25/06/2015 | Yazar: Eren Aksoyoğlu

Eren Aksayoğlu yazdı: "Temsiliyet Tamam, Sıra Politikada"

“Occupy CHP” ve “Sola Çek” gibi baskı grupları ortaya çıkmadan bir süre önce CHP Gençlik Kolları’nda sessiz sedasız bir ayrışma yaşanmıştı. O ayrışma sonucunda takım elbiseli, kirli sakallı, “başkanımlı” konuşmaların sahibi gençler CHP Gençlik Kolları’nda dilde ve söylemde tahakküm kurarken hoşgörü sahibi, dünyayı okuyan, farklı yaklaşımları önemseyen gençler partiden uzaklaşmışlardı. Bu ayrışma Gezi Parkı direnişine yürüdüğümüz günlerde CHP Gençlik Kolları’nın sürece müdahale edememesine ama CHP’li gençlerin direnişin katalizörleri olmasına neden olmuştu. Occupy CHP ve Sola Çek gibi politik müdahalelerin sürdürülebilir olmamasının sebebi de CHP Gençlik Kolları’ndan uzaklaşan aynı gençlerin “değişimden umudunu kaybetmiş” olduğunun bir göstergesiydi.
 
Buna rağmen bir değişim yaşandı. Kimseyi memnun etmeyecek düzeyde ama bir tarafından tutmayı gerektiren bir değişim. Benim “Paralel CHP Gençlik Kolları” olarak isimlendirdiğim bu grup farklı aşamalarda CHP’de yaşanan değişime öyle veya böyle el verdiler. Partinin genel merkezinden veya il/ilçe örgütlerinden uzakta konumlandılar. Ancak partinin değişiminin tek yolu örgütleri olamazdı. Hatırlayın, Gezi Parkı direnişinden hemen önce de CHP’li milletvekilleri LGBTİ dernekleri/oluşumlarıyla iyi bir iletişim halindeydiler. Bu iletişim zamanla parti politikasına dönüşecek beklentisi CHP’nin içinde bulunduğu koşulları bilmeyenler için aşırı iyi niyet beklentisiydi. Ancak Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ekşi Sözlük’teki bir etkinlikte “herkesin hayatına kimse karışamaz” cevabı dahi önemli bir kazanım oldu. Yeterli mi? Elbette değil.
 
Temsiliyet Tamam, Sıra Politikada
 
Milletvekillerinin LGBTİ dernekleri/oluşumlarıyla kurduğu temas partinin organları içerisinde bir tür LGBTİ temsiliyetini de getirmişti. Bu temsiliyetin zamanla belediye meclislerine yansıyacağını zannediyorum. Ancak “Paralel CHP Gençlik Kolları” bu konuda beklemek istemiyor. CHP’li bazı belediyeler geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesaplarından LGBTİ Onur Yürüyüşü’ne atıf yaparak paylaşımlarda bulundular ve LGBTİ mücadelesini selamladılar. Ayrıca CHP’nin sosyal demokrat kedisi Şero da profil fotoğrafını değiştirerek LGBTİ Onur Yürüyüşü’ne desteğini açıkladı (Bu hesaplar bahsini ettiğim “Paralel CHP Gençlik Kolları” üyeleri tarafından yönetiliyor). Kent yaşantısı içerisinde dayanılmaz baskılar altında yaşayan bireylerin yerel yönetimlerinden, vekillerinden ve “kediciklerinden” gelen paylaşımlarla rahatlamış olduğunu görüyoruz. Bu bir süredir oluyor. Neoliberal/muhafazakâr hegemonyanın (Ramazan aylarında artan) baskılarına rağmen bu kadar cesur olmayı partide değişim isteyen damarla açıklamak yeterli olmayacaktır elbette. Ancak CHP vekillerinin ve “Paralel CHP Gençlik Kolları”nın kurduğu baskının konuyu temsiliyetten politikaya taşıması kaçınılmaz görünüyor.
 
Bütün bunların yanında değişim isteyen bu damarın en büyük şansının CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun “öğrenme çabası” olduğu görülüyor. Yüklenmeye devam, LGBTİ CHP’de bir parti politikasına dönüşecek.

    


Etiketler:
nefret