06/06/2017 | Yazar: Aylin Keser

Birileri saldırıp parçaladı ama biz yeniden bir araya geldik. Çünkü aşk nefretten daha güçlüdür.

Saygının zorla kazandırılmaya çalışıldığı, saygı duymayanlara fiziksel şiddet uygulandığı ve fakat egemen olan çoğunluğun kendisinden başka hiçbir şeye saygı duymadığı coğrafyadan selamlar. Çocukluğumuzdan beri neye saygı duymamız gerektiği, neye ise saygısızlık yapabileceğimiz tekme tokat öğretildi bizlere. Doğru ve yanlışı konuşmak yerine “hakim olanın doğrusu ve yanlışı” dikte edildiği için yorum kabiliyeti de gelişmedi. Tartışmak, değerlendirmek, farklı fikirlere ve inanışlara açık olmak vb kavramlar ortadan kalktı. Doğallığında “saygı” kelimesinin de içi boşaltıldı.

Saygı duymak kavramı günümüzde “İstesen de istemesen de bana ayak uyduracaksın” anlamına geliyor. Neye saygı duyup neye duymayacağımıza karar verme mekanizmamız ortadan kaldırılıyor. Saygı duymayana linç uygulanıyor hem de hiç acımadan. Örneğin geçen gün bir memleketin bilboardlarından birinde “Tutmuyorsan bile orucuma saygı duy!” yazıyordu. Buradaki “bile” saygıya tezat olarak orada duran, doğru ile yanlış kavramlarını ters yüz eden, dayatmayı çaktırmadan yapmaya çalışan bir sinsilikle sırıtıyor bize.

Buradan hareketle aynı sinsiliğin Mersin’de peyda olduğunu söyleyebiliriz. Biliyorsunuz ki 11 Haziran’da Mersin’de 3. Onur Yürüyüşü gerçekleştirilecek. Dolayısıyla bir süredir bu anlamda hazırlıklar yapılıyordu. Hatta belki de çok kültürlü ve çok renkli yapımıza ithafen de, tema olarak “Mozaik” belirlenmişti. Fakat birkaç gündür sosyal medya hesaplarından ve mailler üzerinden çeşitli tehdit mesajları ile Mersin 7 Renk LGBTİ Derneği’ndeki arkadaşlarımız hedef alınmaya başlandı. 01.06.2017 tarihinde Milat adlı bir gazetenin internet sitesinde “Onur’suz Provokasyon” adlı bir haber yayınlandı. Haberin dili nefret ve ayrımcılıktan besleniyor. Haberi yapan Özlem Doğan, Ramazan gibi kutsal bir ayda insanların bakmaktan dahi imtina edecekleri kıyafetlerin giyilmesinden, uygunsuz davranışlardan, eşcinselliğin sokakta açık açık yaşanmasından vs. vs. dem vuruyor (Hobi olarak eşcinsel olunabildiğini düşünüyor olsa gerek). Onur Haftası programının ise tarihlerini ve dolayısıyla etkinlik mekanlarını haberinde paylaşarak, hedef gösteriyor.

Pazar günü ise çok öncesinden etkinlikler için rezervasyonların yapıldığı The Monard Otel, bu linç kampanyasından yana taraf tutarak tüm rezervasyonları iptal etti. İptal gerekçelerini ise “yüce halkımız” diyerek başlayıp “toplumumuzun değer yargıları… milletimizin görüşleri…” diye devam eden bir metinle açıkladı. Etkinliği düzenleyenleri ve katılımcılarını bu halkın bir parçası olarak görmedikleri çok belli zaten. Fakat nefretin ve buna bağlı gelişen korkunun toplumun her kesiminin deri altına işlediğini görmek, asıl sinir bozucu olan bu işte. Ve genel bir körlük hali var gibi. Sanki absürd bir filmin içine girmişiz ve çıkamıyoruz gibi. Üstelik film komik değil. Yayın organlarında eli kalem tutan herkesin haber yapabildiği bir ortamda, haberci şahıs eşcinselliğin özenti sonucu ortaya çıktığını zannediyor. Bu yüzden Kerimcan’ın yayından kaldırılmasını istiyor. Bu haberi okuyan homofobik kitle, aktivistlere ölüm tehditli mesajlar atıyor ve sokakta LGBTİ avına çıkmaya hazırlanıyor. Böylece vatanı kötülüklerden temizleyeceğine inanıyor ve hayatı boyunca hiçbir zaman görmediği saygı ve ilgiyi bu şekilde görüp kendisini ve çoğu zaman erkekliğini bu yoldan ispatlayacağını düşünüyor… Biraz daha düşünüyor ve sonra sokağa çıkıyor, önüne geleni taciz ediyor. Hayvandan eşyaya, yaşı fark etmeksizin her insana halleniyor ve şu an yazmak istemediğim binlerce şey…

Yazımı bitirirken başta değindiğim saygı konusuna dönersek, Onur Yürüyüşü’ndeki insanların toplumun herhangi bir kesimine yönelik bir saygısızlığı yoktur. Eğer bu kadar takılı kalınıyorsa bu saygı mevzusuna, Onur Yürüyüşü’nde ne insanların kutsal mekanlarına saldırılır ne bir inanışla dalga geçilir ne de herhangi bir canlıya zarar verilir. Topluca şuurun kaybedildiği bu ortamda akıl sağlığını korumaya çalışan insanlar ısrarla güzel olandan yana yer almaya çalışıyor. Geçmişten günümüze birileri yıkarken biz yeniden kurduk. Birileri üstünü karaladı biz yeniden çizdik. Birileri saldırıp parçaladı ama biz yeniden bir araya geldik. Çünkü aşk nefretten daha güçlüdür. İşte saygı duyulası şey budur. #onurumadokunamazsın


Etiketler:
İstihdam