09/11/2013 | Yazar: Sultan Keleş

Bir de ailemiz aranır, kızınız evde erkeklerle ahlaksızlıklar yapıyor diye. Sonrası belli zaten, kadın cinayetleri ve tecavüzlerine nicesi eklenir.

Böyle buyurdu efendimiz: ’’Kız-erkek öğrenci aynı evde kalamaz. Muhafazakar demokrat yapımıza bu ters. Talimatını verdik, denetimi yapılacak." Daha öncesinde de başka başka buyurmuştu.
 
-KYK yurtları haremlik selamlık olsun!
+Olsun sultanımız.
-Öğrenciler evlenirlerse kredi borçlarını silelim, çocuk yaparlarsa da para verelim.
+Hay hay efendimiz!
 
Bahse girerim yarın bir yobaz çıkıp tuvalete gitmek günah diye fetva verse tuvalete gitmeyecek ve altına yapacak o kadar kişi var ki bu ülkede (Aziz Nesin güzel adam). Ki öyle oldu. Hemen karma evleri ihbar etmeler, başbakanın sözleri talimattır diyen valiler, ana muhalefet partisinin genel başkanının ’’kızlı-erkekli evi desteklemiyoruz’’ demesi.
 
İŞ BAŞA DÜŞTÜ KADINLAR! BOŞUNA MI LİLİTH’İN ASKERLERİYİZ?
Duymuşsunuzdur hep deriz: ’’Genel ahlak, kimin ahlakı?’’ Arttırıyoruz: ’’ Genel muhafazakar demokrat yapı, kimin yapısı? ’’ Sizin! Bizi ilgilendirmez. Siz hiç mi yaşananlardan ders çıkarmıyorsunuz? Milyonlar sokağa çıktı Haziran sürecinde ’’yaşam tarzımıza müdahale ediyorlar’’ argümanlarıyla. ’’Kızlar, erkeklerle aynı evde kalıyorlar.’’ Kızlar değiliz biz. Ananız, bacınız da değiliz. Kadınız! Önce bunu bi hazmedelim. Ayrıca neden erkekler özne değil de kızlar erkeklerle aynı evde kalıyor? Bunu da bi sorgulayalım. İki farklı cinsiyetin aynı evde kaldığında sevişmesi dışında bir şey yapamacağını düşünmek hastalık, sapıklık. Bunu da bi bilelim. Ki size göre iki aynı cinsiyetin aşkı da hastalık, sapıklık. Ne yapalım, tek kişilik hücre evlerde mi kalalım?
 
Bundan sonra ne mi olacak? Mahalle baskısı artacak, otobüste bizden yer bekleyen büyüklerimiz evlerini öğrenciye vermeyecek, haremlik selamlık KYK yurtlarına, cemaat yurtlarına, ya da ailemizin maaşının yarısını vermek durumunda kaldığımız özel yurtlara tabii tutulacağız. Kadınlı erkekli oturduğumuz evlere “terör” ya da “fuhuş” yaptığımız gerekçesiyle baskınlar düzenlenecek. Bilirsiniz, hükümetimiz olmayacak yerden terör çıkarmaya, olacak yeri neredeyse “kız kavgası”na çevirmeye bayılır (ahlaksızlıktan bi kaç ay yatarsam temiz iç çamaşırı ve sigara getirir misiniz, kadınlı erkekli?). Bir de ailemiz aranır, kızınız evde erkeklerle ahlaksızlıklar yapıyor diye. Sonrası belli zaten, kadın cinayetleri ve tecavüzlerine nicesi eklenir.
 
Ne mi olsa sorun değil? Aynı evde kalmadan, isteyerek sevişmeden, tecavüz meşruiyetine dayanarak evlenip çocuk yaparsanız hiç sorun değil. Kredi borcunuz da ödenir mis. Bir de bunun suni gündem olduğunu ısrarla vurgulayıp üzerine düşenleri sazanlıkla suçlayan körler var. Bu suni gündem değil, bu ve bu adamların zihniyeti! Önce alkol için ama evde içindi. Şimdi yatak odama kadar burnunu sokuyor. Kızlı erkekli bahçede oturuyorlar, kızlarla erkekler aynı merdivenden çıkmasın, kızlar ve erkekler aynı yurtta kalmasından nerelere geldik? Sen hâlâ suni gündem mi diyorsun? Ve dahası:
 
• “Bir tane kız mıdır kadın mıdır bilemem...” (05 Haziran 2011 Hopa’da Metin Lokumcu’nun öldüğü olayları protesto etmek için tank üzerine çıkan ve polis müdahalesi sonucu kalçası kırılan Halkevleri Merkez Yürütme Kurulu üyesi Dilşat Aktaş hakkında, Konya mitinginde)
 • “Çocuğumuz öyle nereye giderse gitsin olmaz. Yalnız bırakılan ya davulcuya ya zurnacıya...” (19 Temmuz 2009, Münevver Karabulut hakkında, AKP Ankara İl Kongresi’nde.)
• “Soruyorum: Bu toplumun içerisinde değerlerine saygı isteyen anne-baba, affedersin, kızının, birilerinin kucağında oturmasını ister mi? Ama bu toplumun içerisinde bunlar yapılıyor ve birileri de bunu teşvik ediyor.” (3 Haziran 2013, Fatih Altaylı ile Teke Tek programında.)
• “Ülkemizde öyle tipler var ki onlarda zaten evlenmek, şu-bu derdi zaten yok. Temenni ederiz ki onlar da evlensin.” (2 Eylül 2010)
 

Sayın Sultanımız, iki farklı ya da aynı cinsiyetin sevişmesi anormal bir durum değildir. Cinselliği ahlakla, namusla açıklamaya çalışmak anormal bir durumdur.

Evimde kiminle yaşayacağıma, ne yaşayacağıma kimse karar veremez. Bedenim üzerindeki erkek ve devlet tahakkümünü reddediyorum! Sindirme, baskı aracı olarak kullandığınız namus ve ahlak erkek algılarını reddediyorum! Erkeklere küçük yaşlarından itibaren tanınan cinsel özgürlüğün, kadınlara evlenene kadar hatta evlendikten sonra dahi tanınmamasını reddediyorum! 


Etiketler:
2024