Rakamlar Yalan Söylemez

Dünya nüfusunun yarısı kadın. Bu, gezegenimizdeki kadın sayısının 3.5 milyar civarında olduğunu gösteriyor. BM istatistiklerine göre milyonlarca kız çocuğu, aileleri erkek çocuk istedikleri için kürtaj yolu ile daha doğamadan yok ediliyorlar. Yaklaşık 125 milyon kız çocuğu ve kadın sünnetli. Bir vahşet olan “kadın sünneti” Dünya Sağlık Teşkilatı’nın tarifine göre “tıbbi olmayan nedenlerden dolayı, kızların ve kadınların, genital organlarının kısmen veya tamamen kaldırılması için yapılan tüm işlemlerin” adı. En yaygın Afrika ve Orta Doğu coğrafyasında görülüyor. Kadın ve kızların ,hepsi büyük çoğunlukla Sunni Müslüman olan; Somali (98%), Gine(96%), Cibuti(95%), Mısır(91%), Eritre(89%), Siera Leone(88%)’de, parantez içinde gösterilmiş oranlarda sünnetli!

 

Her sene 16 milyon 13-19 yaş arası kız doğum yapıyor. Müslüman ülkeler bu yarışta da başı çekiyor! Bir numarada yüzde 95’i Sunni Müslüman olan, 18 milyonluk Nijer gelmekte. Nijer’de kızların yüzde 95’i, 15-19 yaşları arasında doğum yapıyor!

 

21. yüzyılda yaşıyoruz, lâkin gezegenimizde 137 ülkede hâlâ yaklaşık 2.5 milyon kişi “insan trafiği”nin kurbanı. Bunların yüzde 59’u kadın, yüzde 17’si kız çocuğu, yüzde 14’ü erkek ve yüzde 10’u erkek çocuğu. “İnsan trafiği”nin ana nedenleri: cinsel istismar için köleleştirmek, zorla çalıştırmak için köleleştirmek, organ ve doku nakli yapmak için kaçırma. “İnsan trafiği” bir suç ama Şevkat-Der’in son raporuna göre; Türkiye’de sokaklarda çalıştırılan vesikasız seks kölesi kadınların sayısı 100.000 ‘den fazla. Türkiye’deki seks kölelerinin 50.000’i ise henüz çocuk.

 

Yine BM istatistiklerine göre; her üç kadından biri partneri tarafından şiddete maruz bırakılıyor. UNICEF rakamlarına göre Türkiye’de ise, her on evli kadından dördü eşleri tarafından dövülüyor! Namus cinayetleri ve ensest ise çoğu zaman su yüzüne çıkmayan, ama Türkiye’nin bilinebilen istatistiklerinde bile dünya ortalamalarının üstüne çıktığı utanç istatistikleri.

 

Rakamlar yalan söylemez. Şimdi gel de bu dünyanın hele hele bu ülkenin medeni, insan haklarına saygılı, şefkatli, yaşanası bir yer olduğuna inan!

 

Şimdi sizlere Batı’da yeni ismi konulmuş bir gruptan bahsedeceğim. Bunlara “usual suspects – bilinen, olağan şüpheliler” deniyor. Hayır, 1995 yapımı Neo-noir Bryan Singer filminden bahsetmiyorum. Bugünlerde zırt pırt ekranlarda görünen, radyolarda duyulan aslında konu hakkında fazla bilgi ve eksperlikleri olmayan fakat ya bir çıkar grubu adına kamuoyu oluşturmak için ya da bu şahıslar basında yer almak için yanıp tutuştukları için yapımcılar ve editörler tarafından ikide birde toplumun karşısına çıkarılan bir grup profesyonel(!), eksper konuşmacıdan bahsediyorum. Mesela ABD’de son yapılan bir araştırmada, bütün haber kanallarında boy gösteren bir grup “Suriye’yi bombalayalım” konuşmacısının aslında savaştan nemalanacak şirket ve kuruluşların adamları olduğu ortaya çıktı. Mesela Mısır’da Gehad El-Haddad gibi. Veyahutta ABD’de Greg Packer diye biri, Hindistan’da Suhel Seth var: Basın önüne çıkmayı seviyorlar; konu önemli değil, her şey hakkında bilgi ve fikirleri var ve uzmanlar! Tabii ki isimlerinin başında ciddiye alınsınlar diye genellikle unvanları var! Biliyorsunuz bizde de bunlardan çok türedi. İktidar yalakası basının yapımcıları, sunucuları, editörleri, patronları bulup buluşturup çıkarıyorlar: “Orta Doğu uzmanıyım” diyor, yabancı dili yok! “Eğitim uzmanıyım” diyor, Türkçesi bozuk!, Politika uzmanı diyor; AKP borazanı! vs.

 

Şimdi bizim “bilinen şüpheliler”den biri, mesela eli kalem tutmakta zorlanırken başı bağlı olduğu için köşe yazarı yapılmış bir bacımız dese ki: “Ne olmuş canım bu kadar da negatif olmaya gerek yok; 15 yaşındaki kız anne olabilir” veya: “Kadın sünneti o kadar kötü bir şey mi? Medine’de kadınları sünnet eden bir kadın sünnetçi vardı. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) o sünnetçi kadına:−‘Fazla derinden kesme! Çünkü bu, kadın için daha çok tat (orgazm) almasını sağlar. Kocası içinde daha sevimlidir’ buyurdu.” Ebu Davud, Edeb 179, (5271) diye de kaynak gösterse. Sunni Müslüman diğer bazı ülkelerde olduğu gibi kadın sünneti benim canım ülkemin milyonlarca mütedeyyin(!) müslümanının aklına düşmez mi?

 

Olmaz olmaz demeyin; 10 sene önce Türkiye’de sayıları 25 milyon olduğu tahmin edilen kadının, baba, abi, mahalle baskısı ile kapanıp AKP’nin oy ambarına dönüşeceğini kim tahmin edebilirdi?