12/08/2015 | Yazar: Eren Aksoyoğlu

Erdoğan bugünkü konuşmasında muhtarları muhbir olmaya davet etti: ‘Benim muhtarım hangi evde kim var? Gelecek gayet uygun ve sakin bir şekilde kaymakamına, emniyet müdürüne bildirecek,’ dedi. Peki, bu kimin için kırmızı alarm?

Erdoğan bugünkü konuşmasında muhtarları muhbir olmaya davet etti: “Benim muhtarım hangi evde kim var? Gelecek gayet uygun ve sakin bir şekilde kaymakamına, emniyet müdürüne bildirecek,” dedi. Peki, bu kimin için kırmızı alarm?

Cumhurbaşkanı Erdoğan Kaçak Saray’da topladığı muhtarlar karşısında birçoğumuz için erken seçimi ilan ettiği bir konuşma yaptı. Konuşma kritik, seçimlere ve koalisyonlara ilişkin birçok ipucu veriyor. Ancak bütün bunların dışında büsbütün hayata saldırıyor. AKP’nin Kürdistan coğrafyasında başlattığı savaş konsepti kısa sürede bütün ülkeye yayılacak gibi görünüyor. Bütün muhaliflerin toplanacağı bir döneme giriyor olabiliriz. Elbette bu en kötü olasılık. Ancak bu kadarla kalmıyor.

Erdoğan aynı konuşmada muhtarları muhbir olmaya davet etti: “Benim muhtarım hangi evde kim var? Gelecek gayet uygun ve sakin bir şekilde kaymakamına, emniyet müdürüne bildirecek, dedi. Bu alenen iki eksenli bir sorun, aynı zamanda kırmızı alarm demek. Neyse ki bu iki eksenden biri halen bazı bölgelerde birçoğumuza yaşam alanı tanıyabiliyor. Öyle ki AKP’nin güçlü olduğu ve mahalle bazında seçim çalışması yaptığı bölgelerde, uzun lafın kısası AKP’li muhtarların olduğu bölgelerde AKP ilçe ve mahalle teşkilatlarının yardımıyla fişlemeler başlayacak. Kürtler, Aleviler, LGBTİ bireyler, sosyalistler, hatta çoğu zaman sistem içerisinde kodlanan sosyal demokratlar fişlenecek. Sokak sokak, bina bina belirlenecekler. Bu bir verili alan çalışması. Sonraki aşamada iç güvenlik yasasının da değişmesiyle birlikte güvenlik güçlerinin operasyonları başlayabilecek.

Toplumun gündelik pratikleri bütün bu aşamalarda baskı altına alınacak ilk sosyal grubun LGBTİ’ler olduğunu gösteriyor. Az önce ikinci eksenden söz etmiştik, oraya değinelim. AKP rejimine muhalif her birey için bu eksen yeni yaşam odaları açıyor. Ülke sınırları belirginleşen kamplara ayrılacak fakat CHP’li, HDP’li; sosyalist veya sosyal demokrat birçok muhtarın görev yaptığı mahallelerde Erdoğan tarafından kurgulanan ve AKP tarafından işletilmeye çalışılan muhbirliği devreye sokamayacak. Tam tersine yaşam odaları muhalefet hattına yeni imkanlar verecek.

Çok zor geçecek günler bizi bekliyor. Aynı zamanda dayanışmanın artacağı günler. Buradan umutla çıkmak, mücadelenin zorluğu karşısında yanımızdakine sahip çıkmanın bir sonucu olacak. En büyük riski taşıyan, kırmızı alarmın altında nefes almaya çalışan sosyal gruplarla dayanışma içinde olmalıyız.


Etiketler:
İstihdam