15/11/2014 | Yazar: Deniz Deniz

Şiddete karşı olması gereken LGBT aktivistler nasıl olur da şiddet ve tehdit dili kullanabiliyorlar, hatta şiddete başvurabiliyorlar?

Şiddete karşı olması gereken LGBT aktivistler nasıl olur da şiddet ve tehdit dili kullanabiliyorlar, hatta şiddete başvurabiliyorlar?
 
LGBT derneklerine ilişkin oldum olası süregelen bir takım iddialar son zamanlarda tavan yapmış durumda. Özellikle sosyal medyada bu tür iddialar gırla sürüyor. İddia sahipleri bu derneklerin projelerden aldıkları paraları olması gerektiği gibi kullanmadıklarını, dahası bu paraların önemli kısmını zimmetlerine geçirdiklerini öne sürüyorlar. Ortaya saçılan iddialar çok vahim ve düşündürücü. Fakat iddialardan çok asıl vahim olan, adı geçen örgütlerin doyurucu bir cevap vermeleri beklenirken -ki bu konuda doyurucu bir cevap geleceğine yönelik umudumu koruyorum hâlâ- buna karşın adı geçen örgütlerde “aktivist” olan bazı tiplerin bu iddialara çirkin bir üslupla karşılık verip iddia sahiplerini tehdit etmeleri.
 
Şimdi iddia ve sorulara bir bakalım:
* Bugüne kadar LGBT örgütleri hangi projeleri geliştirdi ve ne kadar mali destek aldı?
* Projelerde kaç kişi ne kadar maaş alıyor?
* Yıllardır aynı kişiler aynı örgütlerde bayrağı devretmeksizin çalışıyor? Biz seks işçiliği yaparken bu kişiler bizim sırtımızdan neredeyse emekli olacaklar. Bu durum zaten iş bulma konusunda sorun yaşayan LGBT bireylere yönelik bir haksızlık.
* Projelerde yer alanlar kişisel harcamalarını da projelerden gelen paralardan karşılıyor.
* LGBT dernekleri trans cinayetlerinden nemalanıyor. Çünkü varlık sebepleri bu. Bu nedenle transfobinin artması yönünde aktivizm geliştiriyorlar.
 
Ortada bu iddialardan daha önemli bir sorun var ki, bu yazıyı yazmamın asıl sebebi de odur aslında. LGBT örgütlülüğünde var olan ve son zamanlarda artış gösteren şiddet meselesi. Evet yanlış duymadınız bir daha üstüne basa basa yazıyorum: “LGBT örgütlenmesinde şiddet sorunu”. Ne yazık ki kuruluşlarının, örgütlenmelerinin ardındaki ana sorun olan “şiddet” bu örgütlerin bizzat içinde kendini göstermektedir. Sosyal medyada bu örgütlenmelerde yer alan aktivistlerin uğradıkları veya uyguladıkları şiddet örneklerinden geçilmiyor. Neredeyse her gün aktivistlerin birbirlerine uyguladıkları şiddet ve tehdit hikayelerini ibretle okuyoruz. Çoğu zaman gözümüzün önünde gerçekleşiyor. Daha da üzücü olan bu kişilerin genelde “eril” bir dil kullanmaları. Daha önce çalıştığı dernekten dayak atılarak kovulduğu öne sürülen bir aktivist aynen şöyle yazabiliyor mesela: “Çete gibiler bebeğim. Ben deyim Ergenekon sen de başka bir şey. Çöreklenmişler engerekler gibi.”
 
İnanılır gibi değil. Yıllarca LGBT örgütlenmesinde yer almış bir aktivist, bu örgütlenmeleri isim vermeden “Çete” ve “Ergenekon” olmakla itham edebiliyor. Üstelik sosyal medyada bunun gibi insanın kanını donduran bir sürü yazışma daha bulunmakta. Bir an için “adı üstünde sosyal medya” deyip es geçebilirdim ama bizzat bu satırların sahibi de misafir olarak davetli olduğu Trans Kampı’nda benzer bir linçe maruz kaldı. Politik bir tartışmadan öteye geçmemesi gereken bir konu, bana yönelik şiddet, hakaret ve tehdit boyutuna varınca gecenin bir yarısı kaldıkları oteli terk etmek zorunda kaldım. Sırf LGBT mücadelesine zarar gelmesin diye “kol kırılır yen içinde kalır” mantığıyla aylardır sakladım bu olayı. Ancak üzülerek görüyorum ki benzeri hatta daha beteri başka aktivist bireylerin başına gelmekte, şiddet bu tür örgütlenmelerde bir yöntem haline gelmiş bulunmaktadır.
 
Şimdi dışarıdan biri olarak yukarıdaki sorulardan bağımsız şekilde asıl önemli soruları soruyorum;
*LGBT örgütlerinde çalışan bazı insanlar neyi paylaşamıyorlar ki, örgütlenme konusunda sürekli kavgalarla gündeme geliyorlar?
*Şiddete karşı olması gereken LGBT aktivistler nasıl olur da şiddet ve tehdit dili kullanabiliyorlar, hatta şiddete başvurabiliyorlar?
*Bazı LGBT aktivistlerinin “çete gibi”, “Ergenekon” gibi bir yerlere çöreklendikleri iddiası da neyin nesi?
 
Dile kolay her gün “şiddete hayır” diye eylem yap, ondan sonra da sen kalk kendi içinde şiddet uygula, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu? Ya da bu ne “Derin LGBT?” ayol? 

Etiketler:
İstihdam