23/05/2013 | Yazar:
İmam Hatipli bir arkadaşınız olarak 17 Mayıs Homofobi ve Transfobi Karşıtı Gün vesilesiyle sizlerleyim.
İmam Hatipli bir arkadaşınız olarak 17 Mayıs Homofobi ve Transfobi Karşıtı Gün vesilesiyle sizlerleyim.
Kendini insanlığın, paylaşmanın, sevginin, sevdanın, onurlu bir yaşamın yoluna adamış cesur yüreklere selam olsun.
İlahından başkasına hesap vermeyeceğinin bilincinde, baskıların, yasakların onu kimliğinden, inancından, fikirlerinden uzaklaştıramayacağının idrakinde olan eşcinsellere selam olsun.
Varlığını insanlığın varlığına adamış, yaşatmak için yaşamayı gaye bilmiş, yaratılanı Yaradan’dan ötürü sevmiş, fedakâr, cefakâr yoldaşlara selam olsun.
Ezilmiş ama ezmemiş, ötekileştirilmiş ama ötekileştirmemiş, yok sayılmış ama yok saymamış, dövülmüş, sövülmüş, hakları elinden gasp edilmiş ama pes etmemiş yürekli insanlara selam olsun.
İnsanlara ayna olmuş, ağlayanla ağlamış, gülenle gülmüş, düşeni kaldırmış, taş atana gül uzatmış ama haksızlık karşısında susarak dilsiz şeytan olmamış, bir mazlumun parmağına diken batsa acısını yüreğinde hissetmiş şefkat kahramanlarına selam olsun.
Ekmeksiz yaşamış ama hürriyetsiz yaşayamamış, dilinden, inancından, teninden, yüreğinden bir şeyleri çaldırmış ama dilsiz, inançsız, tensiz, yüreksiz, hissiz olmamış kardeşlerime selam olsun.
Ülkesinin ve milletinin dünya devletleri ve milletleri arasında yer alması ve ay yıldızlı bayrağının en yükseklerde dalgalanması için okumuş, çalışmış, azmetmiş ve başarmış vatanperverlere selam olsun.
“İslam” adı altında kendini hor görmüş, dinsiz ilan etmiş cahillere karşın en aziz Müslümanca yaşamış,
“Allah” adı altında kendisine eziyet eden şirkçilere karşın Allah’a daha da çok sığınmış, kula kulluk etmemiş, kul hakkından kaçınmış, dua dua yakarmış, dirayetin, inancın timsali iman dolu eşcinsellere selam olsun.
Sevgili kardeşlerim, arkadaşlarım!
Varlığını, onurunu yaşatmak için direnen yoldaşlarım.
Korkak değilsiniz, riyakâr hiç değil, inançsız değilsiniz, yalnız hiç değil.
Varlığını, onurunu yaşatmak için direnen yoldaşlarım.
Korkak değilsiniz, riyakâr hiç değil, inançsız değilsiniz, yalnız hiç değil.
Ülkece ve milletçe içinden geçtiğimiz zorlu barış sürecinden kazançlı çıkacak olanlar sizlersiniz, bizleriz, hepimiziz.
Bundan yıllar önce isminizin bile söylenmesinden korkulduğu, çekinildiği, yasaklandığı bir Türkiye vardı.
Bugün gökkuşağı bayraklarınız ile meydanları dolduruyorsunuz, haykırıyorsunuz, hakkınızı arıyorsunuz.
Bugün İslam alimleri ile eşcinseller TV ekranlarında karşı karşıya gelip eşcinselliği tartışabiliyorlar.
Bugün ülkemizde eşcinsellik üzerine yüzlerce araştırmalar, programlar, sunumlar, konuşmalar yapılıyor.
Komşu ülkeler eşcinsel evlilik boyutlarını bile aşarken, Türkiye’nin eşcinselleri yasal güvence altına alamaması tartışılabiliyor, eleştirilebiliyor.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 2002 yılında, Abbas Güçlü İle Genç Bakış programında sarfettiği sözleri hatırımızda.
Ne diyordu Sn. Erdoğan?
“Eşcinsellerin de kendi hak ve özgürlükleri çerçevesinde yasal güvence altına alınmaları şart.”
Bu sözün üzerinden yaklaşık 11 yıl geçti. Bugün sizler, bizler, insan hak ve hürriyetleri için konuşan, yazan, yürüyen herkes bu sözün tutulmasını istiyor ve bekliyor.
Toplumun her kesimini kucaklayacağı iddia edilen Yeni Anayasa süreciyle birlikte bu konuda ve diğer tüm ötekileştirilen insanlar konusunda umutlar bir kez daha yeşerdi.
Birbirinden çok farklı 4 siyasi partinin, kendi lehlerine olmayan bir konu haricinde ortak noktada buluşmaları ne yazık ki çok zor.
Ancak insan hayalleri, umudu, inancı olduğu sürece hayattadır.
Hayallerinizden kopmayın, umudunuzu ve inancınızı kaybetmeyin.
Unutmayın ki, her ne olursa olsun, zafer inananlarındır.
Daha adil, daha barışçıl, daha güvenilir bir toplum, bir dünya temennim ile gününüz, günümüz kutlu olsun.
Etiketler: