17/02/2014 | Yazar: Tunca Özlen

Yasa, heteroseksüel ve eşcinsel ilişkileri eşit kabul etmemenin yanı sıra Onur Yürüyüşleri düzenlemekten eşcinsel haklarına dair bilgileri dolaşıma sokmaya kadar pek çok eylemi yasadışı kabul ediyor.

Homofobik düzenlemenin yasalaşması ile Soçi Kış Olimpiyatları denk düşünce, Rusya tepkilerin odağına yerleşti. Obama ne diyecek, olimpiyat sponsorları ne yapacak derken yasanın dayanağı ve içeriği nedir, aslında ne yasaklandı, dünyada gidişat nedir gibi sorular haliyle güme gitti. İş anti-gey yasadan çıktı, emperyalist devletler arasında süren soğuk savaşın bir uzantısına dönüştü. Burada yanıtlanması gereken bazı sorulara yanıt arayacağım.
 
“Çocukları geleneksel olmayan cinsel ilişki propagandasından korumak” kisvesi altında kamuoyuna son derece kurnazca sunulan yasa tasarısı gündeme 2012’nin sonlarında geldi. Tasarı ilk olarak Ocak 2013’te Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma’da oylandı. Duma’da kabul edilen tasarı Haziran ayında parlamentonun üst kanadı Federal Konsey’den de geçince yasalaştı. İlk oylamada yalnızca bir temsilci hayır oyu kullanırken, ikinci oylamada hayır oyu kullanan çıkmadı.
 
Yasa, eşcinsellerin kamuya açık alanlarda el ele tutuşması, sarılması ve öpüşmesini “eşcinselliğin propagandası” kapsamında değerlendiriliyor. Yasa, heteroseksüel ve eşcinsel ilişkileri eşit kabul etmemenin yanı sıra Onur Yürüyüşleri düzenlemekten eşcinsel haklarına dair bilgileri dolaşıma sokmaya kadar pek çok eylemi yasadışı kabul ediyor. Eşcinsellerin kamusal alanda görünür olmalarını yasaklayan düzenleme ile eşcinseller gizli olmaya itiliyor, gizliliği kabul etmeyenler cezalandırılıyor. “Propagandası” değil düpedüz eşcinsellik yasaklanıyor!
 
Yasak, LGBT düşmanlarına verilmiş bir saldırı talimatıydı aynı zamanda. Ekim ayında Petersburg’da yapılan Onur Yürüyüşü’ne katılan bir avuç LGBT eylemcisi, polislerin gözü önünde faşistlerin saldırısına uğradı. Bir kısmı yaralanan eylemcilerin ellerinden alınan gökkuşağı bayrakları ayaklar altında ezildi, parçalandı… Bir ay sonra ise, Petersburg sokaklarını artan yabancı düşmanlığını ve eşcinsellerin hedef alınmasını protesto eden binlerce anti-faşist doldurdu. Son olarak, LGBT’lere yaptıkları işkencenin görüntülerini internette yayan “Occupy Pedophilia” isimli çetenin lideri Sosyalist Küba’da yakayı ele verdi. Yani yasanın çıkması her şeyin bittiği anlamına gelmiyor, Rusya’da mücadele devam ediyor.
Homofobi Rusya’da da iktidarda
Rus siyasetçilerin yasayı meşrulaştırmak için kullandıkları iki temel argüman var: “Çocuklarımızı korumaya çalışıyoruz” ve “Eşcinsellik geleneklerimize uymaz”. Putin eşcinsellerin Soçi’ye gelebileceklerini belirtti ama “Çocukları rahat bırakın. Geleneksel olmayan cinsel ilişkileri yasaklamadık. Eşcinselliğin ve pedofilinin reklamının yapılmasını yasakladık” sözleriyle eşcinselliği pedofili olarak yansıtmaktan da geri durmadı. Bu zihniyetin LGBT düşmanı Occupy Pedophilia (Pedofiliyi Durdur)  isimli çeteyle etkin bir şekilde mücadele edeceğine inanmak mümkün mü?
 
