23/08/2011 | Yazar: Umut Güner

Evet bu talihsiz sözler gene Akp’nin Aileden ve Sosyal Politikalardan Sorumlu devlet bakanı Fatma Şahin’e ait.

Evet bu talihsiz sözler gene Akp’nin Aileden ve Sosyal Politikalardan Sorumlu devlet bakanı Fatma Şahin’e ait. 

Balçiçek İlter’in Karşıt Görüş programına katılan Bakan Fatma Şahin, eşcinselliğin hastalık olup olmadığına kendisinin karar veremeyeceğini bunun bilim dünyasının tartıştığını, aile değerlerine zarar vermediği müddetçe eşcinsellerin sorunlarını çözme konusunda destek olabileceklerini ama muhafazakar demokrat bir partinin bakanı olduğunu söyledi. 
Düz olarak okuduğumuz da Aliye Kavaf’tan sonra olumlu bir görüş sergiliyormuş gibi bir izlenim edinmemiş muhtemel. Ama öyle mi?
 
Eşcinselliğin hastalık olup olmayacağına kendisinin karar veremeyeceğini söylerken daha açık görüşlü ileri bir adım atıyor Kavaf’tan… Ancak bunun bilim dünyasında tartışıldığını beyan ederken de iki adım geriye salınıveriyor.
Hastalık olduğunu söyleyemem diyerek aslında zamanında AKP’nin bakanına sahip çıkan “muhafazakar İslamcı” stk’ları da yalanlamış oluyor. Çünkü hem Aliye Kavaf hem de stkları üstüne başa başa eşcinselliğin hastalık olduğunu söylüyorlardı.
Eşcinselliğin hastalık olmadığını 1994’de Dünya Sağlık Örgütü beyan etti halen bunun tartışmasını yapmak anlamsız. Bunu söyleyip ancak “Türkiye’nin toplumsal yapısı” diye başlayan ve LGBT’lerin sıkça duyduğu “yalanı” tekrarlayabilirdi ki cümlesini zaten “aile değerleri” ile bitirdi. 

Kürt sorunu ile ilgili sorularda “samimiyetle” 74 milyonun bakanı olduğunu dile getiren Fatma Şahin, eşcinsellik söz konusu olduğunda sadece “muhafazakar demokratların” bakanı olduğunu söylüyor bu yaman bir çelişki değil mi? Eşcinsellik konusunda verdiği yanıt, kürt sorunu yada kadına yönelik şiddet konusunda yaklaşımındaki samimiyetinin gözler önüne seriyor.
Muhazafakar demokrat bir partinin bakanıyım derken, aynı zamanda muhazakar demokrat olmayan hiç kimsenin bakanı değilim diyor. Öncelikli olarak muhafazakar demokrat parti iktidarda olabilir ancak görev alan bakan partinin iç organlarında değil Türkiye Cumhuriyetinin hükümetinin bakanıdır bunu sanırım hatırlatmaya gerek yok. 

Sorunlu olarak bir diğer yaklaşım ise, aile değerleri ile insan haklarını karşılaştırmaları ve aile değerlerine daha üst perdeden kabul etmeleri. Aslında aile değerlerinin ne olduğunu sorgulamak gerekiyor. Aile değerleriyle veyahut her hangi bir toplumsal değer ile insan hakları çelişkisi ortaya çıktığında hükümetin bakanının aile değerlerine, dine ve geleneklere sarılıyor olması sorunlu bir yaklaşımdır. İnsan hakları ile hiçbir şeyi kıstas alınmaması gerekir.
 
Fatma Şahin’in nispeten Selma Aliye Kavaf’tan daha olumlu cümleler kurduğunu düşünebiliriz ancak kurduğu cümleler halen doğru cümleler değil, özellikle aile ve sosyal politikalardan sorumlu bir devlet bakanı olarak dersine daha iyi çalışması gerekiyor. Böyle giderse Fatma Şahin’de sınıfta kalır!
 

 

 


Etiketler:
nefret