26/08/2009 | Yazar: Arda Fıratlı

Funda’ya  … Simge’ye … Mehmet’e … Melek’e ….. ve nefret cinayeti kurbanı tüm ruhlara….

Funda’ya  …
Simge’ye …
Mehmet’e …
Melek’e …..
ve nefret cinayeti kurbanı tüm ruhlara….
 
Öldürdüm onu baba!
Aktı kanı sokaklardan. Öylece yüzüme bakakaldı. Karanlıktı, kediler miyavlıyordu. Havada tek bir bulut dahi yoktu. Yıldızlar o kadar parlaktı ki, zifiri karanlığın içinde kıpkızıl aktı kanı sokaklardan. Baktı bana, yüzüme. Bakakaldık öylece. Benim elimde silah, onun elinde ise kırılmış bir bardak vardı. Olmamalıydı. Bir katil bakmamalıydı onun gözlerine. Açıktı. Gözleri tamamen açıktı. Sanki beni görüyormuş gibi. Kapattım gözlerini. Elledim ona son kez. Soğuktu, boğazından yükselen buharın aksine. Tükürdüm. Tam iki gözünün ortasına tükürdüm. Kan vardı suratında, ellerinde. Sokak hep kan oldu.
 
Bana öyle bakma baba!
O insan değildi ki hem. Onun ne annesi vardır ne de babası. Biliyorum senin gözünde hiçbir zaman hiçbir şey olamadım fakat bu sefer erkek oldum bak. Gönderdim onu öbür Dünyaya. Kimse duymadı. Ne silah sesi vardı ne de çığlık. Bağıramadı ki baba. Eminim onun sesi de yoktur. Parlıyordu. Zifiri karanlığın içinde bıçağım kıpkızıl parlıyordu.
 
Daha önce birisini hiç öldürmemiştim baba. Daha önce ben hiç kan görmemiştim ki.
 
Hayır baba. Bağırma bana.
Doğruydu yaptıklarım değil mi? Sen ne dersen de, o artık yok baba. Kim bilir tamamen akıp gitmiştir sokaklardan. Polisler gelmiş bir siyah naylona bağlayıp atmışlardır bir buzdolabına. Sakın arama polisi. Bir daha görmek istemiyorum o yeri. Hem bak, para da var cebimde. Bir de cep telefonu. Hem kim uğraşır onunla şimdi? Yapma baba. Ben senin oğlunum. Kıyar mısın hiç bana?
 
Öldürdüm onu baba !
Hiç acımadan, gözümü hiç kırpmadan. Bir insan olduğunu unutup, koyun gibi doğradım baba. Bakma bana öğle. Ağlamıyorum. Hem hiç ağlar mıyım kız gibi? Pişman oldum sanma sakın.
 
Elledi baba!
Namusuma elledi!…
  


Etiketler:
İstihdam