27/03/2014 | Yazar: Beren Azizi

Sanki yüz yıllardır bu hak ihlallerine karşıymış gibi bir anda sol partilerin ‘Kahrolsun Homofobi!’ çığlıkları anlamsız kalıyor LGBTİ’lerin kulaklarında

Sanki yüz yıllardır bu hak ihlallerine karşıymış gibi bir anda sol partilerin “Kahrolsun Homofobi!” çığlıkları anlamsız kalıyor LGBTİ’lerin kulaklarında
 
Bu soru biçimindeki başlık provakatif bir başlıktır. Heteroseksist siyasetin transıyla, transseksüel kadınıyla/erkeğiyle, queeriyle, interseksüeliyle, biseksüeliyle falanıyla filanıyla heteroseksüel olmayanı eşcinsel başlığı altında toplayarak kendince tatava yapmadan durumu değerlendirme çabasıdır. Bu bir karın ağrısıdır aslında. 
 
Şimdi ben kendimce bu soruyu yanıtlamaya çalışacağım.
 
Öncelikle bir hatırlatma, on sekiz yaşından küçük oldukları için tıpkı on sekiz yaşından küçük olan birçok heteroseksüel gibi lgbti bireyi çocuklar da oy veremeyecekler. Bu heteroseksist soruya yanıtı bu hatırlatma ile vererek başlamayı önemli buluyorum. LGBTİQ… varoluşlarını sürekli elle tutulur, gözle görülür hale getiren heteroseksist zihniyet tüm bu varoluşları tek başlık altında toplama çabasının bir uzantısı olarak bu varoluşlara yaş sınırı da getirir. Tam da bu yüzden çocuk LGBTİQ bireylerin de olduğunu hatırlatmak ve tıpkı çocuk heteroseksüeller gibi oy veremeyeceklerini belirtmek önemlidir.
 
LGBTİ bireylerin üçte birinin bir oy ver(e)meyeceğini belirttikten sonra devam ediyorum. Bu soru aslında bir soru olmaktan çok bir çağrıdır da. En az katliam yapmış, can yakmış olduğunu iddia eden siyasi örgütlenmelerin en çok canı yananı yanında tutma çabasıdır. “Eşcinselleri bile desteklemek” ve “eşcinsellerin bile desteklemesi” size getirilecek tüm eleştirilere karşı bir kalkandır. Bu durum tam da lgbtiq haklarının olmadığı hak ihlallerinin çok yoğun olduğu ülkelerde görülür. Bir gün sol denilen şeyin “gerçek yüzü”nü sağcı partilerde BİLE eşcinsel adaylarının, vekillerinin olduğunu gördükten sonra göreceğiz; çünkü sol hesap vermeden kabul etme eğilimdedirler. Halbuki tüm lgbtiq hak ihlallerinde sol, sağ ile eşit paya sahipken “sağdan önce varoluşları kabul etmiş” olmayı hesap vermekten daha değerli görüyor. Bu da temeli olmayan bir politika oluşturuyor. Sanki yüz yıllardır bu hak ihlallerine karşıymış gibi bir anda sol partilerin “Kahrolsun Homofobi!” çığlıkları anlamsız kalıyor lgbtiq’ların kulaklarında. Allah Allah, hayırdır İnşallah diyor LGBTİ bireyler. Hayır falan değil tabii; hayra yormak içten olsa da. 
 
Şimdi, homofobi konusunda sağ ile eşit paya/söyleme sahip solun LGBTİQ hareket sayesinde evrilmesi, değişmesi madem eşcinsel hareketin başarısı bu başarıdan sağ neden nasiplenmesin?
 
