04/01/2010 | Yazar: KAOS GL

Türkiye’de eşcinsel olmak toplumsal baskı ve önyargıların yanı sıra hukuki açıdan da o kadar zor ki…

Türkiye’de eşcinsel olmak toplumsal baskı ve önyargıların yanı sıra hukuki açıdan da o kadar zor ki…

Çünkü yasalarımız eşcinselleri yok saymaktadır. Hayatın neredeyse her alanında dışlanma, küçük görülme gibi dış etkenlere maruz bırakılıyorlar. Yeri geldiğinde vebalı bir hastalık taşıyormuşçasına kaçışıyorlar yanlarından. Ama yeri geldiğinde de bir seks objesi olarak görüp tavlamak adına her türlü yalpaklığı yapabiliyorlar.
Tıbben hastalık kabul edilmese de fark etmiyor, yasalarımızda eşcinsellik bir hastalık olarak görülüyor. Bu da demek oluyor ki; kanunen hepimiz hastayız. Onca insan hasta. Peki çaresi nerde o halde. Kansere bulunan çare, bize bulunamadı mı?
Eyvah!! Hepimiz ölecek miyiz çaresizlikten?!!
 
Kişiler, eşcinsel olduklarını genellikle ergenlik döneminde fark ederler.
Bir kısım insan, eşcinsel eğilimlerini çoğunlukla uzun süren ve kendileri için tatmin edici olan heteroseksüel bir cinsel yaşam sonrası fark edebilir. Bir kısım insan da, ömür boyunca bu kimliklerini gizli tutmakta ve eşcinsellikle ilgili düşünce ve duygularını eyleme geçirememektedir. Nasıl geçirsinler ki!
Çünkü eşcinseller, toplumda yaygın olan eşcinsellere yönelik kaygı, korku ya da nefret nedeniyle cinsel yönelimlerini bir süre ret ederler ve kendilerini heteroseksüel ilişki kurmaya veya karşı cinse ilgi duymaya zorlarlar. Hani yasaktır ya kendi bedeninden birinden hoşlanmak! Hani yasaktır ya iki erkek ya da iki bayanın yakınlaşması!
Peki bu yasaklar kime? Neye? 
 
Eşcinsel yaşam o kadar zorluklarla doludur ki... Kendini rahat ifade edemezsin çoğu zaman. Sürekli oynamak rol yapmak zorundasın. Çünkü eşcinselsin!  
Ama ilerleyen yıllarda, ekonomik ve toplumsal anlamda yer edindiğinde, kendini daha rahat ifade edebilme yetisi kazandığında, sosyal konumun ve kişiliğin sağlamlaştıkça, kendine güvenin arttığında, artık hayatını kendi istediklerin doğrultusunda yaşama isteğini eyleme dönüştürmeye ve eğilimlerini açığa vurmaya başlarsın… Kendini bulursun, işte ben buyum diyebilirsin!
 
Çevremizde cinsiyet rolleri kesin sınırlarla ayrılmıştır. Bu sınırları aştığın anda gelecek tepkiler bellidir. Dışlanma, hor görülme ve belki de şiddet…
Kadınsı davranan erkeklere tepki vardır ve karşı cinse ait davranışlar göstermek eşcinsellikle eş tutulur. Çok tuhaf bir düşünce olsa da maalesef ki aktif rolde eşcinsel ilişki, çoğunlukla erkek baskınlığının bir özelliği gibi görülür ve pasif roldekiler eşcinsel olarak nitelenir.
 
Ancak eşcinsellikte aktiflik veya pasiflik diye bir kavram yoktur. Kendi cinsiyle ilişkiye giren herkes, aktif olsun, pasif olsun eşcinsel eğilim göstermektedir


Etiketler:
nefret