25/05/2016 | Yazar: Aydın Öztek

Slingte kolilenirken bir sallanıyorsunuz, aman yarabbim. Sanki zelzele. Ama korku yok, zevk var.

Sevgili Kaos GL okuyucuları,

Almanya’nın bir sürü konuda eksikleri olabilir ama Türkiye’ye göre avantajlı olmasının en büyük nedenlerinden birinin Engelli Eşcinseller Derneği’nin olması olduğunu düşünüyorum. Üyesi olduğum dernek diğer birçok dernek gibi yıllık üye toplantısı yapıyor. Bu sene toplantı Köln’de yapıldı. Muhteşem geçen bu toplantıyı sizlere aktarabilmek için pijamamı giyer giymez koltuğuma oturdum ve başladım yazmaya…

Almanya’da engelli LGBT’ler değil de genel G ve L’ler konuşuluyor. Toplantıda ne yalan söyleyeyim bir salon dolusu similya vardı. Bir tanesine bile köfte alıkamadım, koli kesemedim, süpete hasret kaldım. Bol koli umudum yoktu zaten. Yani koli umudu her lubunyanın her daim isteğidir ama ben oraya minçomu sallamaya veya kendimi göstermeye değil; Queer Handicap derneğinin nasıl daha fazla engelli eşcinsele ulaşabileceğini tartışmaya gitmiştim.

Bu arada yazının konusu karıştı. Çünkü biz lubunyalar olayı çıkarmayı ve çıkmasını çok severiz. Ama inanır mısınız toplantıda bir olay dahi çıkmadı.

Tek üzücü şey; akşam gittiğimiz Pulermann barında oldu. Gittiğimiz gey barda cıvırları almayacaklarını söylediler. Yanımızda üç dört cıvır vardı. Hangi şehirdendi sormayın, ben Almanya’daki şehirleri tam bilmiyorum. O cıvır hangi şehirdendi hiç bilemeyeceğim. O cıvır söylese bile şehrini ben unuturum. Almanya’daki şehir adları Japon kağıt katlama sanatı sorusuna verilen origami gibisinden zor isimler. Neyse, cıvırları almıyoruz diyince cıvırlar başka bara gittiler. Keşke “cıvırlar giremiyorsa biz de girmiyoruz” deseydik. Protesto etseydik.

Sevgili Kaos GL okuyucuları,

Pulermann’da bir de sling vardı. Almanya’daki gey barların çoğunda sling var. Türkiye’deki gey barlar sling ile tanışsa bir saniye dahi boş kalacağını sanmıyorum.

Düzenli koli kestiğim bir manti bar. Sürekli bana slingte koli kesmenin ne kadar zevkli olduğunu anlatıp duruyordu. Bana da soruyordu, “Sen de slingte denemek ister misin” diye. Ben de küründen evet diyordum ama insan bilmediği şeyden korkar ya sling nedir bilmediğim için ben de korkuyordum. O ne ayol, bisiklet lastiği gibi! O yüzden geçiştirici evetlerle günü kurtarıyordum.

Pulermann’da slingi deneyip, o ayrıcalığı yaşadıktan sonra ise bu düzenli koli kestiğim mantiyle sadece slingi olan baralara gitmeye başladık. Slingte kolilenirken bir sallanıyorsunuz, aman yarabbim. Sanki zelzele. Ama korku yok, zevk var. Ay bir daha geçiştirici evet cevapları verirsem rabbim sling yüzü göstermesin!


Etiketler:
İstihdam