08/08/2012 | Yazar: Barış Sulu

Bugün Yüksel Aytuğ’un köşesinde ‘cehaletini’ okuyunca bu cümleyi tekrar yüksek sesle söylemem gerektiğini hissettim. Toplumsal cinsiyet, cinsiyet, cinsiyet kimliği, cinsel yönelim ile ilgili acilen dersler verilmeli.

Toplumsal cinsiyet, cinsiyet, cinsiyet kimliği, cinsel yönelim ile ilgili acilen dersler verilmeli. 
 
Bugün Yüksel Aytuğ’un köşesinde “cehaletini” okuyunca bu cümleyi tekrar yüksek sesle söylemem gerektiğini hissettim. İyi ki de yazmış Aytuğ, çünkü kendisi gibi düşünen, aynı geleneklerden, öğrenilmişliklerden, kalıplardan beslenen o kadar çok cahil var ki belki bu yaptıklarının yanlış olduğunu bu sayede okuyabilirler ya da birileri onlara okuyuverir.
 
Artık birilerinin çıkıp, kadınlık ve erkeklik rollerinin ötesine geçildiğinde gerçekten nefes alınabildiğini söylemesi lazım. Dünyadaki tüm sorunların kaynağını bir anda cinselliğe getirebilirim. Doğum anında penisimiz mi var vajinamız mı baktılar, ona göre büyüttüler, en basiti mavi ve pembe kimlik renkleri verdiler. Erkeklerin ve kadınların apayrı olduğunu öğrettiler. Hepimiz de öğrendik bu büyük yalanı. Yok birbirimizden farkımız, rahatça birbirimizi sevebiliriz, kadınlığımız ve erkekliğimizi bir kenara bırakıp huzurlu yaşayabiliriz. Kadınlık ve erkeklik belasını çıkartıp üzerimizden bir kenara atmamız acildir.
 
Bir eşcinsel olarak kendi hikayemden bir bukle sunayım; 19 yaşıma kadar şunu diyordum: “erkekleri seviyorsam ben kadın olmalıyım” nasıl cahilce bir öğreti değil mi? Birisini seviyorsam, bir şekle kalıba girmem gerekmiyor, gerekmemeli!
 
Kaos GL ile tanıştıktan sonra bunun böyle olmadığını anladım. Toplum bana bunu öğretmişti, dayatmıştı, bunun dışında bir alternatif yok demişti, sevgim için bir bedel ödemek zorunda olduğumu kafama kafama vurarak anlatmıştı. Ama öyle değilmiş. Birini sevmek için bir kalıba girmeme gerek yokmuş. Şeklim ve şemalim için sevmiyor beni sevgilim. Kişiliğim, kim olduğum, neler yaptığım, tepki verdiğim, konuştuğum, düşünebildiğim, üretebildiğim, ağlayabildiğim, gülebildiğim için seviyor beni. Penisim ya da vajinamın varolup olmaması önemli değil kısacası. Bazıları elbette sadece penisi, vajinası, göt deliği, memesi ile sevişebilir ama benim aradığım bu kadar kısıtlı/sınırlı değil. Ben beni ben yapanlarla sevişmek istiyorum ve bu da sadece penis değil dediğim gibi!
 
Sorunun nereden çıktığına baktığınızda dönüp dolaşıp bir penise ulaşıyorsunuz.
 
Dünyanı ve dünyayı penis üzerine kurarsan işte böyle sorunlar olur.
 
Heteroseksüel erkeklerin dünyanın tamamının kendilerine ait olduğunu hissetmelerine son vermesi lazım.
“Erkek egemen sistem” denilen yapıyı besleyen her şey törpülenmeli.
 
Bunu yapacak devrimciler de kadınlar ve cinsiyet algısını tersyüz edenler olacak.
 
“Nasıl kadın olunur, nasıl erkek olunur”u birbirine öğretmeyenler olacak.
 
Fabrikadan çıkmış gibi “ari ırk” üretmeye çalışan kafatasçı en son kişi Hitler’di ve O’nun zorlamasıyla Olimpiyatlar’da Almanyayı temsil edecek “mükemmel(!) vücutlara sahip” sporcuları ve o sporcuların Olimpiyat hazırlıklarını 1936’da sinema perdesine aktaran kişi de bir kadındı; Leni Riefenstahl. 
 
Bir zahmet Hitlerleşmeyin!

Etiketler:
İstihdam