Rus Spor Bakanı Vitali Mutko, bir basın toplantısında sarf ettiği “Çocuklarımızı uyuşturucu kullanımı, sarhoşluk ve geleneksel olmayan cinsel ilişkilerin propagandasından korumalıyız” sözleriyle eşcinsellik ile madde bağımlılığını aynı kefeye koyarak Putin’in izinden gitti. Bu süreçte Rusya Dışişleri Bakanlığı da boş durmadı, hazırladığı bir raporda “homoseksüellik ve eşcinsel evliliklerin norm olarak Rusya’ya dayatıldığını” iddia etti.
 
Bu arada anti-gey yasalara bir yenisi eklendi ve Rusya’da kimsesiz çocukların evlat edinilmesini düzenleyen kurallara, eşcinsel evliliklerin yasal olduğu ülkelere yönelik sınırlamalar eklendi. Benzer bir yaklaşıma örnek olarak, Hollandalı lezbiyen bir çifte verilen Türk çocuk konusunda konuşan Bekir Bozdağ’ın, “Çocukların alındıkları ailenin kültür ortamında yetiştirilmesi de son derece önemli. Eşcinsel, lezbiyen veya başka tür özellik taşıyan ailelere Türk aileleri çocuklarını vermek istemiyorlar” sözleri gösterilebilir.
 
Farklı ülkelerdeki gericilerin eşcinsellere yönelik düşmanlıklarını gerekçelendirmek için ürettikleri argümanların benzerliği, sürekli olarak geleneklerden, ahlaktan, manevi değerlerden söz etmeleri aslında hiç de şaşırtıcı değil. Hepsi aynı soydan geliyor.
 
Helal Sana Obama, Kurtar Bizi Coca-Cola!
Rusya’daki anti-gey yasası, yukarıda saydığım olaylar değil Soçi Kış Olimpiyatları üzerinden gündeme oturdu. Çift kutuplu dünyadan kalma bir alışkanlıkla olsa gerek, gözler hemen ABD’ye çevrildi. Obama, olimpiyatları boykot etmek şöyle dursun,  eşcinsel sporcuları sayesinde Ruslardan daha çok madalya alacaklarını söyledi. Wimbledon şampiyonu lezbiyen tenisçi Billie Jean King, Soçi’ye giden ABD delegasyonunun bir parçası oldu. Böylece ABD “özgürlüklerin temsilcisi ülke” imajını tazelemek için bulduğu bu fırsattan sonuna kadar istifa etti.
 
Diğer yandan, ayrımcılığa karşı çeşitli kampanyalar yürüten All Out isimli örgüt, Soçi Kış Olimpiyatları’nın sponsoru olan Coca-Cola, General Electric, Omega, Panasonic, Samsung ve Visa’nın maddi desteklerini çekmelerini sağlamak için 5 Şubat’ta dünyanın her yerinde eyleme geçme çağrısı yaptı. Türkiye’deki LGBT örgütlerinin de gündeme aldığı bu eylemler gecikmeli olarak, “Tekeller göreve!” çağrısı içermeden ve oldukça sınırlı bir katılımla İstanbul ve Ankara’da gerçekleşti [1]. Diğer ülkelerdeki eylemler nasıl geçti bilemiyorum ancak kapitalist tekellerin kış olimpiyatları gibi büyük bir pastadan pay almaktan öyle kolay kolay vazgeçmeyeceklerini tahmin etmek zor değil [2].
 
Dizginsiz sömürüyle büyüyen kapitalist tekellerin, kanla ayakta duran emperyalist devletlerin ve bunların güdümündeki sivil toplum kuruluşlarının homofobik hükümetler üzerinde kuracakları baskıya bel bağlamak, celladına ömrünü birkaç gün daha uzatması için yalvarmaktır. Zira LGBT’ler ve başka ezilen kesimler hiçbirisinin umurunda bile değil. Rusya’daki anti-gey yasası ve Soçi, onlara dünyadaki konumlarını sağlama almak ve kirli yüzlerini gizlemek için kullanacakları fırsatlardan başka bir anlam ifade etmiyor.
 