“Sen ne biçim eşcinselsin!” Sorunsalı
Bu çıkışma, azarlama aslında “En iyi parti biziz! Sen nasıl bize oy vermezsin!” tepkisinin uzantısıdır. Hatta bu çıkışın gündelik hayatta uzantıları da vardır ve aslında üzülerek söylüyorum ki “homofobik” bir reflekstir. Homofobik bir zihniyet değildir belki ama homofobik bir reflekstir. Her şeyden öte “kötülük” ezilenlerin birbirinin ötekiliğini test etme verisi değildir. Sen ne biçim eşcinselsin çıkışması aslında “Senin haklarını savunan bir oluşum var! Sen ona ihanet ediyorsun.” şeklinde bir sadakat sömürüsüdür. Eşcinsel haklarını savunduğunu sandığımız partilerin, aslında bu hakları savunmak zorunda kaldığı da bir gerçektir halbuki. Bu sebeple hiçbir heteroseksist siyasi düzlemde bir lgbtiq bireyinin siyasi seçimi, eğilimi bu şekilde “homofobik” sorgulanamaz, sorgulanmamalıdır. Parti tabanlarının hepsinin aslında ne kadar da homofobik, transfobik olduğu aşikarken hiçbir heteroseksist siyasi düzlemin kendi savaşlarında bir eşcinseli/transı TERCİHİNDEN dolayı suçlama hadsizliği olmamalıdır. (Tercih!) Siyasi partilerde örgütlü Lgbti aktivistleri de başka partilere oy verecek lgbti seçmenlerine karşı “Ne biçim eşcinselsiniz!” minvalindeki heteroseksist suçlamaları önce kendileri kendi partilerinde durdurmalıdır. “Chp olmadan zaten eşcinseller özgür olamazlar. Eşcinseller zaten CHP’ye oy vermeli.” ya da “Chpli eşcinsel mi olur, yıllardır onları ezen onlar. Biz lgbti partiyiz! Oylar HDP’ye” gibi partililere lgbti aktivistleri durumun böyle  olmadığını sakin sakin anlatabilirler belki de. (Hatta “Bakın azıcık homofobiksiniz.” bile diyebilirler.)
 
Eşcinsel Politika Sol Partilerde Tepeden İnme Bir Devrimdir
Düşünelim, bir sol partili heteroseksistsiniz ve bir sabah bir uyanıyorsunuz ve parti tüzüğünüzde lgbti bireyler var ya da yerel seçimlerde lgbti adaylarınız var; ama siz hâlâ “Aşığım sana Başbakan!” afişi taşıyan karşı-partili birine “Bunlar hem hırsız, hem sapık! Homo bunlar!” diyebiliyorsunuz! Ya da hâlâ “ibne” senin için ciddi bir küfür ve ederken çok da rahatlıyorsun. Ya da “Fuhuşa hayır!” diyerek trans kitlenin yüzde doksanı seks işçisi iken “Fuhuş asimilasyondur!” gibi gibi oksimoron söylemlerle saldırını meşrulaştırıyorsun. Neden? Çünkü kabul edelim ya da etmeyelim eşcinsel hareket sayesinde sol partilerinizde tepeden inme bir devrim yaşandı ve bu devrim henüz tabana inmedi, maalesef çok da zor inecek. Öngörüm şu ki sağ ne zaman homofobi/transfobi konusunda evrilirse sol da hemen hemen onunla aynı zamanda evrilecek. (Tıpkı kadına karşı şiddet mevzusunda olduğu gibi, hâlâ dönüşümün ne sağda ne solda tam olmadığı gibi.) Bülent Ersoy’un türban mevzusunda ya da Kaos GL’nin MHP açılımında (Bence MHP’nin de lgbti açılımıdır.) şu anki lgbti aday gösteren partilerin homofobik ve transfobik söylemlerini en çirkin halleriyle okuduk. (Hatta sağ partilerin de kendi içinde tutarlı “Bize yakışmaz!” şeklindeki tepkilerini de okuduk.)
 
Bırakın LGBTİQ’ları Bari Canları İstediği Gibi Oy Versinler/Vermesinler
Üzgünüm ya da değilim; ama AKP’li de, MHP’li de, HDP’li de ve CHP’li de lgbtiq seçmen var. Sol pencereden bakılınca veya sağ pencereden bakılınca bu partilerin ayrık olduğu düşünülse de LGBTİQ hareket açısından bakıldığında bu partilerin hiçbirinin temel hakları güvence altında almak dışında somut/radikal projeleri, söylemleri ve önerileri yok. Yaşamak zaten en temel haktır; “Zulmü ve ayrımcılığı durduracağız!” söylemi bir lastik gibidir nereye çekerseniz oraya uzar. Medeni Kanun’u değiştirmek, genel ahlak kavramını akılcıl olarak yeniden düzenlemek/kaldırmak, ilköğretim ve liselerde lgbtiq çocukları akran zorbalığına karşı koruyucu tedbirler, transseksüel çocukların yasal hakları, interseks bebek ameliyatlarını durduracak yasalar…
 
Sonuç olarak tarafsız gibi görünen bu yazımda açıkça taraflı olarak CHP seçmeninin çoğunlukta olduğu bölgelerde LGBTİQ bireylerin gündelik hayatının diğer yerlere göre çok daha kolay olduğunu söyleyebilirim; ama mesele yasal güvence olduğunda herkesin tüylerinin aynı şekilde diken diken olduğunu da belirtmek gerekir. Tam da bu yüzden Türkiye’de LGBTİQ dayanışma hâlâ siyasetler üstüdür ve üstünde kalması kaçınılmazdır. Dayanışmayla… 

Etiketler:
İstihdam