doğru konuşalım, Allah aşkına bu teaser hanginizi incitmedi? Eğer ki incitmemiş ise ben hepinizi incitmeye geldim, üstelik pişar'ın manasını bilir, uygun yerde kullanmayı da severim... Çünkü LGBT toplumunu rencide eden hiçbir yayından incinmemeye ya da artık incinme yerine gülmeye başlamış isek hakikaten erkek egemen heterosist zihniyet bizi de ele geçirmeye ve zehirlemeye başlamış demektir. Seyhan Arman malum son zamanlarda daha fazla bir şekilde insanları biraz da hicviye ile eleştirdiği için siz böyle olursanız sizi kolileyen çok olur, der gibi o anda Sezen Aksu gibi çıkıverir fonda ve seslenir: "Domeeeel" 

Artık Türk filmlerinde 1980'lerin Recep Bülbülses'inin efemine karakterinden bir adım öteye gidilerek karakterler aşırı kalın sesli travestiler olarak karşımıza çıkmaya başlamışlardır. Değişmeyen tek şey ise erkeklerle seks yapmaktan başka gayesi olmayan bir profil çizilmesidir. Nedense hep erkek egemen bir cinsellik hakimdir filmlerde, kalın sesli dönme erkekler, bitirim mahalle çocuklarına sulanırlar ve aynı espriler döner havada İsmail abi, Recep abi, Cabbar abi... Ve cinsiyetlerinin sadece bir kimlik olmaktan başka bir şey olmadığını, kendilerine fuhuşun dayatıldığını, insan gibi yaşamak istediklerini beyan eden yapımlarla karşımıza çıkan Teslimiyet filminin tüm çabaları, Nerdesin Aşkım kısa filminin bütün mücadelesi bir teaser ile alabora edilmeye çalışılır. Heteroseksist anlayış bir anda sapkın birer kimlik gibi çıkarır travestileri karşımıza ve LGBT toplumu bunu da görmezden gelir çoğu şeyi görmezden geldiği gibi. Kaos GL uğraşır, İstanbul LGBTT uğraşır, Lambda İstanbul uğraşır, Kırmızı Şemsiye uğraşır, Pembe Hayat uğraşır, tüm dernekler ve aktivistler savaş verir ve bir teaser 58 saniyede bu çabaları boşa çıkarır. Hande Kader'in yakılarak öldürülmesi unutulur ve travestiler bir sapkın kimlik olarak eski ve yeni katillerini onaylamak adına sapkın bireyler olarak bir teaserda sunulur. Tepki göstermez tabii LGBT bireyler buna, çünkü onlar "Böyle kalitesiz yapımları izlemiyorum, akşam operaya gideceğim, ah tüm hafta bakımdayım tatildeyim" havası atmaktan kendileri ile ilgili yapılan olumsuz neşriyatı ve yayınları takip edemezler, kafaları güzel bir şekilde devrilirken en ka lubunyanın ya da buldukları bir kolinin evinde geceden, sabah matinesinde onların sapkınlıklarını ima eden film girer vizyona. Ve lubunyaların çoğu da aslında gider filme çaktırmadan. Öyle ya gizli ya da açık LGBT'ler en büyük izleyici kitlesi değil midir sinemaların, o zaman biraz da derneklerimize gönderilmeli bu gişe rekorları kırması beklenen sinema filminin hasılatının. Çünkü en fazla dönen teaser travestilerle ilgilidir, herkes bunu tıklar ve yayınlar, bir de sapkın gösterilip hakarete uğrarlar, üstelik buna ses çıkarmaz, filme de giderler ve herkes unutur Trans Sığınma Evinde kalanların halini, hatta ben bu satırları yazarken çoğu o teaserı izliyorlardır, sanırım artık hasılatın büyük kısmını da travestiler hak ediyorlardır.

Ben tepkisiz kalmak istemiyorum, film 13 Ocak’ta madem gösterime girdi, gidip afişlerine gökkuşağı bayrağı yapıştıracağım, afişin bir köşesine de "Altay bas Altay, bu saatten sonra koca bir film ekibini mi s...ceğiz Altay..." yazacağım... Haydi iyi seyirler...


Etiketler:
İstihdam