Aksi doğru olsaydı, Rusya’ya yüklendiklerinin yarısı kadar eşcinselleri ülkeye sokmayan Kuveyt’i, eşcinsellerin hapse tıkıldığı Uganda’yı, kırbaçlandığı ve öldürüldüğü Suudi Arabistan’ı eleştirirlerdi. Rusya’nın farkı, eski Sovyet coğrafyasındaki nüfuzunu korumaya çalışması ve emperyalist eğilimler göstermesi. Suriye hâlâ ABD öncülüğündeki koalisyon tarafından işgal edilemediyse, bunda Rusya’nın Suriye yönetimine verdiği taktik desteğin payı büyük. Özetle homofobi bahane, paylaşım mücadelesi şahane!
 
Özgürlük İthal Edilmez Kazanılır
Bazı eyaletlerinde Rusya’dakine benzer anti-gey yasakların geçerli olduğu, bölgemizdeki “yeşil kuşak” projesinin mimarı olan ABD’nin, LGBT haklarının yeryüzündeki en ateşli savunucusu rolünü oynaması tam bir ikiyüzlülük örneği. Arizona eyaletinde eşcinselliğin bir yaşam biçimi olarak tanıtılması, Alabama ve Teksas eyaletlerinde ise çocukları “eşcinselliğe yönlendirmek” suç [3]. Diğer taraftan desteklediği şeriatçı partilerin iktidara geldiği ülkelerde iç savaş sırasında ve sonrasında binlerce LGBT öldürüldü, pek çoğu ülkesini terk etmek zorunda kaldı.
 
Avrupa Birliği ülkelerinde de çelişkili bir süreç işliyor. Sosyal devletin tasfiye edildiği, işsizlik oranlarının hızla yükseldiği AB ülkelerinde mülteci düşmanlığı, faşizm ve homofobi hızla yükseliyor. Yoksullaşan kitleler solun zayıf olduğu her yerde birbirlerini boğazlamaya yönlendiriliyor, ayrımcılığın farklı biçimleri emekçilere empoze ediliyor. Neredeyse bütün AB ülkelerinde oy oranlarını giderek arttıran neo-Nazi partiler bulunuyor; özellikle mültecilere yönelik saldırılar artış gösteriyor. Adeta bir cennet gibi sunulan Avrupa Birliği, sömürülen ve ezilen kesimler için giderek cehenneme dönüyor.
 
ABD’nin ve Avrupa Birliği’nin insan haklarını araçsallaştırılması, çıkarlarını tehdit eden devletleri terbiye etmenin bir yöntemi olarak kullanması, LGBT haklarının “kültür emperyalizmi” olarak çarpıtılmasına hizmet ediyor.  Oysa LGBT’ler hak elde ettikleri ülkelerdeki konuma görünür olarak, mücadele ederek, örgütlenerek geldiler. LGBT haklarının evrensel bir insan hakları normu haline gelmesi için ödenen bedeller gösterdi ki, özgürlük ithal edilemez, ancak uğruna mücadele ederek kazanılır.
 
[1] Gökkuşağının Kızılı olarak, LGBT’lerin kurtuluşunun kapitalist tekellerin veya emperyalist devletlerin insafından geçtiğine inanmadığımız için, Türkiye’de aldığı biçimden bağımsız olarak,  bu eylemlere katılmama kararı aldık.
[2] “Soçi olimpiyatları sponsor rekoru kırdı”, rusya.ru
[3] “Rusya’nın karnesi kötü... Ya ABD ikiyüzlülüğü?”, soL Haber Portalı  

Etiketler:
2024